Cumhurbaşkanı Erdoğan, PKK'nın feshinin takibi konusunda "Verilen sözlerin takibini MİT yapacak, kalan hususları konuşmak siyasetin işi olacak. Gelişmeleri ümitli biçimde izliyoruz" dedi. Erdoğan, süreçteki sağduyulu açıklamaları için Özgür Özel'e teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında PKK’nın silah bırakma ve kendini feshetmesine ilişkin değerlendirmede bulundu. Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli’ye şükranlarını sunarken DEM Partili isimlere ve Özgür Özel’e de teşekkür etti. Erdoğan belediyelere yönelik kayyım uygulamalarının yeniden istisna haline geleceğini söylerken yeni bir belediye statüsüne de ihtiyaç olduğunu söyledi.

Erdoğan “DEM Parti içerisinde sürece büyük destek veren rahmetli Sırrı Süreyya Önder başta olmak üzere sorumluluk bilinciyle hareket eden tüm isimlere, eş başkanlara, siyasetçilere milletim adına teşekkür ediyorum” dedi. Erdoğan’ın konuşmasından başlıklar şöyle:

-Halkımız söz milletindir diyerek tek parti faşizminin ardından Menderes ve arkadaşlarını tek başına iktidara taşımıştır.

-Milletimiz iradesine sahip çıkarak demokrasi bayrağını hep yeniden yükseltmiştir.

-Demokrasi yolculuğumuzun kilometre taşlarından biri olan 14 Mayıs 2023 seçimlerinin de ikinci yıl dönümüdür.

Terör ekonomiye darbe vurdu

-Bölücü örgütün ‘kendini fesih ve silahları teslim’ kararı aldığını açıklamasıyla, ‘Terörsüz Türkiye’ çabalarımızda yeni bir safhaya geçmiş bulunmaktayız.

-Milletimizin tüm fertleri acı çekmiştir. Bu safhada beraberliğimizi güçlendirecek, terör duvarı kalkacak.

-Terörü bitirmek için hep bir arayış içinde olduk. Hiçbir siyasetçinin almadığı riskleri aldık.

-Terör ekonomimize de ağır darbe vurdu.  Eski paradigmalarla devam etseydik bu noktaya kesinlikle gelemezdik.

-Biz yolumuza döşenen mayınları temizlemek için çok vakit kaybettik.  Terörün, silahın, şiddetin devri artık kapanmıştır. Meşru ve makbul yollar varken başka yol aramak sadece akıl dışı değil, zamanın ruhuna da aykırıdır.

Suriye ve Avrupa da fesih olmalı

-Bu musibetten kurtulma aşamasına geldik. Güven, huzur, refah içinde yaşamak ancak beraberliğimizi güçlendirmekle mümkündür.  Bin yıllık maziden parlak geleceğimize sağlam bir köprü kurmak istiyoruz. Dünyada dengelerin altüst olduğu dönemde 86 milyonun gönül ve fikir birliğini güçlendirmek için çabalıyoruz.

-Örgüt aldığı kararla bizim zaten milletimizle zaten yaptığımız ortak yaşam ve gelecek mutabakatına uygun bir adım atmıştır. Örgütün Suriye ve Avrupa kollarının da bu gerçekleri görüp, fesih ve silah bırakma sürecine katılmaları hayati öneme sahiptir.

-Türkiye’nin adının terörle değil teknoloji, kültür, sanat, demokrasi ve insani gelişim standartlarının yükselişiyle anılmasını arzu ediyoruz.

-Şayet gelinen nokta, önemli bir başarı ise, bunun sahibi 86 milyonun tamamıdır.

Özgür Özel’e teşekkür

-Sağduyulu söylemlerin önümüzdeki dönemde de aynen sürdürülmesini bekliyoruz. CHP Genel Başkanı Özel’e ve diğer siyasi parti yöneticilerine bu süreçte sergiledikleri yapıcı tutum için takdirlerimizi sunuyoruz.

-Her ne kadar sürece karşı mesafeli hatta kimi zaman ciddi manada olumsuz tavır takınmış olsalar da sorumlu siyaset çizgisinden ayrılmayan muhalif parti genel başkanlarına da teşekkürlerimizi iletiyoruz.

-Böylesine bir meselenin yürütülmesinin koalisyon yapılarının içinde olmadığı mümkün olmadığı açıktır. Asıl olan uygulamadır. Sözlerin tutulup tutulmadığı takibini MİT tarafından titizlikle yapacak.

Örgüt gereğini yapsın, gerisi siyasetin işi

-Örgüt kendi üzerine düşenleri yerine getirdiğinde artık kalan hususları konuşmak, ilerletmek siyasetin işi haline gelecektir.

-Herkesi uçup kaçmadan, sağduyuyu elden bırakmadan, iyimser, ümit var ama itidalli şekilde gelişmeleri takibe davet ediyoruz.

-İnşallah bundan sonra askerlerimiz vatan savunmasının ve sınır ötesi sorumluluklarının gerektirdiği vazifeleri artık daha rahat ve güven içerisinde yürütebilecektir.

