Dışişleri Bakanı Hakan Fidan dün Şam’a gidip Suriye’nin fiili lideri Ahmet Şara ile görüştü. Daha geçen hafta üniformasını çıkarıp sivil giysi giyen Şara dün ayrıca kravat da takmıştı. Arka plandaki Kelime-i Tevhid bayrağı da Fidan görüşmesinde yoktu

Daha iki hafta öncesine kadar dünya onu Ebu Muhammed Golani takma adıyla tanıyordu. Lideri olduğu Heyet Tahrir Şam örgütü öncülüğündeki muhalif güçler Şam’a girip Esad rejimi yok olunca Golani’nin büyük halkla ilişkiler kampanyası da başladı.

Çok sayıda Batılı yayın organına demeçler verdi. Derken üzerindeki koyu yeşil renkli üniformasını çıkarttı, sivil kıyafetlere büründü. “Devrimci olmaktan devlet adamı olmaya geçmemiz lazım” dedi, “Savaşta üniforma giyerim, savaş bitti, sivil kıyafet giyiyorum” diye anlattı bu giysi değişimini Amerikalı gazetecilere.

Fakat gerek onun gerekse Başbakan olarak atanan HTŞ bürokratı El Hicri’nin makam odası olarak kullandıkları ve yabancı basına fotoğraf verdikleri yerlerde arka plandaki bir şey herkesin dikkatini çekiyordu: Yeni Suriye bayrağının yanında, beyaz zemin üzerine Kelime-i Tevhid’in yazılı olduğu bir başka bayrak daha vardı.

Kelime-i Tevhid, bir yandan bütün müslümanların ezbere bildiği bir cümle: “La ilahe illallah-Allahtan başka ilah yoktur.”

Ancak İslamın birinci şartı olan bu cümlenin bir bayrak olması, radikal islamın sembollerinden de biri. Dünya üzerinde DEAŞ dahil pek çok İslamcı örgüt bu bayrağı kullanıyor.

Arka planda iki bayrak var. biri üç yıldızlı yeni Suriye bayrağı, diğeri beyaz zemin üzerine ‘La ilahe illallah’ yazılı bayrak.

O yüzden Ahmed Şara’nın arkasına bu bayrağı alarak konuşması, özellikle bayrağı sergilemesi Suriye’nin yeni rejimi hakkında homurtulara da neden oluyordu.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan bir gün önce France24 kanalına verdiği söyleşide “Şam’a gideceğim, Şara ile görüşeceğim” demişti ama kimse bu seyahatin hemen 22 Aralık pazar günü olmasını beklemiyordu.

Fidan Şam’da Şara ile görüştü. Görüşmenin içeriğine ilişkin basın toplantısı haberleri daha yayınlanmadan bu ziyaretten bir dizi fotoğraf paylaşıldı.

Fotoğraflar son derece anlamlıydı. İki sebeple: Birincisi daha önce sivil kıyafetlerinde kravat takmayan Şara ilk kez kravatlıydı. İkincisi ise arka planda artık Kelime-i Tevhid yazılı bayrak yoktu.

Fidan: Türkiye yardıma hazır, yaptırımlar kalkmalı

Bir süre sonra Hakan Fidan ile Suriye lideri Ahmet Şara ortak basın toplantısında konuştular. Suriye’nin en zor ve karanlık döneminin geride kaldığını ve daha güzel günlerin yaşanacağını belirten Fidan, Suriye’nin bütün etnik, dini ve mezhep gruplarının daha mutlu ve huzurlu olacağını, ülkenin geleceğini Suriyelilerin belirleyeceğini ifade etti.

Fidan, Suriye’nin güvenli, özgür ve müreffeh bir ülkeye dönüşmesinin Suriye halkı sayesinde mümkün olduğunu kaydederek, “Bugün Şam’dayım, çünkü en dar günlerinizde olduğu gibi, bugün de sizleri yalnız bırakmayacağız. Türk halkı, Türk devleti ve Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan sizlerin her zaman yanında olacaktır” diye konuştu.

Suriye’deki yeni yönetimin sözlerini hayata geçirebilmesi için fırsata ve imkana ihtiyacı olduğuna işaret eden Fidan, “Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılması, Suriye’nin normalleşmesi ve ülkede güvenliğin sağlanması bakımından son derece mühimdir” dedi.

Fidan, Suriye’nin yeniden inşası için de gerekli hazırlıklara bir an önce başlanması gerektiğini vurgulayarak, “Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerine gönüllü ve güvenli dönüşünü mümkün kılacak ortamın yaratılması ancak bu şekilde mümkün olacaktır. Bu bakımdan, uluslararası toplum, yeni yönetime güçlü bir destek sağlamalıdır” ifadelerini kullandı.

