Saadet- Gelecek Partisi TBMM ortak grubu Meclis’te toplandı ve burada konuşan Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu gündeme dair değerlendirmeler yaptı. Artan kadına ve çocuğa şiddet olayları hakkında konuşan Davutoğlu eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu eleştirdi ama isim vermedi, mevcut bakan Ali Yerlikaya’yı övdü. Yeni bakanlık döneminden umutlu olduğunu söyleyen Davutoğlu ”Çünkü yeni İçişleri Bakanı, eski Bakanın suç dosyalarındaki kabarıklığı göz önüne alarak kendince yeni bir çığır açtığı söylemişti ve çetelere yönelik bir çok tutuklama başlamıştı. Çünkü gerçekten Türkiye’de ileride İçişleri Bakanlığı tarihi yazıldığında hemen hemen bütün suçlu profilleriyle resmi olan tek İçişleri Bakanı çıkacak. O da malum kişi. İsmini anmaktan imtina ediyorum artık’’ dedi.
Davutoğlu’nun gündeminde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na siyasi yasak getirme ihtimali olan dava da vardı. İmamoğlu ile Soylu arasında 2019 yılının Kasım ayında ‘ahmak’ polemiği başlamıştı. Çünkü YSK, AK Parti ve MHP’nin “kamu görevlisi olmayan sandık kurulu başkan ve üyelerinin seçimde görevlendirilmesi” itirazlarıyla 31 Mart seçimlerini iptal etmişti. İmamoğlu da Strasbourg’da “İktidar, manipülasyonla kazanamadığı seçimi, seçimleri yönetmekle yetkili olan YSK’nın kararıyla iptal ettirerek kazanmayı istemiştir. Ancak, iktidarın tüm gücüne rağmen, yurttaşlarımızın iradesi 23 Haziran gecesi bir kez daha, çok daha güçlü bir sesle demokrasiden yana olmuştur. Vatandaşın seçme ve seçilme hakkını özgürce kullanmasının önüne engel çıkarmak, demokrasi dışı arayışları güçlendirmekten başka bir işe yaramaz” demişti.
Soylu isim vermeden “Avrupa Parlamentosu’na gidip Türkiye’ye gidip şikayet eden ahmağa söylüyorum. Bunun bedelini bu millet sana ödetecek” açıklaması yapmıştı. İmamoğlu da buna “Dünyada, Avrupa’da bizim nereye düştüğümüzü görünce, 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır, önce buna odaklansınlar” sözleriyle yanıt vermişti. Ancak ikisinin arasındaki bu polemik yüzünden İmamoğlu’na dava açıldı ve suçlama “Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen hakaret” oldu. 14 Aralık 2022’de mahkeme, İmamoğlu hakkında 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi ve TCK’nın 53. maddesi uygulanarak siyasi yasak kararı verdiğini açıkladı.
TCK’nin 53. maddesine göre hak yoksunluğu kural olarak kasten işlenen bir suçtan ötürü hapis cezasına mahkûm olunması durumunda, mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmayı ifade ediyor. Dava istinafa taşındı, iki yıldır da burada. Şimdi İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı konuşulurken bu dava yeniden gündemde.
Bununla ilgili konuşan Davutoğlu ”İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’na verilecek hukuki ceza karşısında tutumumuz açıktır. Siyaseten verilen her türlü cezaya karşı çıkarız. Kim olursa olsun. Can Atalay olayında olduğu gibi. Ama hala Filistin’in haklı davranışına ‘terörist’ diyen bir ana muhalefet partisi yetkilisi çıkarsa, ona da insanlık dersini veririz. Kimsenin gözünün yaşına bakamayız’’ dedi.