-Emniyet teşkilatımız kaynaklarını ve mesailerini organize suç şebekeleri başta olmak üzere milletimizi tehdit eden yapılarla mücadeleye daha fazla teksif edebilecektir.

Yeni bir dönem bizi bekliyor

-Uluslararası girişimcileri, kazan-kazan anlayışıyla, ülkemizin ekonomik bakımdan bakir bölgelerine yatırım yapmaya çağırıyorum.

-Petrol başta olmak üzere, tüm madenlerimizi süratle milletimizin emrine amade kılacağız.

-Tekstilden makinaya, sanayinin tüm alanlarında yeni tesislerin inşasını teşvik edecek, destek vereceğiz.

-Pek çok konuda yeni bir dönem bizi bekliyor. İnşallah bu tarihi fırsat, küçük hesaplar veya uluslararası ayak oyunlarıyla heba edilmeden, samimi bir iklimde tekemmül eder. Bulunduğumuz makamın sorumluluğun gereğini yapacağız. Güven veren duruşumuzu son raddeye kadar koruyacağız.

Barış ve diplomasinin küresel merkezi olduk

-Ülkemiz barış diplomasisinin küresel merkezi haline gelmiştir. Bu sabah sayın Trump ile Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet Şara ile telefon görüşmesi gerçekleştirdik. Bu görüşmenin amacı neydi, “Bölge barışını nasıl güçlü hale getirebiliriz.” İşte buydu. Bölgesel barış için attığımız adımlarda tüm tarafların güvenine mazhar olabiliyoruz.

-Hakkaniyetli politikalarımız ile muhataplarımızın güvenini kazandık. Ateşe benzin dökenlerden değil söndürmek için seferber olanlardan olduk. Bizim küresel ölçekte barıştan, huzurdan, istikrardan başka hiçbir gayemiz yoktur.

-Son günlerde baş döndürücü hal alan diplomasi trafiği ile bunu başarma gayretindeyiz. Dün Suudi Arabistan’da Suriye yaptırımlarını kaldıracağını açıklayan Trump’a buradan tekrar teşekkür ediyorum. Gazze’deki insani trajediye son verilmesinde de dostum Trump’ın desteğine güveniyorum. Gazze için de yüreklere su serpen müjdeli haber almayı umut ediyoruz.

İstanbul’da çarpık ilişkiler

-İstanbul’da yürüyen soruşturma, bu çarpık tablonun en bariz ve belki de Cumhuriyet tarihinin eşi benzeri görülmemiş bir suç organizasyonu örneğidir.

-Çarpık ilişkiler ağının bürokrasiden iş dünyasına, medyaya, kimi cemaatlerden istihbarat kuruluşlarına uzandığı ortaya çıkıyor. Bunlara yol veren belediye yönetimlerinde baş gösteren yozlaşmadır, sistemde açılan gediklerdir, denetim mekanizmalarının yeterince işletmemesidir.

-Bu yozlaşmayı az veya çok tüm belediyelerde görmek mümkündür. Bu konudaki yaklaşımımıza parti odaklı değil, sistem merkezlidir. Geldiğimiz noktada yerel yönetimler ve belediyeler meselesinin, tüm boyutlarıyla konuşulması, tartışılması ve yeni bir düzene kavuşturulması, kaçınılmaz hale gelmiştir.

Yeni bir belediye statüsüne ihtiyaç var

-Büyükşehir ile ilçeler arasında yetki kargaşası var. Yeni belediye statüsüne ihtiyaç var. Yetki paylaşımı gözden geçirilmeli. İl özel idaresinin de gözden geçirilmesi gerekiyor.

-Belediyelere kamudan tahsis edilen ve topladıkları mali kaynakların denetimi için yerel dinamiklere, ilgili merkezi kurumlara dayanan yeni bir yapı kurulmalı.

-Terör örgütünün kendini feshinin ardından siyasetin daha güçlü şekilde devreye girmesiyle belediyelerdeki kayyım yeniden istisna hale gelecek.

-Belediyelerin tamamı borç batağı içindedir.  Prim borçları için verdiğimiz mücadele bilinmektedir. Bir konser etkinliği için yüz milyonlarca lira harcanırken SGK primine gelince paramız yok deniyor. Aynısı reklam bütçeleri için de geçerli. Belediyelerin orta ve uzun vadeli programları düzenlenmeli. Aksi halde belediyeler kılını kıpırdatamaz hale gelecektir. Böyle gelmiş böyle gider neme lazımcılık bizim benimseyeceğimiz bir siyaset tarzı değildir. Sorun varsa, şikayet varsa siyaset kurumunun görevi buna çözüm bulmaktır. Bu hususların çözümü meseleye partiler üstü bakış açısını gerektiriyor. Bu çağrımızın hiçbir siyasi, adli gelişme ile ilgisi yoktur. Milletin derdi ile dertlenen, ülkenin sorunlarına çözüm iradesi gösteren partilere şimdiden teşekkür ediyorum.