Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün partisinin Kahramanmaraş İl Kongresindeydi. Erdoğan 'Terör prangasını parçalayıp atmak istiyoruz. Bölgemizdeki kritik gelişmeler, iç siyasetimiz buna elverişlidir' dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Kahramanmaraş’ta Merkez Spor Kompleksi’nde düzenlenen AK Parti 8. Olağan İl Kongresi’nde konuştu. Böylece partisinin girdiği kongre sürecinde Cumhurbaşkanı da il kongreleri maratonuna başlamış oldu.

Konuşmasına tüm Kahramanmaraşlıları selamlayarak başlayan Erdoğan “Maraş her ferdiyle, her karış toprağıyla, insanı sarıp sarmalayan sıcaklığıyla, Necip Fazıl üstadın da dediği gibi gönlümüzde ayrı bir yere sahiptir” diye konuştu.

Kahramanmaraş için kara günlerin geride bırakıldığını belirten Erdoğan şöyle devam etti:

“Bildiğimiz, sevdiğimiz, mamur ve bayındır Maraş’ı adeta küllerinden yeniden doğarcasına, beraberce yeniden inşa ediyoruz. Kongremize gelmeden önce deprem konutlarımızın kura çekiliş törenini gerçekleştirdik. 155 bininci konutumuzun kurasını çekerek anahtarını hak sahibi kardeşimize teslim ettik. Bu konutların 3 bin 499’u Kahramanmaraş’taydı. Ayrıca şehrimizde 17 bin 500 kişilik stadyumun da olduğu büyük bir spor kompleksinin yapımına başlıyoruz. Hem konutlarımızın hem de spor tesisimizin şimdiden sizlere hayırlı olmasını diliyorum.”

Başarıları büyüdükçe tevazuda büyüyen bir kadro olduklarını ifade eden Erdoğan şunları söyledi:

“Tekebbürden, kibirden, böbürlenmekten daima Allah’a sığındık. Hiç mütevazı olmayacağımız bir husus varsa o da ülkenin tüm hayati meseleleri gibi, deprem yaralarını saracak inanca, iradeye, birikime ve dirayete bizim sahip olduğumuzdur. Depremin üzerinden henüz 21 ay gibi kısa sayılabilecek bir süre geçmesine rağmen şehirlerimizin çoğunun yeni siluetleri şekillenmeye başladı. Yeni binalarımız, konutlarımız, köy evlerimiz, yollarımız, meydanlarımız birer birer yükseliyor. Hatırlarsanız birileri, milletimizi umutsuzluk bataklığına itmek için kalplerindeki öfkeyi depremzedelerimize hakaretle dışa vurmuşlardı. Aynı çevreler, sadece bununla kalmamış, yaraları daha da kanatmak için şehirlerimizin imarının mümkün olmadığı yalanını körüklemişlerdi. Bu şeamet tellalların başında da eski CHP Genel Başkanı vardı. Peki, sonra ne oldu? Bize ‘enkazın altında kalacak’ diyen zatın bizatihi kendisi, önce seçim sandığının, sonra da kurultay sandığının altında kalarak ‘bay bay’ oldu. Şimdi ne yüzüne bakan ne kapısını çalan var ne mikrofon uzatan var. Prim kazanmak, gündeme gelmek için sürekli şu anda bize sataşıyor ama artık bize sataşması da kendisine hiçbir fayda sağlamıyor. Eski genel başkanın kötü mirasını maalesef yeni genel başkan da aynı şekilde devam ettiriyor. Yapıcı muhalefet diye bir kavram lugatlerinde yok. Ya yapılan işe takoz oluyorlar ya da milletin umutlarını kırmak için akla ziyan yollar deniyorlar. Konuttan hastaneye, okuldan parka kadar gözlerinin önünde yükselen yeni yerleşimleri inkar eden bir zihniyetle karşı karşıyayız. Ortada parmakla gösterebilecekleri hiçbir eserleri yok ama iş çamur atmaya, milletin moralini bozmaya gelince, maşallah hep en ön saftalar. Ne demişler ‘vermeyince mabut neylesin Sultan Mahmut.’ Bizim de bunlara yapabilecek hiçbir şeyimiz yok. Gözü olup görmeyene, hakkı bilip konuşmayana verilebilecek en güzel cevap evlerine yerleşen vatandaşlarımızın bize ettikleri hayır dualardır.”

Yolu Menderes ve Özal açtı, bitirmek bize nasip oldu

AK Parti’nin milletin kurduğu, istikamet verdiği, iktidara getirdiği bir parti olduğunu ifade eden Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

“AK Parti maruz kaldığı her badirede milletin dağ gibi arkasında durduğu, milletin demokrasi, hak, özgürlük, eser ve hizmet siyasetine meftun olduğu, yalpaladığında da tabiri caizse milletin ‘ayar verdiği’ bir partidir. Açık yüreklilikle söylemek gerekirse yerel seçimlerin sonuçlarını, işte böyle bir ‘ayar verme’ olarak görüyoruz. Millet, sandık yoluyla mesajlarını çok net biçimde bizlere iletmiştir. Biz de sandıktan çıkan mesajları öpüp başımızın üstüne koyduk. Komplekse kapılmadan, kolaycılığa asla kaçmadan kendimizi her alanda sigaya çekiyoruz. Eksiklerimizi tamamlayacak, hatalarımızı düzeltecek, vizyonumuzu güçlendirecek çalışmaların hazırlıklarını yapıyoruz. Cumhuriyet tarihinde, kaderi, icraatı, kadroları milletle bu kadar iç içe geçmiş bir başka parti göremezsiniz. Rahmetli Menderes ve rahmetli Özal’ın açtığı yolu zirveye ulaştırmak, AK Parti’ye nasip olmuştur.”

