İyi Parti’de kriz derinleşti. Partiden ihracı istenen vekil Ümit Dikbayır, Akşener’in yardımcısı Sedat Aksakallı'nın kayıt dışı paralar topladığını, oğlunun da partinin her organizasyonuyla ilgilenip kendi ekibine poşetle para verdiğini iddia etti.

Bir süredir istifalarla çalkalanan İyi Parti’de ‘akçeli işler’ krizi derinleşti. İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ailesinin ve özel sekreterinin banka hesaplarının inceletilmesinden sorumlu tuttuğu düşünülen İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, kesin ihraç istemiyle partinin disiplin kuruluna sevk edilmiş ve “Perşembe günü her şeyi açıklayacağım” demişti.

Dün  TV100’de “Erdoğan Aktaş ve Eşit Ağırlık” programına katılan Dikbayır partisini adeta iddia yağmuruna tuttu.

Akşener ile ilk gerilimlerinin 31 Mart’ta partinin İstanbul İl Başkanlığı’na düzenlenen silahlı saldırıdan sonra yaşandığını anlatan Dikbayır, Akşener’in korumalarının uzakta olmasının ve olay yerine zamanında gelememesinin kendisinden bilindiğini ve bu yüzden kırıldığını anlattı. Dikbayır bu kırgınlığından sonra Akşener’in oğlu Fatih Akşener’in yanına gelerek kendisini ikna ettiğini ve bu yüzden siyasete döndüğünü söyledi.

Dikbayır’ın iddialarından öne çıkanlar şöyle:

Parayla vekillik verildiği iddiaları

“Seçimle kongre arasında GİK toplantısı oldu. Seçimden sonra kongreden önce. Şimdi bu para mevzuları konuşulmaya başlandı. Partinin içinde bazıları ‘para ile milletvekilliği satıldığını’ iddia etti. Ben bu toplantıda ‘bakın boş konuşmaya gerek yok, söylediğiniz şahıslardan biri bile Dikbayır’a veya İyi Parti’ye bağışta bulundum’ desin milletvekilliğinden istifa edeceğim dedim. Bu konu orada bitti. Bu bir rahatsızlıktı. Tüzüğümüzde genel başkanın yüzde 5 hakkı var, istediği 30 vekili istediği yerden aday koyabilirdi. Bu kongre süreci geldi.”

‘Vekillerden para istendi’

“Biz Meclis’e girdik, Ekim 15-20 gibi falandı, milletvekillerinden para istendi. Kiminden 1 milyon TL kiminden 500 bin TL, isim isim para istendi. İşin başlama yeri burası. Ben buna önce cevap vermedim. Bizden ayrılan Nebi Hatipoğlu bana soran ilk odur. ‘Partinin parası mı yok neden bizden para istiyorlar?’ dedi. Bana sormanıza gerek yok ben bundan üç ay önce kongrede yaklaşık 130 milyon TL parayla partiyi devrettim dedim. Seçim kazanılsın kazanılmasın bir parayı bütçenize ayırmak zorundasınız. Ocağın sonuna kadar yetecek parayı ben ayırdım. Biz 2022’yi 65 milyon TL ile bitirdik. Ben 6 ay için yaklaşık 130 milyon ayırdım. Orada parti eksi 16 milyonda dendi. ‘Olamaz’ dedim, siyasi partinin parası ya vardır ya yoktur. Geçenlerde parti bütçesini açıkladılar, 27 milyon TL paramız var dediler. Ben haklı çıktım. Bunu genel başkana ‘Ümit Dikbayır partinin parasına ne oldu, diye hesap soruyor’ diye götürdüler. Bizim şirketimizde bu kadar para konuşulmuyor. Akşener kimin belediyelerle akçeli işler yaptığını bulmak istiyorsa makam odasının üç metre uzağına baksın. Tüm Ankara biliyor.”

