CHP'nin 'Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz' sloganı için İmamoğlu, "Bunu da 70'li yıllardaki bir solcu mücadeleci gencin sözlerine atıfa yollamış Sayın Cumhurbaşkanı. Hatırlatalım, bu Alman yazar Bertolt Brecht'e ait bir sözdür. Kitap okumakla okumamak arasındaki bir kavramla ilişkili bir konu bu" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “İSKİ Bağcılar ve Güngören Çevre Projesi Temel Atma Töreni”nde konuştu. 

Konuşmasına devam ederken ‘Cumhurbaşkanı İmamoğlu’ sloganları atılması üzerine İmamoğlu, “Her koltuk, cumhurbaşkanlığı koltuğu da milletindir, belediye başkanlığı koltuğu da milletindir, büyükşehir belediye başkanlığı koltuğu da milletindir. Onun için biz diyoruz, millet büyüktür. Bir kişi değil, millet büyüktür” diye konuştu.

“Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları atılması üzerine İmamoğlu, “Bunu da 70’li yıllardaki bir solcu mücadeleci gencin sözlerine atıfa yollamış sayın Cumhurbaşkanı. Hatırlatalım, bu Alman yazar Bertolt Brecht’e ait bir sözdür. Kitap okumakla okumamak arasındaki bir kavramla ilişkili bir konu bu” ifadelerini kullandı.

2 ilçede 6 mahalleyi kapsayan ve 600 milyon liraya mal olması planlanan projenin temel atma töreninde konuşan İmamoğlu, özetle şunları söyledi: 

“Hizmette ayrım olmaz. Hizmette birlikte olmanın çok değerli bir yönü var. Milletimize hizmet ediyoruz. Dolayısıyla, orada siyasi şapkalarımızı geride bırakırız ve hizmete dair milletimizin yanına koşar, bir oluruz, birlikte oluruz. Ama ne yazık ki, bugünkü atmosferde bunu engelleme konusunda, bunu milletin o derin kültüründen uzaklaştırmaya dönük çok enteresan bir ortam yaşıyoruz. Yani hem dil ile hem tavır ile ve ısrarla da bunun karşısında olmaya, bunu dile getirmeye gayret ediyorum. Çünkü, bu milletin hiçbir unsurla ayrışmaya, kutuplaşmaya tahammülü olmaz, olamaz, olmamalı. Bu milletin en büyük gücü, birlikte olabilmek, birlikte yaşayabilmek. 86 milyonun gücü de oradan geliyor, 16 milyon insanımızın İstanbullunun da huzur oradan geliyor. 

O bakımdan bizim bu atmosferimizi bozmaya, bunu kendi siyasi menfaatine taşımaya ve buradan oy devşirerek, insanları birbirine düşmanlaştırarak, insanları birbirinden uzaklaştırarak buradan seçim kazanma vesaire gibi çıkar, menfaat peşinde koşanların artık dönemi bitti, bitiyor, bitireceğiz. Bu sona ermeli ki, evlatlarımız huzur bulsun; çok net söyleyeyim. Çocuklarımız birbirine farklı gözlerle bakmasın. Düşüncenin, bireysel düşüncenin hak olduğunu, özgürlük olduğunu, fikir özgürlüğü, kapsamına girdiğini ve hiç kimsenin düşüncesinden ötürü bir başkasını suçlu kabul etme hakkı olmadığını her evladımız biliyor. Ve o evlatlara, o güzel çocuklarımıza, gençlerimize güçlü bir gelecek hazırlamak için, birlik ve beraberliğimizin harcını karmaya başladık. Yakında, birlikte bu binayı inşa edeceğiz. Bu çok yakındır, onu söyleyeyim. Onun için her bir ferdimizin bu meseleye böyle bakması gerekir.”

“Biz aslında her meseleye şöyle baktık. Yaptığımız görevde de öyle hareket ediyoruz. İstanbul’u sadece bir 5 yıllık bir planla yönetmiyoruz. İstanbul’u, 5 yıllık bir süreçle analiz edip, ne yapacağımıza karar vermiyoruz. İstanbul’un önümüzdeki 50 yılını, en az 25 yılını nasıl tasarlarız, yaptığımız yatırımın bu şehrin 50 yılını kurtaracak, düzene sokacak ve yaşam kalitesini arttıracak bir yönteme nasıl çeviririzin çabası içerisindeyiz. 6 yıldır mücadele ediyoruz. 

Öyle bir 6 yıl yaşattık ki, 25 yıla bedelmiş gibi bize muhalefet ediyorlar. 6 yılda 25 yıllarını onlara unutturduk. ‘Biz 25 yılda şunu yaptık, siz ne yaptınız ki’ demeye getiriyorlar. Çünkü şunu görüyorlar. Az zamanda çok iş yapan bir karaktere sahibiz. Ama aynı zamanda günü kurtarmayan, geleceği kurtaran, güçlü gelecek yatırımları yapıyoruz. Bakın; 2036’da şehrimizi olimpiyat gelsin diye büyük gayret içerisindeyiz. 2036’da Ekrem İmamoğlu büyükşehir belediye başkanı mı olacak? Hayır. Geleceği tasarlamak, geleceği kurtarmak, bugünü değil.”

“Halkımız üzülmesin. Çok net söylüyorum; bu karanlık dönem bitiyor, yepyeni bir sayfa açılıyor. Milletimizin gücüyle açılıyor. Bu zorlu günler geçiyor. Hep beraber yaşıyoruz, bunu da biliyorum. Ama Türkiye’miz, hızlı bir başlangıca hazırlık yapıyor. Milletimizin boynu bükük. 

Ekonomik olarak, sosyal olarak, yaşamsal olarak çocuklarımızın mutsuz, gençlerimizin umutsuz olduğu bir ülke değil, çok güzel günlere hep birlikte yürüme konusunda çok güçlü bir başlangıca milletimiz hazırlanıyor. Buradan bunu söyleyelim. Bize güvenen ve yanımızda olan herkese yürekten teşekkür ediyoruz. Nasıl bugün bu şehrin her insanı için çalışıyorsak, gelecekte de bu milletin her ferdi için çalışmaya hem de yürekten çalışmaya devam edeceğiz.”