Osman Kavala’nın bir an önce serbest bırakılmasına ilişkin olarak 18 Ekimde 10 ülke büyükelçileri tarafından yayınlanan bildiriyle ilgili çıkan istenmeyen kişi ilan etme krizi, Türkiye’nin bundan vaz geçmesiyle sona erdi. Dün Fransa ve Almanya hariç 8 ülkenin büyükelçilikleri sosyal medya üzerinden 1961 tarihli Viyana Anlaşmasının, büyükelçilerin bulundukları ülkenin iç işlerine karışmamasını düzenleyen 41. maddesine atıfla “Bu maddeye bağlıyız” diyen birer açıklama yayınladı. Bu bir örnek açıklamalar sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “tatmin olduğunu” belirten bir konuşma yaptı, böylece elçileri geri göndermekten vaz geçtiğini de söylemiş oldu. Ancak krizin sona ermesinde 10 ülkenin geri adım atıp atmadığı konusu tartışılır oldu. Anadolu Ajansı’nın yayınladığı bir analize, Hürriyet ve Sabah gibi gazetelere göre elçiler geri adım attı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a göre “Erdoğan’ın dirayetli tutumu sayesinde bir zafer kazanıldı.” Ancak herkes bu fikirde değil. Ahmet Davutoğlu ve Meral Akşener’e göre elçiler özür dilemedi, bildirilerinden vaz geçmedi, sadece Türkiye onları geri göndermekten vaz geçti. ABD Dışişleri Sözcüsü Ned Price’a göre de ülkesi 18 Ekimdeki bildirinin arkasında durmaya devam ediyor. Price, 1961 tarihli anlaşmanın 41. maddesiyle 18 Ekimdeki bildirinin birbirine uyumlu olduğu, yani bildirinin iç işlerine karışma anlamına gelmediği görüşünde. Amerikan The New York Times gazetesi, Erdoğan’ın geri adım attığını yazdı. Sık sık “Cumhur İttifakı’nın gizli ortağı” olarak nitelenen Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de elçilerin geri adım atmadığı düşüncesinde.