Seçim tarihi yaklaştıkça Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı arasındaki tartışmalar da sert ve çarpıcı hale gelmeye başladı.
Cumhurbaşkanı ve Cumhur İttifakı’nın 13.Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün mitingdeki “Ne yazık ki birileri, başta bay bay Kemal olmak üzere Kandil’den görüşmeler yapıyorlar. Yazıklar olsun. Kandil bunları destekleyecek, Kandil’in desteği ile beraber bu ülkede cumhurbaşkanı olacak. Benim milletim Kandil’den aldığı destekle cumhurbaşkanı olana bu ülkeyi teslim etmez” sözleri, hem siyaseti hem de sosyal medyayı hareketlendirdi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun önümüzdeki seçimleri “siyasi darbe girişimi” olarak tanımlamasının hemen sonrasında gelen bu sözler, sosyal medyada “seçim sonuçları demokratik biçimde kabul görmeyecek mi?” tartışması başlatırken, en sert karşılığı ise İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’den aldı.
‘Yargıdan biri’
HaberTürk’te gazeteci Fatih Altaylı’nın gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Akşener, Erdoğan’ın “millet teslim etmez” sözü için “Çok vahim bir cümle. Millet yanlış anlar” derken, “Kandil ile görüşüyorlar” iddialarına ilişkin ise şunları söyledi:
“Senelerdir evimin kapısında polis noktası vardır. Eğer ben Kandil’le, PKK’yla herhangi bir irtibat kurdurmuşsam, yuh olsun size bana gerekeni yapmadığım için. Ben böyle bir iş yapmışsam Sayın Erdoğan’a sesleniyorum, derhal o şerefli Türk polisini çeksin. Ben Habur rezaletini yapmadım. Sizin aracılığınızla diyorum ki, ister PKK, ister FETÖ, ister Hizbullah ne kadar varsa, bunlarla irtibatı, iltisakı, sempatisi ben de varsam ben de dahil Cenab-ı Hak kahrı perişan eylesin. PKK ile mücadele etmiş şahıslardan birisiyim ben. Benim hala dokunulmazlığım yok. Böyle bir şey varsa tutuklayın.”
Çözüm sürecini hatırlatan ve bu tür görüşmeleri kendilerinin değil iktidarın yapmaya alışık olduğunu vurgulayan Akşener, “Daha yeni İmralı’ya adam gönderdiler, yardım istediler. Kimin gönderildiğini biliyorum. Siyasetçi olsa adını hemen söylerim. Yargıdan birini gönderdiler” dedi.
İmralı’ya iktidar tarafından bir heyet gönderildiği iddiası yakın zamanda gazeteci Murat Ağırel tarafından gündeme getirilmiş, HDP’nin tutuklu eski genel başkanı Selahattin Demirtaş da bu iddiayı doğrulamıştı.