Cumhurbaşkanı seçilebilmek için zorunlu yüzde 50+1 oy oranının aşağı çekilmesine ilişkin tartışma gündemdeki yerini koruyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sistemin revize edilmesini istediği, ancak hem AK Parti içinde bir kesimin hem de ittifak ortağı MHP’nin buna sıcak bakmadığı biliniyor.
Devam etmeden önce 2007’de kabul edilen 50+1 modeliyle seçilen ilk cumhurbaşkanının Erdoğan olduğunu, 2018’de de bu sistemle göreve geldiğini hatırlatalım. Bahse konu seçimler tek seferde biterken 14 Mayıs 2023’te ilk turda bahse konu koşulun sağlanamadığını, sandıkların iki hafta sonra yeniden kurulduğunu belirtelim.
Geçmiş yıllarda üstü örtülü veya yakın çevresindeki isimler aracılığıyla modeli eleştiren Erdoğan Kasım 2023’e gelindiğindeyse kameralar önünde şunları söylüyordu: “Mevcutta 50+1 mecburiyeti partileri yanlış yollara sevk ediyor. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Yok altılı, yok on altılı masa… Bundan sonra kim bilir daha neler çıkar? Ama oy sayısı itibariyle ‘En fazla oyu alan aday seçilir’ dendiği zaman seçim hızlıca tamamlanır.”
AK Parti kurmayları o dönem rahatsızlığın temel nedeni olarak ‘etkili, hızlı, istikrarlı bir icra organının seçilmesi için tasarlanan 50+1 sisteminin zaman içinde siyasi partilerin ittifak pazarlığı’ zeminine dönüşmesine bağlıyordu.
Buna örnek olarak ‘altılı masa’ gösterilse de, 50+1 zorunluluğu nedeniyle Yeniden Refah, HÜDA PAR veya BBP gibi küçük partilerle işbirliğine mecbur kalınması da ‘sıkıntı’ olarak değerlendiriliyordu.
Bahçeli veto ediyor
MHP lideri Devlet Bahçeli ise önceki yıllardaki sözlerine paralel şekilde sistemde değişiklik yapılmasını baştan veto ediyordu: “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gelip geçici bir heves değildir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi işi bitince buruşturulup köşeye atılacak tek kullanımlık konjonktürel reçete hiç değildir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye’nin istikbal haysiyetidir.”
Sistem ana muhalefetin 31 Mart 2024’te Türkiye haritasını büyük ölçüde kırmızıya boyadığı yerel seçimlerin ardından bir kez daha tartışmaya açıldı. İktidar partisindeki görüş ayrılıkları da gözle görünür hal aldı. Bir dönem parti yönetiminde yer almış bazı isimler 50+1 sisteminin revize edilmesi gerektiğini söyledi. Kulislerde ‘salt çoğunluk’ koşulunun yüzde 40+1’e çekilebileceği konuşulmaya başlandı.
Erdoğan’a yakın gazeteci: 50+1 gözden geçirilebilir
Son olarak AK Parti’ye yakınlığıyla bilinen, MHP tarafından hedef gösterilmesi sonrası Erdoğan’ın Irak gezisinden dönüşte baş köşeye oturtulan Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi şunları yazdı:
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde birtakım düzenlemeler yapılabilir. 50+1 sisteminin, ittifakların gözden geçirilebilmesi gibi. 50+1 sistemi yüzde 50’lik partileri yüzde birlik partilere mahkûm ediyor. Aynı şekilde ittifak sistemi de. CHP son seçimde bunun bedelini ağır bir şekilde ödedi. Yüzde bir oyu bile olmayan partiler CHP’nin sırtından 39 milletvekili çıkardı. Siyasetin normalleşmesi ve küçük partilerin şantajından kurtulması için bu gerekli.”
Uçum’dan geri adım yok: 50+1 kuralının devam etmesi gerek
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’a göreyse yüzde 50+1 tartışmaya açık bir konu değil. Uçum daha önce de bu kurala yöneltilen eleştirilere sert tepki göstermişti.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile Erdoğan arasında gelecek hafta yapılması beklenen görüşmeden önce kişisel X (eski adıyla Twitter) hesabında mesaj yayınlayan Uçum anayasa değişikliğiyle ilgili görüşlerini paylaşırken şu vurguyu yaptı:
“(…) Yeni anayasada halk iradesinin temel kazanımı olan başkanlık sisteminin ve tüm kuvvetler açısından demokratik meşruiyet ilkesinin korunması ve geliştirilmesi, % 50 +1 kuralının devam ettirilmesi halkın demokrasi mücadelesinin kazanımlarının bir gereğidir. Açıktır ki Cumhuriyetimizin ilkeleri ve demokratik birikimimiz yeni anayasanın kaidesi yani en sağlam temeli olacaktır. (…)”
Özel, Erdoğan’la bir araya geldiğinde anayasa değişikliği bahsinin mutlaka açılacağını belirterek “Ben de ‘mevcut Anayasa’ya uyulmadı’ diye hassasiyetimizi dile getireceğim” demişti.
Bu arada Kasım 2023’te sistemin değiştirilmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan’ın şu ana dek aksi yönde görüş beyan etmediğinin altını çizelim.
Şu aşamada AK Parti ve MHP öncülüğündeki Cumhur İttifakı’nın toplam milletvekili sayısı örneğin anayasa değişikliği gibi hamleleri Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’ndan geçirebilecek çoğunluğu sağlamıyor.
Anayasa değişikliğinin referanduma gidilmeden Meclis’te kabul edilmesi için 400, referanduma gitme çoğunluğu için ise 360 sandalye gerekiyor.