Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 100. Yıl TÜBİTAK ve TÜBA Bilim Ödülleri Töreni’ne katıldı. Erdoğan konuşmasında hem İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu, hem de EuroFighter uçağı alımı konusunda izin alması gereken ülkelerden Almanya’yı Gazze savaşındaki tutumu nedeniyle hedef aldı, sert konuştu. Cumhurbaşkanı çalışmalarını yurt dışında yürüten bilim insanlarını ülkeye çağırdı.
İsrail’in Gazze’de devam eden saldırılarına katıldığı her etkinlikte olduğu gibi bu etkinlikte de değinen Erdoğan “Gözlerimizin önünde 80 gün boyunca insanlığa ait tüm değerler kurşuna dizildi. Stadyumlarda İsrail’in Nazi kamplarını izledik değil mi? Hitler’den garip garip bahsederler, sizin Hitler’den ne farkınız var? Bunlar bize Hitler’i de aratacak. Netanyahu’nun yaptıklarının Hitler’den farkı var mı? Namuslu bilim insanları şantaja, baskıya maruz kalmaktadır” dedi.
Gazze’nin kuzeyinde ve güneyinde hızla ilerlemeye devam eden İsrail ordusunun aralarında çocuk ve yaşlıların da bulunduğu Filistinlileri bir stadyumda yarı çıplak şekilde teşhir ettiği görüntüler birkaç gün önce sosyal medyaya düşmüştü. Görüntülerde İsrail ordusuna ait tankların namlularının Filistinlilere doğrultulduğu görülüyordu. Savaşın başından bu yana da 20 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti. Can kayıplarının yüzde 70’inin kadın ve çocuklardan olduğu belirtiliyor. Hava bombardımanlarında enkaz altında kaldığı düşünülen kayıp kişilerin de sayısı çok fazla.
“2.5 milyon insanın kıyıma uğramasını içimiz kan ağlayarak izliyoruz. Türkiye gibi vicdan sahibi ülkelere rağmen maalesef engel olamadık. Yaptığımız mücadeleye rağmen bir müslüman olarak, her şeyden önce bir insan olarak bu zulmü engelleyememenin vicdan azabını yaşıyoruz. Türkiye devleti ve milletiyle bu insanlık imtihanını verme gayretindedir” diyen Erdoğan, Almanya’nın ismini vererek “Almanya’nın başı eğik ama bizim kimseye borcumuz yok. Batının borcu var, ses çıkaramıyorlar. Filistin halkının sesi olmak isteyenlere kan kusturuyorlar” dedi.
Erdoğan 17 Kasım’daki Almanya ziyaretinde de Almanya’nın İsrail’e İkinci Dünya Savaşı’ndan kalan bir borcu olduğunu, bu sebeple ses çıkaramadığını söylemişti. Cumhurbaşkanının Almanya ziyaretinin en büyük hedeflerinden biri envantere EuroFighter savaş uçağı eklemek için izin alınması gereken ülkelerden biri olan Almanya’dan izin almaktı. Ancak bu sert sözlerin damga vurduğu ziyarette EuroFighter’ın esamesinin bile okunmadığı gibi Erdoğan Türkiye ve Almanya arasında oynanan dostluk maçını izlemeden ülkeye dönmüştü.
Almanya bu zamana kadar İsrail’in en büyük destekçileri arasında yer alıyordu ancak İsrail’in hava bombardımanlarının sivil-asker ayrımı gözetmemesi sonucunda ölü sayısının 20 bine dayanmasının ardından Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ve İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron ortak kaleme aldıkları yazıda “Amacımız çatışmaların sadece bugün için sona ermesi olamaz. Günler, yıllar, nesiller boyu sürecek bir barış lazım. Bu nedenle ateşkesi destekliyoruz ancak sürdürülebilir olması şartıyla. Hem bölgede hem de geniş çapta pek çok kişinin acil ateşkes çağrısı yaptığının farkındayız. Bu içten çağrıların arkasında yatan şeyin ne olduğunu da biliyoruz. Onca acıya karşı anlaşılabilir bir tepki bu. Biz de çatışmanın sürüncemede bırakılamayacağı görüşündeyiz. Bu nedenle son insani molaları destekledik” sözlerini dile getirmişti.
Erdoğan sözlerine “En küçük eleştiri antisemitizm yaftasıyla engelleniyor, suç sayılıyor. Avrupasından Amerikasına kadar özgürlüğün beşiği denilen yerlerde korku imparatorluğunun kitabı yazılıyor” diye devam etti.
Son dönemde özellikle ABD’nin önde gelen üniversitelerinden Harvard, M.I.T. ve UPenn öğrencilerinin düzenlediği Filistin yanlısı gösterilerde “intifada” diye bağırması sebebiyle rektörler kongrede ifade vermeye çağrıldı. Çünkü esasında “başkaldırı” anlamına gelen intifadayı ABD’li siyasetçiler “Yahudi soykırımına çağrı” olarak yorumladı. Temsilciler Meclisi’nde 7 Aralık’ta alınan bir karara göre de “Siyonizm karşıtlığı artık antisemitizm olarak kabul edilecek.”
Erdoğan yurt dışındaki bilim insanlarını ülkeye çağırdı
Erdoğan konuşmasında Türkiye’de bilime bakışın nasıl olduğunu anlatarak bilimin ne konumda olduğuna ilişkin bilgiler verdi. Erdoğan’ın paylaştığı veriler şöyle:
📌Bu sene 77 bilim insanı ödüle layık görüldü.
📌Üniversitelerin sayısı 76’dan 208’e yükseldi. 81 ilin 81’inde de artık üniversite var.
📌AR-GE merkezleri 1295’e, tasarım merkezi sayısı 329’a çıktı.
📌Teknopark sayısı 101’e çıktı, 81 ilde 125 deneyap teknoloji merkezi kuruldu.
📌31 bin bilimsel projeye destek verildi, 68 milyar liranın üzerinde kaynak kullanıldı.
📌270 bin bilim insanına toplam 17.8 milyar lira destek sağlandı. 2007’den bu yana projelere 4 milyar lira destek verildi.
Gelişmeleri sayan Erdoğan “Tam bağımsız bir Türkiye istiyorsak bilimde, teknolojide zirveyi hedeflememiz gerekiyor” dedi, “Akademik ve bilimsel çalışmalarını yurt dışında yapmış bilim insanlarımızın ülkesine dönerek devletinin kalkınma mücadelesine destek vermesi çok önemlidir” vurgusu yaptı. Cumhurbaşkanının açıkladığına göre şimdiye kadar 199 bilim insanı Türkiye’ye döndü. Erdoğan özellikle Batı’daki prestijli üniversitelerde yaşanan gelişmelerin yurt dışındaki bilim insanlarının ülkeye dönüşünü hızlandıracağını umduğunu dile getirdi.
Törende şu isimler ödül aldı: