Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 26 Temmuz’da başlayan Rize gezisinin ikinci gününde Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’a sitem etmişti. Dün de İsrail’i yine hedef alarak “Güçlü olursak İsrail’e de gireriz” çıkışı yaptı. İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz’ın bu sözlere cevabı Irak’ın diktatör lideri Saddam Hüseyin’i hatırlatarak Erdoğan’ı tehdit etmek oldu. Dışişleri Bakanlığı ise “Hitler’in sonu nasıl olduysa Netanyahu’nun sonu da öyle olacak” dedi.
Erdoğan AK Parti Rize İl Teşkilatı’nın bir otelde düzenlenen toplantısına katıldı. Toplantıda Türkiye’nin ekonomik durumundan bahseden Erdoğan “Şu anda gayri safi milli hasılası 1 trilyon 411 milyar dolara çıkmış bir Türkiye var. Biz göreve geldiğimizde böyle bir para yoktu. İhracatımız 36 milyar dolardı, ama şimdi 250 milyar doları yakaladık. Daha iyi olacak” dedi. Buradan yola çıkarak savunma sanayisine de değinen Erdoğan Türkiye’nin çok güçlü olması durumunda İsrail’e karşı koyabileceğini söyledi.
“Biz nasıl Karabağ’a girdiysek, nasıl Libya’ya girdiysek bunun benzerini aynen onlara da yaparız. Yapmamak için hiçbir şey yok” diye söze giren Erdoğan “Sadece güçlü olmalıyız ki bu adımları atalım” dedi.
It’s getting hot.
Turkish President Erdogan has just said Turkey could easily invade Israel.
“Turkey and the Turkish Army can invade Israel just as we entered Karabakh and Libya.” pic.twitter.com/j5noXB0XB3
— Chay Bowes (@BowesChay) July 28, 2024
Erdoğan iki ay önce AKP grup toplantısında İsrail’in gözünü Anadolu’ya dikeceğini söylemişti. Cumhurbaşkanının o zamanki sözleri şöyleydi: “Sanmayın ki İsrail Gazze’de duracak. Bu azgın devlet, bu terör devleti eğer durdurulmazsa vadedilmiş topraklar hezeyanıyla gözünü er ya da geç Anadolu’ya dikecek. İsrail Gazze’de sadece Filistinlilere saldırmıyor. Bize saldırıyor. Hamas Gazze’de Anadolu’nun ileri hat savunmasını yapıyor. Bunu göremeyecek kadar kör müsünüz? Bunu anlamayacak kadar mı idrakiniz kapandı?”
İsrailli bakan Saddam’ı hatırlattı
Erdoğan’ın çıkışına yanıt İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz’tan geldi. Daha önce Erdoğan’ı Hamas’ı fonlamakla suçlayan Katz “Erdoğan, Saddam Hüseyin’in izinden giderek İsrail’e saldırma tehdidi savuruyor. Ne olduğunu ve nasıl bittiğini hatırlamalı” dedi. Katz, Erdoğan ve Saddam’ın fotoğraflarını da yan yana koydu.
ארדואן הולך בדרכו של סדאם חוסיין ומאיים לתקוף את ישראל. רק שיזכור מה קרה שם ואיך זה הסתיים.@RTErdogan pic.twitter.com/6GykLtLoh4
— ישראל כ”ץ Israel Katz (@Israel_katz) July 28, 2024
Irak’ın diktatör lideri Saddam, 2003 yılında ABD ve koalisyon güçleri tarafından başlatılan Irak Savaşı sonucunda iktidardan indirildi. Aynı sene Tikrit yakınlarında yakalanan Saddam, insanlığa karşı işlediği suçlar nedeniyle 2005 yılında suçlu bulundu ve hemen bir yıl sonra idam edildi. Saddam döneminde katliamlar ve tasfiyeler sonucu ölen kişilerin sayısının 250 bin olduğu tahmin ediliyor.