AK Parti’nin değişimin hayatın her alanı gibi siyasetin de tabii parçası olduğuna inanan bir siyasi hareket olduğunun altını çizen Erdoğan “İşte bunun için diyoruz ki, partimizde kadrolar değişir, aşkımız değişmez. Partimizde kadrolar değişir, millete hizmet sevdamız değişmez. Partimizde kadrolar değişir, devletimize, vatanımıza, bayrağımıza olan bağlılığımız değişmez. Partimizde kadrolar değişir, Türkiye’yi birlik içinde, dirlik içinde, tarihinde hiç olmadığı kadar güçlü bir şekilde geleceğe taşıma hedefimiz değişmez. Partimizde kadrolar değişir, Türkiye Yüzyılı’nı inşa etme azim ve irademiz asla değişmez” dedi.

Bunun için kongreleri, tıpkı her baharda tekrar canlanan tabiat gibi bir yenilenme, yeni başlangıçlara kapı açma fırsatları olarak gördüklerini dile getiren Erdoğan “Azmimizin bilenmesi, aşkımızın filizlenmesi, sevdamızın gürleşmesi, umutlarımızın tazelenmesi yolunda atacağımız her adım, milletimize olan minnettarlığımızın bir ifadesidir” diye konuştu.

Tepeden bakan bizden değildir

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:

“Her kim bu millete tepeden bakıyorsa, inancıyla, örtüsüyle, adetiyle, kıyafetiyle, konuşmasıyla insanlarımızı küçümsüyorsa, bizden değildir. Her kim, bu milleti kökeni üzerinden, hayat tarzı üzerinden bölüyorsa, insanlarımızı kutuplaştırıyorsa, aynı şekilde bizden değildir. Şunu tüm teşkilatımızın bilmesini istiyorum: Bizim hayatımız, köksüz taklitçilerle, devleti ve milleti kene gibi sömüren asalaklarla mücadeleyle geçti. Bizim hayatımız, kendini milletten ve milli iradeden üstün gören kibir kulelerini yere sermekle geçti. Bizim hayatımız, halka rağmen halkçılık yapan jakobenlere hadlerini bildirmekle geçti. Son nefesimize kadar da bu duruşumuzu bozmayacağız.

Siyaset, bir gönüllere girme seferberliğidir. Siyasette başarının yolu, insan kaybetmekten değil, insan kazanmaktan geçer. Ayrışarak değil, birleşerek büyüyeceğiz. Öteleyerek değil, saflarımıza katarak güçleneceğiz. Kaybedecek tek bir insanımız, tek bir vatandaşımız, tek bir arkadaşımız yoktur.

Hem inşa hem ihya yöntemiyle, AK Parti’yi, tıpkı son 22 yılda olduğu gibi, önümüzdeki dönemlerde de umudun ve icraatın partisi haline dönüştüreceğiz.

“Türkiye deneme tahtası değil”

Son dönemde dünyada ve bölgemizde yaşanan hadiseleri, sizler de takip ediyorsunuz. Kuzeyi ve güneyiyle bölgemizde yanan ateşi ülkemize sıçratmak için her yolun denendiğini de biliyorsunuz.

Artık herkes biliyor ki Türkiye birilerinin deneme tahtası, gerginlik hattı, istikrarsızlık üretme alanı değildir.

Türkiye artık ‘hadi çocuklar günü geldi’ deyince harekete geçirilen kuklalarla darbe yapılacak, siyaseti, ekonomisi dizayn edilecek bir ülke değildir.

Türk, Kürt, Zaza, Arap, Sünni, Alevi fark etmeksizin, 85 milyon hepimiz biriz, beraberiz, kardeşiz, bu ülkenin eşit vatandaşlarıyız. Vatanımız, toprağımız bir, bayrağımız, marşımız bir, devletimiz bir, mazimiz bir, istikbalimiz bir, kaderimiz bir. Biz birlikte Türkiye’yiz. Yarınlara da inşallah birlikte yürüyeceğiz. Terörün olmadığı bir Türkiye’yi birlikte inşa edeceğiz.

Türkiye Yüzyılı aynı zamanda “kardeşliğin yüzyılı” olacak. Türkiye Yüzyılı; huzurun, güvenliğin, özgürlüğün de yüzyılı olacak. Cumhur İttifakı olarak terörü kaynağında çözme irademiz hiç olmadığı kadar güçlü. Bu hedef için cesur, kararlı, yeni adımlar atmaktan çekinmeyeceğiz.

Evlatlarımıza içeride ve dışarıda terörün sıfırlandığı bir ülke teslim etmekte kararlayız. Türkiye’nin gelecek vizyonuna ayak bağı terör prangasını parçalayıp atmak istiyoruz. Bölgemizdeki kritik gelişmeler, iç siyasetimiz bunun için elverişlidir.”