Milletvekillerinin TBMM’deki en temel faaliyetlerinden biri yaşanan sorunlara veya olaylara ilişkin konunun muhataplarına yazılı soru önergesi vermektir. Ancak milletvekillerinin birçoğu soruyu kime soracağını bilmeyerek Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ı muhatap alıyor.
Sorulan soruların çoğu da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın yetki alanına girmediği için sadece soru sorulmuş oluyor.
Örneğin , İzmir Milletvekili Ednan Arslan günümüzde önemli problemlerden biri olan bireysel silahlanma karşısında alınan önlemlerle ilgili bir soru önergesi verdi. Cevdet Yılmaz ise verdiği yanıtta “Bu itibarla, İzmir Milletvekili Sayın Ednan Arslan tarafından verilen 7/2800 esas numaralı yazılı soru önergesinde bahsi geçen hususlar İçişleri Bakanlığının görev ve yetki alanına girmektedir” dedi.
Buna benzer bir başka soru önergesini Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz nohut ve mercimek ihracatında kısıtlamanın kaldırılması talebine ilişkin yine Cevdet Yılmaz’a sordu. Cevdet Yılmaz da soruyu kime sorması gerektiğini belirterek bu konunun muhatabının Ticaret Bakanlığı ve Tarım, Hayvancılık ve Orman Bakanlığı olduğunu belirten bir cevap verdi.
Adana Milletvekili Ayhan Barut ise Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yurtdışına gönderilen öğrencilerin döviz borçlarının yapılandırılmasıyla alakalı bir yazılı soru önergesi verdi. Cevdet Yılmaz yine olayın Milli Eğitim Bakanlığı’yla alakalı olduğunu belirten bir yanıt verdi.
Cevdet Yılmaz’dan bu cevabı alan milletvekillerinin büyük çoğunluğu da daha sonra konunun doğrudan muhatabı olan bakanlığa aynı soruyu sormuyor.
Genel başkanların gözüne girmek için de yapıyorlar
Meclis kulislerinde milletvekillerinin soru sormaktaki ana motivasyonlarının genel başkanlarının gözüne girmek olduğu ifade ediliyor. Bazı milletvekilleri tek bir soru önergesi içinde sorularını sorma imkanı varken, ‘çok soru önergesi veriyor’ imajı oluşsun diye ayrı ayrı soru önergeleri veriyor.