2028’de düzenlenecek cumhurbaşkanlığı seçiminde muhalefetin aday göstermesi beklenen isimlerin başında gelen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Üsküdar Belediyesi Yavuztürk Kent Lokantası’nın açılışında konuştu. Burada iktidara net mesajlar veren İmamoğlu “Biz artık ülkenin iktidarının değişmesini istiyoruz ve biz iktidara hazırız. Milletimizle birlikte milletimizi yöneteme kabiliyetine sahibiz” dedi.
İmamoğlu’nun açıklaması şöyle:
Bugünkü yakıcı sorun olan ekonomiyle mücadelede vatandaşımızın yanında oluyoruz. İşte diyoruz ki biz bugünden yarınları çok iyi hazırlayacak ve vatandaşı ile birlikte düşünen, dertlenen yönetim anlayışı olarak, biz artık ülkenin iktidarının değişmesini istiyoruz ve biz iktidara hazırız. Milletimizle birlikte milletimizi yöneteme kabiliyetine sahibiz.”
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un ‘Ahmak Davası’ ile ilgili “Reddi hakim yaptıkları hakimin başka bir sebeple HSK tarafından başka bir yere tayinini sanki davanın mahkeme hakimini sürdüler gibi değerlendirmek abesle iştigaldir… Bu arkadaş sağa sola sataşacağına İstanbul’un sorunlarıyla ilgilensin’’ açıklamasının sorulması üzerine de “Bakın burada neye soyunmuş, hala o davanın savcılığına soyunmuş” diyen İmamoğlu şunları söyledi:
“Aslında cevaba değer bir yorum değil ama bu vasat tarifini, vasatlığını kendisine hatırlatarak vermek istiyorum. Çünkü, düşünebiliyor musunuz, İstanbul’un işiyle ilgilensin dediği kişi dünya çerçevesinde saçmasapan bir dava yüzünden siyaset yasağıyla karşı karşıya ve feryat ediyor. İstanbul’a görev yapamaması için gayri hukuki, gayri yasal, dünyada olmayan bir yöntemle sürdürülen bir dava sürecine dair feryadını dile getiriyor. Bunu bile algılayamıyor. Niye biliyor musunuz? Vatandaşı duyma duyuları kapalı bunların. Bakın burada neye soyunmuş, hala o davanın savcılığına soyunmuş.
‘Giden hakim feryat ediyor’
Halbuki bir bakan şunu demeli; ‘Bu ne demek istiyor?’ Yahu kardeşim, orada bir hakime benim avukatlarım reddi hakim demiş olabilir. Bu seni ne ilgilendirir. Sonuçta demiş ama reddedilmiş. Ama sonradan, giden hakim feryat ediyor onu duysana. Diyor ki, beni zorladılar. Ceza vermem konusunda zorladılar. Bunu sağır sultan bile duydu, Adalet Bakanı duymadı. Çünkü o kulaklarını, gözlerini bir kişiye çevirmiş, başka kimseyi duymuyor.
86 milyon insanı duymayan bir insan, bir yönetici biçimi oluşturdular. Bunun adı Adalet Bakanı’dır, Milli Eğitim Bakanı’dır ya da bakanlardır. Mesela Milli Eğitim Bakanı’ndan ne bekliyoruz biz? İyi bir eğitim düzeni, iyi bir eğitim sistemi, sorunların çözümü. Vatandaş neye dönüyor, yok efendim yalana, hurafeye, camilerin kapısı kapanmış da, başörtülü kadınlara şu yapılmış da bu yapılmış. Vasatlık. Kötü bir vasatlık. Allah bunların zulmünden bu memleketi korusun.
‘Bunların vicdanı millete çözüm bulmakta değil’
Bunların gözü, aklı, vicdanı millete çözüm bulmakta değil. Bak Ekrem İmamoğlu arkadaşlarıyla vatandaşlara çare arıyor. Kent Lokantası açıyor. Sen, adalete çözüm bulmak yerine ya da bu konu nedir, şunu bir HSK’ya önereyim, bir çağırsınlar kardeşim şu hakimi bir dinlesinler demek yerine İmamoğlu’na laf yetiştiriyorlar. Çünkü başarısızlar. Başarısız oldukları için vasatlıklarıyla laf üretiyorlar. Vasatlık, bu kadar net. Vasatlıktan bu memleket inşallah bir an önce kurtulur.”