Suriyeli sığınmacıların durumu ile ilgili konuşan İyi Parti lideri Dervişoğlu, “Artık Türkiye'de kalmalarını gerektiren bir durum yok. Bu meseleye ırkçı bir pencereden değil, demografik yapı ve ekonomi açısından bakıyoruz" dedi

İyi Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönmeleri konusunda, “Esad gitti, misafirlik bitti. Artık Türkiye’de kalmalarını gerektiren bir durum yok. Bu meseleye ırkçı bir pencereden değil, demografik yapı ve ekonomi açısından bakıyoruz.” dedi.

Halk TV’de katıldığı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Dervişoğlu, Suriye’deki gelişmeler kapsamında Türkiye’nin sınır güvenliğini sağlamak ve bölgedeki terör bağlantılarını kesmek için acil eylem planı uygulanması gerektiğini söyledi.

İYİ Partinin, “Milli Göç Doktrini” çerçevesinde Suriyelilerin insani koşullar gözetilerek ülkelerine dönmelerine ilişkin ayrıntılı bir planlama yaptığını belirten Dervişoğlu, “Esad gitti, misafirlik bitti. Artık Türkiye’de kalmalarını gerektiren bir durum yok. Bu meseleye ırkçı bir pencereden değil, demografik yapı ve ekonomi açısından bakıyoruz.” diye konuştu.

Bazı Suriyelilerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçmesine değinen Dervişoğlu, “Kanuna aykırı olarak verilen bu vatandaşlıkların iptali gerekiyor. Suriyelilerin Türkiye’de gayrimenkul edinimi zaten yasak. Dolayısıyla bu şekilde elde edilen vatandaşlıklar da geçersizdir. Bu, Atatürk zamanında daha Hatay bağlanmadan kanunla yasaklanmış. Dolayısıyla bunun üzerinden verilmiş vatandaşlıkların tamamının iptali gerekiyor. Yasaya aykırı bir kanun hükmünde kararnameyle yapılmış bütün bunlar.” değerlendirmesinde bulundu.

Asgari ücretle ilgili görüşlerini de dile getiren Dervişoğlu, “Türkiye’nin yüzde 65’i asgari ücretle geçiniyor. Burada bir hesaplama yaparken elbette ki işçinin hakkını, hukukunu ve yaşam standartlarını koruyacaksınız. İşverenin de pozisyonunu dengeleyeceksiniz. Dolayısıyla afaki rakamlar konuşmanın çok yararlı olacağı kanaatinde değilim. Yani makulü anlatmak ve onu makbul hale getirmek lazım. Ekonomi kurullarında yetkili arkadaşlarımız Türkiye’nin şartları, işverenin durumu, asgari ücretin işverene maliyeti açısından meseleye yaklaşarak, asgari ücretin en az 28 bin lira olması gerektiği hususunda hemfikir olduk.” ifadesini kullandı.

Dervişoğlu, Türkiye’deki yüksek enflasyon ve paranın alım gücünün düşmesi nedeniyle yılda bir kez yapılan asgari ücret düzenlemesinin yetersiz olduğunu, bu düzenlemenin yılda en az iki kez yapılması gerektiğini de vurguladı.

Emeklilerin sorunlarını ise 7 Aralık’ta düzenledikleri Emekliler Kurultayı’nda detaylı bir şekilde tartıştıklarını aktaran Dervişoğlu, “Emekliye verilen şey bir lütuf değil, ödenen primlerle kazanılmış bir haktır. Emeklilerin haklı taleplerinin her zaman yanında olacağız.” sözlerini sarf etti.

Erken seçim beklentisinin olmadığını söyleyen Dervişoğlu, seçim tarihinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından belirlenecek bir hale geldiğini hatırlattı.