Türkiye’de seçimlerde sandık güvenliği önemli bir gündem maddesi. Ancak son birkaç seçimde yaşanan oy sayımı ve tutanak problemleriyle birlikte Yüksek Seçim Kurulu’nun aldığı tartışmalı kararlar bu konudaki endişeleri artırdı. Özellikle de 2019 yerel seçimlerinde İstanbul seçiminin iptal edilerek tekrarlanması muhalefet partilerinin sandık güvenliği konusunda seferber olmasını zorunlu kıldı.
‘Karanlık oyunlar başlamadan bozulacak’
Dün Beyoğlu Kasımpaşa’daki konuşmasında 2019’da yaşananları hatırlatan İmamoğlu şunları söyledi: ”Bu anlamda şunun bilinmesini isterim. Hazırlıklarımız tamam, sandıkta kontrolümüz en üst seviyede var. Ama seçim günü bir fazla kişi daha görev alırsa gücümüze güç katacak. Biz güçlendikçe açıkçası güvencemiz daha da artacak. Bütün karanlık oyunlar daha başlamadan bozulacak. Biliyorsunuz; 2019’da aklımıza gelmeyen türlü türlü işler başımıza geldi. Bu anlamda, önden ve öncü bir biçimde, kararlı bir şekilde görev almanızı, bizi yalnız bırakmamanızı çok ama çok istiyoruz. Onun için durmayın, beklemeyin; görev alın. Parti örgütlerimizle irtibata geçin. İstanbul Gönüllüleri ile irtibata geçin.”
Çok güzelsin Beyoğlu
İstiklal Caddesi’ne yeni kattığımız mekanlardan kütüphanelere, meydanlardan otoparklara, yurtlardan su sporları merkezine, canlanan tersaneden altyapı çözümlerine Beyoğlu’na çok hizmet getirdik. Şimdi @inanguney ile Tam Yol İleri diyoruz. pic.twitter.com/BYJtWll1ml
— Ekrem İmamoğlu (@ekrem_imamoglu) March 21, 2024
‘İBB Meclis çoğunluğunda da bir sorunumuz olmayacak’
Projelerinin sunumunda 100 yeni ‘Halk Ekmek’ büfesi kurulacağını söyleyen İmamoğlu ”Bu anlamda atacağımız adımlar da bizi kısıtlayan İBB Meclis çoğunluğunda da bir sorunumuz olmayacağını şimdiden öngörüyorum” dedi.
‘Bizden önce dönüştürülen bina yok’
İBB kendilerinden önce bir tane bile bina dönüştürmediğini anlatan İmamoğlu şunları söyledi: ”Diğer taraftan, imar değişiklikleriyle; adama, kişiye, bir takım imtiyazlı kişilere, milyarlarca dolarlık rant sağladılar. Bakın; dönüşümden bahsediyoruz. İBB’nin böyle bir adımı yok, böyle bir hassasiyeti yok. Diğer taraftan neler yapılmış? İmar değişiklikleriyle adama, kişiye, bir takım imtiyazlı kişilere, milyarlarca dolarlık rantlar. Bunların belgesi var, bunların dosyası var. Bunların, özellikle 2002’den bu yana atılan, 2004’ten bu tarafa atılan bütün adımları bu yönde. Ve soruyorlar rakibimize, İstanbul’da hiç dersine çalışmamış adaya, ‘İstanbul, depreme hazır mı?’ diye; ‘Kesinlikle hayır’ diyor. Sonra soruyu soran bir soru daha soruyor: Siz, 1999’dan beri İstanbul’da belediyesiniz, 2002’den beri iktidarsınız. Yani sorumlusu kim?’ deyince nutku tutuluyor. Yani o da biliyor ki, 5 yılda depremle ilgili sorunun çözülmesi mümkün değil. Ama esas sorumluluk, o geçirilen, boşa nafile geçirilen ve bunu bir rant fırsatına dönüştüren o, 2002-2004 sonrası İstanbul’un süreci.”