Erdoğan günler önceden "tarihi" olacağı söylenen konuşmasını yaptı, terör belasının bittiğini, milletin bayraklar asıp bayram yapması gerektiğini söyledi, "Bundan sonra süreci MHP ve DEM'le birlikte götüreceğiz" dedi. Daha önceki konuşmalarında teşekkür ettiği Özgür Özel'den söz etmedi.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in “Cumhurbaşkanımız cumartesi sabahı tarihi bir konuşma yapacak. Bütün vatandaşlarımızı o açıklamayı dinlemeye davet ediyorum” sözlerinin ardından gözler Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasına çevrilmişti. Erdoğan, o konuşmasını yaptı, konuşmada da ‘Terörsüz Türkiye’ sürecinin bir pazarlık neticesinde olmadığını söyledi. Süreçle ilgili kimsenin kafasında soru işareti olmaması gerektiğini söyleyen Erdoğan, “Aziz milletimizin bu tablodan dolayı sevinmeli, bayram etmeli, Türkiye’nin her sokağı, hanesi ay yıldızlı bayrağımızla donatılmalı” ifadesini kullandı.

Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan bölümler şöyle:

Hayatını kaybedenleri unutmadık: Bundan 47 yıl önce bölücü terör örgütü ilk eylemini yaptı. Bu tarihten itibaren bölücü örgüt güvenlik güçlerimize ve sivillere yönelik saldırılar düzenledi. On bine yakın güvenlik görevlimizi terörle mücadelede şehit verdik. 50 bine yakın vatandaşımız terör olaylarında hayatını kaybetti. Onları unutmadık, unutmayacağız. Ay yıldızlı bayrağımız semalarımızda ebediyen dalgalanacak.

Devletin yanlışları ve Beyaz Toroslar: 1984’te ilk eylemden sonra terör her geçen gün tırmandı. O günden sonra nice hükümetler geldi, terör bitirilemedi. Bunda elbette devletin bazı yanlış uygulamalarının da payı vardır. Beyaz Toroslar, faili meçhuller, Diyarbakır Cezaevi, yakılan köyler bunlardan biriydi, evladıyla Kürtçe konuşamayan analar bunlardan biriydi…

Teröre bahane bataklığı: Hataların bedelini hep beraber ödedik.  Terör örgütü kardeşliğe hasar verdi. Bir yandan terörle mücadele ederken bir yandan teröre bahane oluşturan bataklığı kurutmanın mücadelesini verdik. Son yıllarda terör örgütünün eylem kabiliyetini tamamen kırdık.

47 yıllık terör belası sona erdi, yeni sayfa açıldı: Bahçeli’nin tarihi çağrısıyla terörsüz Türkiye projemizi gerçekleştirmek için bir dizi adım attık. Bu fırsat penceresini değerlendirmek için çok hassas bir süreç yönettik. Terör örgütü İmralı’nın çağrısıyla kendisini feshetti, dün de silah bıraktı. Dün itibariyle 47 yıllık terör belası sona ermiştir. Bugün yeni bir gündür, bugün tarihte yeni bir sayfa açılmıştır. Türkiye Yüzyılı’nın kapıları ardına kadar aralanmıştır.

Pazarlığın neticesi değil: Terörsüz Türkiye projesi, açık söylüyorum bir müzakerenin, bir pazarlığın, bir al ver sürecinin neticesi değildir. Herkes şundan emin olsun Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin onurunu çiğnetmeyiz, başını öne asla eğdirtmeyiz. Başından beri dikkatliyiz. Terörsüz Türkiye projemizi bu anlayışla izliyoruz. Biz ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz. Kimse korkmasın, endişeye kapılmasın.

Bahçeli’ye destek: Sayın Devlet Bahçeli ve kadrosunun milliyetçiliğini, Türkiye aşkını sorgulamak hiç kimsenin haddi değildir. Aynı şekilde şahsımın ve burada olan ve olmayanlarla birlikte AK kadrolarının milliyetçiliğini, vatanseverliğini kimse sorgulayamaz. Bu kimsenin hakkı da haddi de değildir. Biz Sayın Bahçeli ve kadrosuyla beraber Terörsüz Türkiye için canımızı, kanımızı, tecrübemizi, hayatımızı ortaya koyduk. Biz Türkiye’nin hayrına olmayan hiçbir işin içinde olmayız. Tüm çabamız Türkiye’nin hayrınadır. Türkiye’nin hayrına olmayan girişimlerin tam karşısında görürsünüz. Biz ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz. Hiç kimse korkmasın, kimse endişe etmesin, kimsenin zihninde soru işareti oluşmasın. Ne yapıyorsak Türkiye için yapıyoruz, milletimiz için yapıyoruz, istiklalimiz için, istikbalimiz için yapıyoruz.

TC devleti dimdik ayakta: Ne yaparlarsa yapsınlar terör bitecek. Terör biterken terör istismarı da bitmektedir. Devletimizin onur ve gururuna kastedecek hiçbir girişimin içinde olmayız, içinde bulunmayız, böyle girişimlere asla müsaade etmeyiz. Türkiye Cumhuriyeti devleti dimdik ayaktadır. Bugün düne göre çok daha azametli, gururlu ve onurludur.

Bayram edilmeli: Aziz milletimizin bu tablodan dolayı sevinmeli, bayram etmeli, Türkiye’nin her sokağı, hanesi ay yıldızlı bayrağımızla donatılmalı.