‘Paralar Esma hanım ve kocasına verilmiş’

“Genel başkan diyor ki ‘bir milletvekili tarafından benim hesaplarım araştırılmış.’ Uğur Poyraz ‘bu içeriden mi dışarıdan mı’ deyince genel başkan ‘hayır içeriden’ diyor. Baktık, kendimizden asla şüphelenmeyiz ama arkadaşlarımıza da konduramadık. Vekillerimizden kimseye konduramadık. Kim genel başkanın ailesinin hesaplarını merak etsin? Bu bir suç. Bu dedikodular büyüdü. Ben bu süreçte Özel Kalem Müdürü Esma Beker’in Ankara, İstanbul belediyelerini arayıp ‘Ümit Dikbayır’ın sizinle akçeli işleri var mı?’ diye araştırdığını duydum. Hiç ses etmedim, çünkü ben kendimi biliyorum. Aradığı kişileri söyledi bana. Bir kere bile kimseyi arayıp böyle yapıyor demedim. Belediyelerle iş yapıyor dedikodusu çıktı. Genel başkanın bunlara itibar etmeyeceğini düşünüyorum.

Akşener’in yardımcısı Sedat Aksakallı sonra iş adamlarından para alıp getirdiğini söyledi. ‘Nasıl yani’ dedim? Orada ben başka bir şey gördüm. ‘Ben bu partinin mali işler başkanıyım, senden bana para gelmedi?’ dedim. Aksakallı ‘Ben Esma hanıma verdim, kocasına verdim’ dedi. Oradan bana veya partinin kasasına para gelmedi. Aksakallı bir kuruş vermedi.”

Fatih Akşener’in elindeki para dolu poşetler

“Partimizin tüm kampanyalarını Meral Akşener’in oğlu Fatih Akşener yönetiyor. İletişim kampanyası da dahil… Kendisi iletişimci değil, elektronik mühendisi… Seçim bitti Fatih Akşener bana ‘Kampanya ekibine para vermem lazım’ dedi ben de ben Genel Başkan’dan onay alırım bütün çalışanlara birer maaş verelim zaten dedim. Onlar biraz daha fazla çalıştılar onlara iki maaş veririz ama elden para vermenin doğru olmayacağını partinin içinde diğer çalışanlarla dedikodu olacağını rahatsızlık yaratacağını söyledim ve ben bu yöntemi yapmadım. Sonra duydum ki 7-8 tane İyi Parti poşetiyle her birinin içinde 200’er bin TL var, ekibine para dağıtmış.”

 

Genel başkanlık katında özel ilişki

“5 sene önce partiden atılmış bir kız, neden atıldığını biliyorum. Bu kız genel başkanlık katında birisiyle ilişkisi vardı. İsmini söylemeyeceğim, ikisinin de ailesi var. Bu işleri öyle ortaya atmak kolay değil. Ben isim söylersem bu insanların yuvası yıkılır. Bu işler kolay değil. Ben o zaman bu ilişkiyi fark ettim. Bu herife dedim ki ‘Bu ilişkiyi bitir, bu iş genel başkana zarar verir, yoksa genel başkana söylemek zorunda kalırım’ dedim. Bu çocuk ilişkiyi bitirecek ama doğal olarak kıza da söyledi. ‘Ümit Dikbayır fark etti’ derken, kendi şeyinde yakalanıyor. Sonra bu çocuk, özel kalem Esma Beker bu işi kapatıyor. Kızı işten çıkartıyorlar ama bu kız benden dolayı çıktığını zannediyor. Şimdi bir nefret var, birkaç yerde yazmış çizmiş. Ben de kendimden emin olduğum için yanıt vermedim. Şimdi bu kızdaki nefreti bildikleri için 5 sene sonra ‘Biz sana yeniden iş vereceğiz’ diyorlar. Eline muhtemelen üç beş kuruş para verecekler. Kızcağız da nasıl bir çaresizlik içindeyse ‘yaparım’ diyor. Partiden de iki şahit, ortada hiçbir şey yok. Ben diyorum ki yukarıda Allah var. Benim bu kızla bir resmim, videom, konuşmam, HTS kayıtlarına girsinler bu kızla telefonum bir dakika yan yana gelmiş mi? Alnım açık, yüzüm pak.”

Dikbayır’dan kendisi hakkında suç duyurusu: Dokunulmazlığının kaldırılmasını talep etti