Bu zafer sadece Suriye halkının, başka kimsenin değil

“Bu zafer sizindir ve başka hiç kimsenin değildir. Sizlerin fedakarlıkları sayesinde Suriye tarihi bir fırsat yakaladı.” ifadesini kullanan Fidan, Suriye’nin yeniden istikrara kavuşabileceğini, Suriye topraklarında terör tehdidinin bertaraf edilebileceğini ve ülke ekonomisinin güçlendirilebileceğini vurguladı.

Şera ile yaptıkları görüşmede geçiş döneminin düzenli şekilde tamamlanmasının ve Suriye’de istikrarın tesis edilmesinin önemine değindiklerini aktaran Fidan, bunun için öncelikle ülkede güvenliğin tesisi edilmesi, hukukun üstünlüğünün sağlanması ve azınlıkların korunması gerektiğini dile getirdi.

Türkiye, Suriye’nin inşasına destek vermeye hazır

Fidan, herkesin barış içinde yaşadığı ve adaletin hakim olduğu bir ülke kurmanın, yeni Suriye’nin en büyük başarısı ve geleceğinin teminatı olacağına dikkati çekerek, bu amaçları hayata geçirmek için Suriye’de devletin tüm fonksiyonlarıyla ayağa kaldırılması gerektiğini vurguladı.

“Türkiye olarak, devlet kurumlarının yeniden yapılandırılması ve kapasite inşası alanındaki tecrübelerimizi aktarmaya hazırız. TİKA, Kızılay ve AFAD gibi kurumlarımızla ve özel şirketlerimizle, somut çalışmalara destek vermek istiyoruz” ifadelerini kullanan Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tüm devlet kurumlarına bu konuya ilişkin talimat verdiğini kaydetti.

DEAŞ’la mücadele

Fidan, “Suriye halkının DEAŞ’la mücadelesine de en güçlü şekilde destek vermeye hazırız. Geçmişte olduğu gibi, bugün de DEAŞ’ın Suriye’deki durumdan istifade etmesine asla izin vermeyeceğiz. Baas karanlığından kurtulan Suriye, PKK/YPG ve DEAŞ’ı da topraklarından inşallah temizleyecektir” dedi.

Fidan, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bir soru üzerine Fidan, Şam’a Türkiye sınırındaki Cilvegöz Sınır Kapısı’ndan kara yoluyla geldiklerini ve yaklaşık 6 saat boyunca bütün şehirleri gördüklerini anlattı. Fidan, yol boyunca 14 sene önce gördüğü ve bıraktığı Suriye’nin yerini savaşla harap olmuş bir Suriye’nin aldığını gözlemlediğini aktararak, “Bugün bu Suriye’nin ayağa kalkması, yerlerinden edilmiş milyonlarca insanın ülkelerine dönmesi, temel hizmetlere kavuşması için uluslararası toplumun, başta bölge ülkeleri olmak üzere, topyekun bir seferberlik içerisinde olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Esad rejimi için geliştirilen bütün yaptırım yöntemlerinin yeni dönemde bir an önce kaldırılması gerektiğini vurgulayan Fidan, böylece yatırım, finansman, altyapı hizmetleri, sağlık hizmetleri ve eğitim hizmetlerinin bir an önce hayata geçirilebileceğini dile getirdi.

Fidan, bölge ülkelerinin üstünde yük ve Avrupa ülkelerinde ciddi sıkıntı oluşturan göçmenlerin dönebilmesi için yeniden inşaya bir an önce başlanması gerektiğini vurguladı.

Altyapının ayağa kaldırılması gerektiğine işaret eden Fidan, bugünkü görüşmelerde yeni yönetimde bu konuda güçlü bir irade, vizyon ve çalışma azmi gördüğünü söyledi.

Fidan, bu irade ve azmin uluslararası topluluk tarafından da desteklenmesi gerektiğine dikkati çekerek, “Biz Türkiye olarak hem uluslararası diplomatik alanda hem de kalkınma örgütlerimizle, şirketlerimizle Suriye’nin yeniden ayağa kalkması ve halkının geri dönmesi için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Türkiye’nin Suriye’deki yeni yönetime yaklaşımına ve PKK/YPG’ye yönelik adımlarına ilişkin Fidan, Suriye’nin yeniden yapılanmasında yardım elini uzatmak istediklerini ve kurumların ayağa kaldırılmasında da yeni yönetimle beraber çalışmaya hazır olduklarını ifade etti.