Uluslararası Ceza Mahkemesi şu anda İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama kararı çıkarmaya çalışıyor. Sebebi de Gazze’de Filistinlileri hedef alan katliamlar. 7 Ekim’de başlayan savaşta şimdiye kadar 39 binden fazla Filistinli yaşamını yitirdi. Ölenlerin büyük kısmı kadın ve çocuklardan oluşuyor. Enkazların altında binden fazla insanın kaldığı tahmin ediliyor. 90 binden fazla kişi savaş boyunca yaralandı. Evlerini terk etmek zorunda kalan Filistinlilerin sayısı ise iki milyonu geçti. İsrail’in savaş başından beri hedef aldığı yerlerden bazıları normalde uluslararası hukuka göre vurulması yasak olan hastane ve okul gibi sivillerin sığındığı yerler.
Dışişleri: Hitler’in sonu nasılsa Netanyahu’nun sonu da öyle olacak
Katz’ın mesajına tepkiyse Dışişleri Bakanlığı’ndan geldi. Bakanlıktan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Soykırımcı Hitler’in sonu nasıl olduysa, soykırımcı Netanyahu’nun sonu da öyle olacak. Soykırımcı Naziler nasıl hesap verdiyse, Filistinlileri yok etmeye çalışanlar da öyle hesap verecek. İnsanlık, Filistinlilerin yanında duracak. Filistinlileri yok edemeyeceksiniz.”
Bunun ardından Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da “Cumhurbaşkanımız insanlık vicdanının sesi olmuştur. Bu haklı sesi bastırmak isteyen, başta İsrail olmak üzere uluslararası siyonist çevreler büyük bir telaş içindeler. Tarih bütün soykırımcılar ve destekçileri için aynı şekilde sonuçlanmıştır” diye tweet attı.
Yeniden Refah’a verdi veriştirdi
Erdoğan dünkü konuşmasında yeniden Batı Şeria’da kontrolü elinde tutan Abbas’ın TBMM’de konuşmamasına döndü. Malum İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçen hafta Amerikan Kongresi’nde tartışmalı konuşmasıyla Cumhuriyetçiler tarafından ayakta alkışlanmıştı. Türkiye’deki bazı siyasetçiler Abbas’ın da TBMM’de konuşturulması gerektiğini önermeye başladı. Ancak Erdoğan bu önerilere cumartesi günü sert yanıt vererek TBMM’de konuşmak istemeyenin Abbas olduğunu söyleyerek “Kusura bakmasın ama Abbas’ın önce özür dilemesi lazım” dedi.
Öfkesi hâlâ geçmemiş olacak ki dünkü toplantıda konuyu bir kez daha açan Erdoğan “Çıktı, afedersiniz, terbiyesizin teki parlamentomuzda Mahmud Abbas konuşturulsun dedi. Kim bu? Yeniden Refah’ın bir adamı, kafadan biraz sıkıntısı da var galiba. Mahmud Abbas’ı davet etmediğimizi sana kim söylüyor? Biz davet ettik ama Mahmud Abbas maalesef bize olumlu cevap veremedi. Biz de bundan sonraki süreci ona göre işleteceğiz. Biz bütün bu adımları atarken ne yazık ki kendi içimizden vuruluyoruz. Biz bu parlamentoyu kimlere açmadık ki? Parlamentomuzu evelallah hak yolunda olan herkese açarız. Ama bunların bu işlerden haberi yok. Eğer bugün partinden birkaç kişi parlamentoya girdiyse sayemizde girdi, bunu gör. Ama bunu göremeyecek kadar gözü var, görmüyor” dedi.
Yeniden Refah Partisi geçen yılki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde AK Parti ile işbirliği yaparak TBMM’ye dört milletvekili sokmayı başarmıştı. Ancak sonra patlak veren Gazze savaşı nedeniyle Yeniden Refah Ankara’nın İsrail’le ticari ilişkileri sonlandırmamasını öne sürerek yerel seçimlerde bağımsız kampanya yürüttü. İsrail ile ticari ilişkilerin devam etmesinden rahatsız olan AK Parti seçmenlerinin bir kısmı Yeniden Refah’a oy vererek seçimlerden üçüncü parti olarak çıkmasını sağladı.