Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün TBMM Genel Kurul’unda yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni tartışmaya açtı, partilere çağrı yaptı.
Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk dönemindeki tecrübelerin ışığında ortaya çıkan iyileştirme ihtiyacını da, yeni anayasa çalışmaları kapsamında değerlendirebileceğimizi ifade etmek istiyorum. Böylece, yeni anayasayla birlikte yönetim sistemi tartışmalarını ilanihaye sona erdirme imkânı bulacağız. Gördüğünüz gibi, biz ülkemizi ve milletimizi Türkiye Yüzyılı anayasasına kavuşturmak için her türlü kolaylığı gösteriyor, her türlü uzlaşmaya açık davranıyoruz. Diğer siyasi aktörlerden ve partilerden de aynı yapıcı yaklaşımı bekliyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerini Meclis’teki beş partiye sorduk. Muhalefet, Erdoğan’ın kürsü konuşmasında söylediği sözlerin somut öneriye dönüşmesini beklemek konusunda hemfikir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi üzerinde yapılacak revizyonlara mesafeli duran muhalefet partileri, kuvvetler ayrılığı ve partisiz cumhurbaşkanı vurgusu yaptı. Beş partiden CHP ve İyi Parti, Erdoğan’ın açıklamalarına daha mesafeli yaklaştı.
Gelecek Partisi: Mevcut sistemin revizyonu değil daha güçlü bir bir anayasa metni
Gelecek Partisi Parti Yönetim Kurulu Üyesi Selim Temurci, “Türkiye’de 2017’de yapılan güncellemeyle partilerin genel başkanlarının cumhurbaşkanı olmasına imkan tanındı. Ümit ediyorum ki yeni düzende Türkiye’de cumhurbaşkanlığı makamı 85 milyonun her birinin cumhurbaşkanı olacak bir yapılanmayla önümüze çıkar. Cumhurbaşkanının partisiyle ilişiğinin kalmaması lazım. Benim ilk aklıma gelen şey; sayın cumhurbaşkanımız kendisinden sonraki dönemi de düşünerek, bu dönemde yaşananları da düşünerek böyle bir tartışma başlattığı. Parti genel başkanlığı ile cumhurbaşkanlığının şapkası ayrıdır. Türkiye’de hukuk, demokrasi diyenlerin en büyük beklentisi sistemimizin biraz daha başkanlık sistemine yaklaştırılarak kuvvetler ayrılığının ciddi anlamda uygulanması. Yasama, yürütme ve yargının birbirini denetleyebildiği, tam anlamıyla demokrasinin bu sistemin içerisine yerleştirildiği, özgürlüklerin genişleyeceği yeni bir anayasa metni gelirse bundan mutluluk duyarız. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde bir revizyonun yeni anayasa değişiklikleriyle birlikte önümüze gelebileceğini düşünüyorum. Bundan da büyük bir mutluluk duydum doğrusu. Anayasalar toplumların kullanma kılavuzudur. İnşallah cumhurbaşkanımızın dediği gibi; hem Meclis’te bulunan partilerin genel başkanları, hem de dışarıdan sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla çok geniş bir toplumsal sözleşme sivil anayasamızı hep birlikte yapma imkanımız olur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin mevcut haliyle güçlendirilip devam etmesi değil, parlamenter modelin vesayetçi yapılarına geri dönmeden daha güçlü bir demokrasiye kapı aralayacak yeni bir anayasa metniyle karşı karşıya kalırız. Parti ve grup olarak her türlü çalışmanın içerisinde bulunmak, katkı sunmak isteriz” diye konuştu.
İyi Parti: Bizim 84 maddelik değişiklik önerilerimizi referans alabilirler
İyi Parti Antalya Milletvekili Uğur Poyraz, “Türkiye’de herşey sözde kalıyor. Dolayısıyla yazılı olarak kendilerinin oluşturduğu öneri nedir, onları görmemiz gerekiyor. ‘İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş
Parlamenter Sistem’ tezini İyi Parti’de benim koordinasyonumdaki ekip oluşturmuştu. Türkiye kamuoyuna da sayın genel başkanımız sundu. Biz bu tezi bir siyasi parti karşıtlığı ya da bir siyasi partiye muhaliflik üzerinden ortaya koymadık. Türkiye için en ideal, yöneticinin değil yönetilenin konforunu merkeze alarak işlemiştik. Altı parti bu tezi kabul etti ve 84 maddelik değişiklik önerisi hazırlandı. Bizim elimizde bir metin var. Bu nokta da sayın cumhurbaşkanının ve Cumhur İttifakı’nın önerilerini getirmeleri lazım. Onlar öneri oluştururken bizim metnimizi referans alabilirler. Söyledikleriyle uyguladıklarının uyumlu olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.
CHP: Sistemin açmazlarını yeni mi görüyor, günaydın!
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, “Kendi anayasa değişikliği ile ilgili getirdiği hükme uymayan bir cumhurbaşkanının söyledikleri ve önerileri ne kadar değerli kamuoyunun takdirine bırakıyorum. İki dönem kuralını kendisi getirdi, kendisi ihlal etti. Biz en başından beri bu sistemin Türkiye’yi felakete götüreceğini söylüyoruz. Türkiye’de erkler ayrılığını ortadan kaldıracağını, bu sistem yüzünden milyonların yakasının bir araya gelmediğini söyledik. Cumhurbaşkanı bu sistemin açmazlarını yeni mi görüyor da değiştirecekmiş. Günaydın” dedi.
Saadet Partisi: Somut önerileri dikkate alırız, diğeri kamuoyunu meşgul etmek
Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, “Toplumun büyük kesimlerinin uzlaşısını gerektiren bu tarz anayasa değişikliği teklifini değerlendirebilmemiz için bir temenni ve kürsü konuşmasının ötesine geçerek daha somut önerilerin gelmesi lazım. Yöntem olarak nasıl bir çalışma ve yol haritası ortaya koyduklarını, nasıl bir katkı beklediklerini belirtmeliler. Ayağı yere basan daha somut öneriler gelmeden bu konuları değerlendirmenin sadece kamuoyu meşgul etmek olduğunu düşünüyoruz. Yol haritası, yöntem ve çalışma modeli belli olan, ne yapmak istediğine dair iyi niyetli yaklaşımlar olursa daha somut çağrıları dikkate alırız. Ama değilse 20 yıldır yapılan bir çağrıyı yeniden değerlendirmenin sadece kamuoyu meşgul etmek olduğunu düşünüyoruz” sözlerini sarf etti.
Deva Partisi: Teklif sunulmadan pozisyon almayı doğru bulmuyoruz
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen, “Yeni bir anayasa mı, yoksa anayasadaki problemleri giderecek bir revizyon paketi mi gelecek? Bunu görmek gerekiyor. İkincisi tartışma Meclis’te sıfırdan mı başlayacak, yoksa bir çalışma üzerinden mi tartışma yürütülecek? Hem anayasa yapım usulüne hem de anayasadaki değişiklik arzusunun büyüklüğüne bakacağız. Hangi çerçeve olursa olsun içeriğe bakmadan yorum yapmamız doğru olmaz. Meclis’teyiz ve gündeme gelen her konuda olumluysa katkı sağlamak , değilse muhalefet etmek görevimiz. Yeni anayasanın gereği olan tartışmalara bakmamız lazım. Biz ortaya teklif metni sunulmadan bir pozisyon almayı doğru bulmuyoruz” değerlendirmesini yaptı.