Fidan, Şara ve yeni yönetimin özellikle yeni sistemin kuruluşuyla ve geçiş süreciyle ilgili çok net fikirlere sahip olduğunu gördüğünü dile getirdi. Bu fikirlerin hayata geçmesine bütün Suriyelilerin hizmet edeceğine inandığını kaydeden Fidan, süreç içinde kurumsal kapasitelerin geliştirilmesi için bir desteğe ihtiyaç olması durumunda kesinlikle Türkiye’nin bu desteği vereceğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bu konuda hassas olduğunu ve çok güçlü bir iradesi bulunduğunu söyledi.

İkinci Trump dönemi

Bakan Fidan, ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump ve yönetiminin, Suriye’deki PKK/YPG sorunu konusundaki tutumuna ilişkin soruya şu yanıtı verdi:

“Sayın Trump, bu elimizdeki sorunu Sayın (Eski ABD Başkanı Barack) Obama döneminden devralmıştı. Sayın Trump’ın çok büyük birkaç özelliği var. Bunlardan birisi net olması ve sadece ve sadece Amerika’nın çıkarlarını esas alması. Bu denkleme, probleme baktığı zaman şunu gördü: DEAŞ tutuklularına bir çözüm bulunduğu takdirde Amerikalıların burada kalmasına hiçbir lüzum yok. Niye oradalar, Amerika’ya bunun getirisi ne, bunu bir türlü anlayamadı. Dolayısıyla birkaç defa sisteme talimat verdi.”

ABD sisteminin, sadece ülkenin çıkarını değil, aynı zamanda başka ülkelerin çıkarlarını da gözeten insanlarla dolu olduğuna dikkati çeken Fidan, “Burada Amerika’nın çıkarları açısından bakıldığı zaman, bir matematik hesabı yapıldığı zaman, Türkiye mi önemli, PKK gibi bir terör örgütü mü önemli, Sayın Trump buradaki matematiği hemen görüyor” dedi.

Fidan, ABD sisteminin içinde ülkeyi Suriye’de tutarak ve bölgede istikrarsızlığı temin eden bir terör örgütüne destek olarak başka bir amaca hizmet edilebileceğini hesaba katan insanların bulunduğunu söyleyerek, bu kişilerin geçmiş dönemde Trump kadar net düşünmediğini dile getirdi. Bakan Fidan, “Yeni dönemde Trump’ın daha kararlı, daha güçlü, Amerikan çıkarlarını ve sadece Amerikan çıkarlarını öne alan bir iradeyle bu soruna daha farklı yaklaşacağına inanıyorum.” ifadesini kullandı.

“Ülkedeki vatandaşların azınlık tanımlamasından çıkartılarak eşit olduğu bir vizyon”

Suriye’deki azınlıklarla ilgili de Fidan, Şara ve heyetiyle yaptığı görüşmelere değinerek, şunları kaydetti:

“Kendileri geçmiş dönemde Baas rejiminin ülkedeki gruplar üzerindeki kurduğu baskı, bu grupları birbirine karşı kullanarak sistemi devam ettirmedeki zulümden büyük dersler çıkarmış durumda. Her şeyden önce bir defa bu eski uygulamalara son verilmesi, eskilerin hatalarının tekrar edilmemesi için büyük bir hassasiyet içerisinde olduklarını gördüm. Ayrıca ülkedeki vatandaşların bir azınlık tanımlamasından çıkartılarak herkesin eşit olduğu, ait olduğu etnisiteden veya mezhepten dolayı avantajlılığın veya dezavantajlılığın olmadığı bir sistemin inşası konusunda bir vizyonun olduğunu gördüm.”

Fidan, bunun hem Türkiye’deki hem Avrupa’daki dünyanın gelişmiş demokrasilerinde ortaya konan anayasal vatandaşlığa uygun bir yöntem olduğuna işaret ederek, bütün vatandaşların etnisitelerinden, kimliklerinden, mezheplerinden bağımsız olarak yargı önünde fırsat eşitliği ve her açıdan eşit olmasının şüphesiz çok ileri bir düşünce olduğunu ve bunun hayata geçeceğini söyledi.

Fidan, Şara’nın kullandığı araçla ayrıldı

Ortak basın toplantısının bitmesinin ardından Dışişleri Bakanı Fidan, Suriye yönetiminin yeni lideri Şara’nın kullandığı araçla Şam’daki Devlet Başkanlığı Sarayı’ndan ayrıldı.

Akşam saatlerinde Hakan Fidan sosyal medya üzerinden çok sayıda fotoğraf da paylaşarak Suriye ziyaretine ilişkin teşekkür mesajları yazdı. Paylaşılan fotoğraflar arasında Hakan Fidan ile Ahmet Şara’yı başkent Şam’a yüksekten bakan bir tepede Şam manzarası eşliğinde çay içerlerken gösteren  fotoğraf özellikle ilgi çekiciydi.

Suriye’de PKK/YPG’nin sayılı günleri başladı