Önce istifalar, sonra akçeli işler iddialarıyla sarsılan İyi Parti’de sular durulmuyor.
İYİ Parti’de, 14 Mayıs seçimleri öncesinde Akşener’in yakın kurmayları arasında yer alan Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır’ın Akşener ailesi ve özel kalem müdürü Esma Bekar’ın banka hesaplarını yasa dışı yollardan incelettiği iddiası ile başlayan tartışma büyüyor.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in geçen hafta Dikbayır’ın “kesin ihraç” istemiyle disipline sevkini istemişti. Parti yönetimi disipline sevke ilişkin net gerekçe açıklamadı, ancak kulislere Dikbayır’ın geçmişte bir kadın çalışana “tacizde bulunduğu” iddiası nedeniyle disipline sevkinin istendiği iddiası yayıldı.
‘Her organizasyonu Akşener’in oğlu yapıyor’
Dikbayır hafta içinde katıldığı bir canlı yayında partinin Genel Başkan Yardımcısı Sedat Aksakallı ve Akşener’in Özel Kalem Müdürü Esma Bekar ile ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulunmuştu. Dikbayır, Sedat Aksakallı’nın iş insanlarından kayıt dışı para toplayıp Akşener’in özel kalemine ve onun eşine verdiğini iddia etmişti. Özel kalem müdürü Esma Bekar’ın İstanbul ve Ankara belediyelerini arayıp “Ümit Dikbayır’ın sizinle akçeli işleri var mı?” diye sorduğunu ileri sürmüştü.
Ayrıca Akşener’in oğlu Fatih Akşener’in seçim sürecinde partinin kampanyasının başında olduğunu ve kendi ekibine poşetlerle para verdiğini anlatmıştı.
‘Ceplerinden para harcadılar’
Dün HalkTv’ye konuşan İYİ Parti İzmir Milletvekili Ümit Özlale iddialara ilişkin şunları söyledi:
“Bizler bu önemli mevzuları kendi aramızda tartışıp bir çözüme kavuşturduktan sonra açıklama yapmalıyız ama bizler bunu kendi içimizde rahatlıkla çözebileceğimiz iddiaları kamuoyuna taşıyarak çok iyi bir görüntü vermiyoruz bu bile öz eleştiri olsun. Bizim kampanyamızı Buğra Kavuncu yönetiyordu. İşin mali tarafına Cem Özdemir Bakıyordu. Ben de seçim beyannamesini hazırlamıştım. Bu süre içinde bizim partimizin maddi kaynaklarımız çok iyi olmadığı için. Biz gönüllü genç arkadaşlarımızla çalıştık. Sayın Fatih Akşener de o gönüllülerden biriydi. Bizim partimiz için gönüllü çalıştıkları için de herhangi bir ücret talep etmemişlerdi. Dolayısıyla 7-8 aylık çalışmalarının karşılığında iki milletvekili tarafından verilmiş olabilir. Şimdi şöyle bir şey söyleyeyim size birçok insan bizim için gönüllülük esaslı çalışıyor. Genel merkez içinde de bir gönüllü ordusu vardı. Sayın Zorlu’nun açıklamalarından anladığım, bu kişiler herhangi bir geziye giderken ceplerinden paraları harcadılar ve emek ettiler. Sonrasında da iki milletvekilimiz seçim bittiğinde iki milletvekilimiz böyle bir ödülü uygun görmüşler. Sayın Dikbayır’ın iddialarına bizim açıklamamız bu şekilde.”