Siyasette bazı taşlar yerinden oynuyor, en azından parlamento çatısında ilginç bir gelişmenin ayak sesleri gelmeye başladı. 2023’teki seçimde parlamentoya CHP listelerinden milletvekilleriyle giren üç siyasi parti, Deva, Gelecek ve Saadet Meclis’te birlikte hareket etmeyi konuşuyor. Daha doğrusu Gelecek ve Saadet zaten Meclis’te ortak bir gruba sahip ve birlikte hareket ediyor, şimdi onlara Deva Partisinin de katılması söz konusu. Üç partinin Meclis’te DSG Demokrasi Platformu olarak 34 kişilik milletvekili kadrosuyla temsil edilmesine yönünde fikir birliğine varıldığı öne sürüldü. Ancak başka bir görüş, henüz anlaşmanın tamam olmadığı ama önemli mesafe alındığı yönünde.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu önceki gün akşam saatlerinde bir araya geldi. Gerçek Gündem’in haberine göre yapılan görüşmelerde öncelikle Davutoğlu, daha önceki pazarlıklarda öne sürdüğü Cumhurbaşkanlığı adaylığı ısrarından vazgeçti. Bu konunun seçim sürecinde belirlenmesine karar verildi. Ardından da yapılan görüşmelerde Davutoğlu, DEVA çatısı altında bir birliktelik önerdi. Babacan, Gelecek Partisi’nin daha uygun bir alternatif olduğunu dile getirdi. Ancak üçlü görüşmede partilerin tek çatı altında ‘hedefli birliktelik’ anlaşması çerçevesinde DSG Demokrasi Platformu ismiyle Meclis’te temsil edilmesinin daha uygun olacağına karar verildi.
Ancak bu konuda bir başka iddia daha, hatta bir açıklama var. Buna göre Gelecek Partisi’nden Selçuk Özdağ anlaşmanın henüz gerçekleşmediğini ama gerçekleşmeye yakın olduğunu söylüyor.
TBMM’de Saadet Partisi, DEVA ve Gelecek Partisi olarak grup kurulması konusunda 15-16 aydır çalışma yaptıklarını anlatan Özdağ, şunları kaydetti:
“Biz burada 20 kişilik bir grup kurduk, Saadet Partisi ve Gelecek Partisi olarak. Biz Gelecek Partisi olarak bir fedakarlık yaptık. Bizim adımız Gelecek ama Saadet adıyla kurulduk ve biz bütün konuşmalarımızı, bütün basın toplantılarımızı Saadet adıyla yapıyoruz, anlaştık. Grup Başkanı ben olmuştum, grup başkanvekilleri de İsa Bey ile Bülent Bey olmuşlardı ve biz 18 aydır beraberce çalışıyoruz. Bu verimli bir grup oldu ve parlamentonun da yüz akı oldu. Biz Süreyya Yıldızı gibi çalışıyoruz. 20 kişiyle sanki 200 kişilik bir milletvekili sayımız var. En çok soru önergesi, en çok kanun teklifi, grup önerileri veren, grup önerilerinde konuşan, basın toplantıları yapan bir grubuz. Oldukça insicamlı çalıştık.
Ama ben şahsım olarak bunu yeterli bulmayanlardanım. 15-16 ay önce biz üç partiye böyle bir teklifle gitmiştik, ‘Bir çatı kuralım, yine her parti tüzel kişiliğini muhafaza etsin’ diyerek. Bununla ilgili çalışmalar devam ediyor. Ama henüz ete kemiğe bürünmedi.”
Parlamentoda güçlü muhalefete ihtiyaç olduğunu belirten Özdağ iktidarın Türkiye’nin problemlerini çözebilecek kapasiteden çok uzaklaştığını ifade etti. Özdağ şunları söyledi:
“Bir Adalet Bakanı düşünün ki Özgür Özel Bey’e ve milletvekillerine ‘Bu şekilde hitap ederseniz sonunuz eski genel başkanınız gibi olur’ diyerek ihsası reyde bulunuyor. Yargıya müdahale ediyor, bir Adalet Bakanı. Sayın Cumhurbaşkanı zaten hukuku tanımıyor artık. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin kalmadığını görüyoruz. Yürütme, yasama ve yargıya müdahale ediyor.
Ekonomi mefluç zaten, felç halde. İnsanlar aç, işçisinden memuruna emeklisine… Basın özgürlüğü zaten askıya alınmış durumda. Dış politika da savruldu. Bugün Mısır’la Yunanistan ile AB ile zaman zaman Rusya ile zaman zaman Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ile yapmış olduğumuz yanlış işler, med cezirler bugün İsrail’i ve ABD’yi şımarıklaştırdı. Üçüncü dünya ülkesine doğru savrulduk dış politikada da savrulmuş bir iktidar. O zaman bu iktidara karşı alternatifler oluşturmamız lazım. Bu alternatifler üzerine kafa yormamız lazım.”
Üç parti Meclis’te grup oluşturursa yeni bir isim belirlenip belirlenmeyeceği sorusu üzerine Özdağ şöyle konuştu:
“Yok, o konu da henüz ete kemiğe bürünmedi. Bir grup kurma konusunda partiler tüzel kişiliklerini muhafaza etsin diyerek 16 ay önce bunu konuşmuştuk. O günden beri hem Gelecek Partili hem Saadet Partili hem DEVA Partisi milletvekilleri kendi aramızda think tank yaptık. Fikir cimnastiği yapıyoruz, konuşuyoruz. Hepimiz beraber seçildik, bir millet ittifakı üzerinden seçilerek geldik. Yeniden Refah Partili, Demokrat Partili milletvekilleriyle de konuşuyoruz, bağımsız milletvekilleriyle de konuşuyoruz. Benim istediğim şu, parlamentoda merkezde güçlü bir blok olursa çok daha etkin oluruz. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin, Cumhur İttifakı’nın getirdiği kanunlar içerisindeki, elma şekerlerinin içindeki zehirlere dur deriz ve milletimizi daha çok bilgilendiririz diye düşünüyorum. Ama takdir milletvekillerinin, takdir partilerin karar organlarının.”