Türk-Kürt-Arap ittifakı: Tarih sahnesine dün çıkmış bir millet değiliz. Türkler, Kürtler, Araplar ittifak yaptığımızda atlarımızın rüzgarı Çin denizine kadar serin esintiler yaydı. Unutmayın atlarımızın şahlanışından coğrafyaya huzur yayıldı.  Malazgirt Zaferi, Kudüs’ün Fethi, İstanbul’un Fethi, Çanakkale savunması, İstiklal Savaşı, Türk, Kürt, Arap ve daha nice Müslüman halkın ortak savaşları, zaferleridir. Binbir Gece Masalları’nın Bağdat’ını Türk, Kürt ve Arap inşa etmiştir. Kudüs’ü Selahaddin Eyyubi’nin komutasında Türk, Kürt, Arap fethetmiştir. Şam bizim ortak şehrimizdir. Diyarbakır bizim ortak şehrimizdir. Mardin, Musul, Kerkük, Süleymaniye, Erbil, Halep, Hatay, İstanbul, Ankara bizim ortak şehrimizdir. Kılıçlarımızı gerektiğinden kınından çıkarıp omuz omuza çarpıştık. Gerektiğinde kalemlerimizi çıkardık. Türk, Kürt, Arap eğer bir aradaysa, birse, beraberse işte o zaman Türk vardır, Kürt vardır, Arap vardır. Ayrıştıklarında, bölündüklerinde, uzaklaştıklarında ise mağlubiyet, hezimet, hüzün vardır. Moğol orduları acımasızca İslam beldelerini yıktı. Çünkü Türk, Kürt, Arap ayrışmıştı. Haçlılar İslam beldelerine saldırdı. Çünkü Türk, Kürt, Arap birbirinden kopmuştu. Birinci Dünya Savaş’ını kaybettik, aramıza sınırlar çizildi, duvarlar örüldü. Kudüs’ü yitirdik çünkü tefrika vardı. Ne zaman ayrıldık, kaybettik, yenildik. Ne zaman ittifak yaptık, o zaman tarihe istikamet çizdik. Bugün Gazze’de, Filistin’de tarihin en acımasız, en vahşi, en barbar soykırımı icra ediliyor. Neden? Çünkü Türk, Kürt, Arap tarih boyunca olduğu gibi bir araya gelip ittifak kuramıyor.

Arada silah olmadan oturup konuşacağız: Türkiye’yi bölmeye kimsenin gücü yetmez. Ama bizi oyaladılar, bize zaman kaybettirdiler, ekonomik kayıp verdirdiler, enerjimizi harcadılar. En çok da Türk ile Kürt’ün arasına nifak sokmaya çalıştılar. 41 yılda kim kazandı? Terör baronları, terör sektörü, kandan beslenenler kazandı. Türk, Kürt, Arap üzerine kirli hesapları olanlar kazandı. İşte bugün bu kirli oyunu, bu kirli tezgâhı, bu nifak hareketini bozuyor, alt üst ediyoruz. Tarih tekerrür ediyor. Bugün Türk ile Kürt aralarında engel olmaksızın tekrar muhabbetle kucaklaşıyor. Bugün Malazgirt ruhu, Kudüs İttifakı, İstiklal Savaşı’nın nüvesi yeniden şekilleniyor. Bugün büyük ve güçlü Türkiye’nin şafağı söküyor. Şimdi oturup konuşacağız. Silahlarla, şiddetle değil, kavga için değil, muhabbet, kardeşlik için, aradaki terör engelini kaldırarak yüz yüze, gönül gönüle konuşacağız.

AKP-MHP-DEM birlikte yürüyecek: Unutmayalım gönüller bir olunca sınırlar ortadan kalkar. İşte ilk adım olarak Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir komisyon kuracak, sürecin yasal ihtiyaçlarını Meclis çatısı altında konuşmaya başlayacağız. Altını çizerek söylüyorum, Cumhur İttifakı olarak AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve DEM heyetiyle de birlikte bu süreci evelallah pişirerek geleceğe taşıyacağız. Şimdi AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, DEM, biz en azından üçlü olarak bu yola beraber yürümeye kararı verdik. Derdimiz var, dertliyiz, derdimiz olduğuna göre, dertli olduğumuza göre, el ele verdiğimize göre Allah’ın izniyle biz bu engelleri aşarız. Şunu herkes bilsin ki artık yumrukları sıkmaya gerek yok. Musaffa edeceğiz, kucaklaşacağız, konuşacağız, birbirimize karşı adım atarak yürüyeceğiz.

Bu kez Özgür Özel’e teşekkür etmedi: İttifak ortağımız Milliyetçi Hareket Partisinin Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye, sağ duyulu bir üslupla süreci sahiplenen DEM Parti heyetine ve özellikle merhum Sırrı Süreyya Önder’e, farklı kulvarda olsak da millî meselelerde millî duruş sergileme basiretini gösteren siyasi partilere ve aktörlere, sorumlu yayıncılık çizgisiyle sürece destek olan basın kuruluşlarımıza ve gazetecilere, ayrıca isimleri bizde mahfuz diğer arkadaşlarımıza bugün bir kere daha kalpten teşekkür ediyorum. Güvenlik birimlerimizin çalışmalarına destek olan Irak merkezi hükümeti ile Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ne de buradan teşekkürlerimi iletiyorum.