İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kapsamında Yenikapı’da düzenlenen kutlama programında konuştu. Tek yürek olma vurgusu yaparak konuşmasına başlayan İmamoğlu “Bundan sonra size tavsiyem, ruhunuzu temizleyin. Bundan sonra her sabaha özgürlük, eşitlik ve adalete bir gün daha yakınız diye uyanacağız. Bundan sonra her sabaha, gelecek endişesi duymadan, insan gibi yaşayacağımız yeni bir hayata, bir gün daha yakınız diye uyanacağız” dedi.
İBB Başkanı bu konuşmayı yaparken Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın Ankara Beştepe’de düzenlenen Cumhurbaşkanlığı resepsiyonuna katılması dikkat çekti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel sarayda Beştepe’de için resepsiyona katılmama kararı almıştı.
İmamoğlu Türkiye’nin 2016’dan bu yana ‘tepeden inme’ bir rejimle yönetildiği vurgusunu yaptı ve bu tarihi ‘kötü bir sapma’ olarak nitelendirdi:
“Cumhuriyetin 101’inci yılını idrak ettiğimiz bugün, ülkemiz büyük bir sınavdan, ağır bir sınavdan geçiyor. Demokratik cumhuriyetimiz, ne yazık ki kriz içinde. Özellikle bunun nedeni, yaklaşık sekiz senedir, 2016’dan bu yana, Türkiye’nin tarihine ve demokrasi tecrübesine asla uymayan, tepeden inme bir rejimle karşı karşıya olmamızdır.
Şaibeli bir referandumla Türkiye’ye dayatılan bu sistem, ülkemizin o güçlü tarihsel yolculuğunda kötü bir sapma anlamına geliyor. İşte bize dayatılan bu sistem, en önemli değerimiz olan güçler ayrılığını kaldırıyor, reddediyor. Parlamentoyu, milletin meclisini küçümsüyor. Milletin iradesini göz ardı ediyor. Adalet kurumlarını, siyasetin aracına dönüştürüyor.”
Gençlere seslenen İmamoğlu “Milletin evlatlarının hakkını geri getireceğiz” dedi:
“Ve özellikle sevgili gençler, bu sizi ilgilendiriyor. Cumhuriyetin temeli olan liyakat ilkesini, kökünden ortadan kaldırıyor. Halbuki benim her genç evladım, ‘Ben çalışırsam, hakkımı alırım’ diyebilmeli bu memlekette. ‘Ben çaba gösterirsem, hakkımı alırım. Çok çalışırsam, bu ülkenin her kademesine gelirim’ diyebilmeli. Birilerinin eşi, dostu, akrabası olmaya gerek yok. ‘Cumhuriyet, benim hakkımı verir’ diyebilmeli. Ama bunu ortadan kaldırdılar. Geri getireceğiz. Liyakati geri getireceğiz. Milletin evlatlarının hakkını geri getireceğiz.”
Tarihi bir dönemecin eşiğindeyiz, onların devri bitti
“İşte Cumhuriyetimizin yeniden buluşması için Atatürk’ün kurduğu değerlere dönerek bu tarihsel sapmaya son verebilmek için yola çıktık. Yola çıkarken sizlere, özellikle de gençlerine güvendik. Bunu hep birlikte başaracağız! Yeni bir tarihi dönemecin eşiğindeyiz. Yeterince zarar verdiler; artık onların devri bitti, eski dönem aktörlerinden kurtulmanın zamanı geldi. Bu zigzaglarla dolu dönemi artık geride bırakmalı, moloz yığınını ortadan kaldırmalıyız.
Sorunlarımızın temelinde milleti yönetenlerin milletten uzaklaşması yatıyor. Oysa biz bu ülkeyi ‘egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ diyerek kurduk. Bu ülkeden bir adım geri atmayız, sakın geri atmayın. Hakkınız olanı savunun, özgürce konuşun, aklınıza gelen her fikrinizi paylaşın. İşte Cumhuriyet bunun için kuruldu. Hem devletimizi hem demokrasimizi hem de değerlerimizi sil baştan yeniden tanımlamalıyız. Devleti kişilere değil, kurallar ve kurumlara bağlı; herkes için eşit hizmet üreten bir yapıya kavuşturmalıyız.”
‘Hepimiz bu göreve hazırız’
Konuşmasına yargının bütün güç odaklarından bağımsız hale getirilip siyaseti şekillendirmenin aracı olarak kullanılmasına izin verilmemesi gerektiğiyle devam eden İmamoğlu “O gün gelmiştir” dedi:
“Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında tam da Atamızın hayal ettiği gibi özgürlük, eşitlik ve adalete dayalı güçlü ve refah içinde bir ülkeyi inşa etmek göreviyle karşı karşıyayız. Cumhuriyet Bayramı’nı coşkuyla kutluyoruz çünkü hepimiz bu göreve hazırız.
Kendi koltuklarından başka hiçbir şeyi düşünmeyen siyasetçilere, bizi ‘şu bu’ diye ayıranlara inat günü geldiğinde tek yürek olmaya hazır mıyız? Dün başardık, bir kez daha başarırız! O gün gelmiştir, bundan sonra size tavsiyem ruhunuzu temizleyin. Her sabaha özgürlük, eşitlik ve adalete bir gün daha yakınız diye uyanacağız. Bundan sonra her sabaha gelecek endişesi duymadan yeni bir hayata bir gün daha yakınız diye uyanacağız. Bu umutla, bu inançla daha çok çalışacağız ve mutlaka başaracağız.”