Esenyurt’tan haberler: CHP’li vekiller binaya girdi, Özer’e bir soruşturma daha

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer 30 Ekim sabahı hakkında yürütülen “PKK/KCK örgüt üyeliği” soruşturmasında ev baskınıyla gözaltına alındı. Evinde, arabasında ve belediye binasında arama yapıldı. Ahmet Özer tutuklandı, yerine kayyım atandı, belediye başkanı meclisten seçilmedi. CHP buna Özer tutuklandığı günden bu yana eylemlerle tepki gösteriyor.

Belediye binasına alınmayan CHP’liler günlerdir Esenyurt’ta toplanıyor. Yine belediye binasına alınmayan CHP’liler Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’la görüştü. Belediye binası önünde Numan Kurtulmuş’la telefonlaşan CHP’li Ali Mahir Başarır dört milletvekili için onay alındığını söyledi. Milletvekilleri bir süre bekletildikten sonra binaya alındı.

Binadan çıktıktan sonra açıklama yapan Başarır şunları söyledi:

“Ben meclis üyelerimizin orada olmasını istiyorum, bu kabul edilebilir bir şey değil. CHP grup toplantı salonunun boş olması utanç verici bir durum bir kez daha çağrı yapıyorum hem belediye başkanımız hem meclis üyemiz gelsin. Personel de mutsuz üyeler de mutsuz iki üç vatandaş vardı onlar da mutsuz. Buna son verelim. Çünkü burada olağanüstü bir durum var. Bu demokratik bir durum değil. Alt katta polisler vardı.”

“Grup başkanvekiliyle görüştünüz mü” sorusunu da yanıtlayan Başarır “Kayyım demek istediniz, hayır görüşmedim, görseydim tesadüfen odasına gitmem. O odada görmek istediğim kişi Ahmet Özer. Tesadüfen görsem bazı uyarılarım olacaktı. En azından bu görevi kabul etmemesi gerektiğini söyleyecektim. Vatandaşın milletvekillerinin niye bugüne kadar giremediğini soracaktım. Zaten o kayyumda CHP’li vekiller geldi onları kapıda karşılayayım diye bir nezaket yoktu. (Sökülen tabela yerinde miydi?) Evet yerindeydi. Bu bizim için bir kazanım değil, çok garip bir durum. Bu kadar zor bir şekilde meclis başkanını arayarak buraya geliyorsa sözün bittiği yerdeyiz. Herkes aklını başına almalı belediye başkanını görevine vermeli, haydi yaptın bunu bari meclisten birini seçim. biz burada olmaya Esenyurt halkının hakkını savunmaya devam edeceğiz” dedi.

Esenyurt’la birlikte Mardin, Batman ve Halefti’ye de kayyım atanmıştı. Bu belediyelerle ilgili Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da açıklama yaptı. Bu konuda bazı siyasetçilerin yanlış yorum yaptığını savunan Tunç yargı süreçlerinin devam ettiğini belirtti ve “Hadsiz değerlendirmelerde bulunuyorlar” dedi. Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu söyleyen Tunç sözlerine şöyle devam etti:

“Anayasamızda hüküm var. Burada 45. maddede yapılan düzenleme ile hakkında terör ile ilgili soruşturma açılan belediye başkanı varsa geçici olarak görevden alma yetkisi var. Hakkında soruşturma açılan veya kovuşturması devam eden, dosya kapsamıyla ilgili İçişleri Bakanlığı yetkisini kullanabilir. Belediye başkanları milletten aldığı yetkiyi millete hizmet olarak kullanmak zorunda. Bu yetkiyi alıp kötüye kullanırsanız, terör örgütlerine destek için kullanırsanız hukuk devleti Anayasa’dan kaynaklanan yetkilerini kullanır. Kimse de bu yetkiyi İçişleri Bakanlığı neden kullandı diyemez.”

Tutuklanan ve yerine kayyım atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in seçim sürecinde nasıl YSK tarafından adaylığının kabul edildiğine dair tartışmalara ilişkin de konuşan Tunç YSK’nın kesinleşmiş hüküm olduğunda adaylığı kabul etmediğini söyledi. Devam eden davalarda YSK’nın sicile baktığını ifade eden Tunç “Kesinleşmiş hüküm olduğunda başkanlık düşüyorsa o zaman meclis üyeleri arasından seçilir. Bu başkanlığın düşmesi değil geçici olarak görevden uzaklaştırmadır. Hukuk sistemimiz için yeri olan bir uygulamadır” dedi.

Esenyurt’taki kayyım tutuklaması devam ederken Ahmet Özer’e yeni bir soruşturma açıldı. “Terörizmin finansmanı” iddiasıyla başlatılan soruşturmada Özer’in belediye başkanı olduktan sonraki süreçte belediyeye ait para kaynaklarının terör örgütüne aktarılıp aktarılmadığı inceleniyor. Soruşturma için iki İçişleri Bakanlığı müfettişinin görevlendirildiği öğrenildi.