CHP Genel Başkanı, paylaştığı videoda siyasetin sıcak konularından biri olan kaçak/sığınmacı sorununa değindi ve bu kez AB’ye seslendi: Tampon olamayız, birlikte çalışmaksak biz de biteriz siz de!

Yaklaşmakta olan 2023 seçimlerinin bir ritüeli haline gelen CHP lideri ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sosyal medya hesabından tek kelimelik açıklamalarla paylaştığı propaganda videolarına dün bir yenisi eklendi.

Kılıçdaroğlu sosyal medya hesabından “Sığınmacılar. Kaçaklar” notuyla yayınladığı videoda, “Sığınmacılarla ilgili son kez karşınızdayım, bu işi çözeceğiz demek için bu videoyu çekiyorum” diyerek başladığı konuşmasında konuyu iklim ve kaynak açısından ele aldı.

Konunun asla ırkçı bir zeminde tartışılmaması gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, Sorun zaten bir ırk sorunu değil. Bizim sığınmacı sorunumuz temelde bir kaynak sorunu” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu’nun yayınlandıktan sadece bir saat sonra 700 bini aşkın görüntülenme alan son videosunda öne çıkan başlıklar şöyleydi:

  • Kimseyi korkutmak değil amacım. Ancak açık konuşmam gerekiyor. Bütün analizler gösteriyor ki önlem almazsak Fırat ve Dicle önümüzdeki yirmi yıl içinde kuruma riski ile karşı karşıya kalacak. Bu durum sadece Türkiye’nin güneydoğu bölgesinde tarımın zarar görmesi hidroelektrik santrallerimizin işlevini kaybetmesi ve ciddi bir susuzluk yaşanması anlamına gelmiyor. Hem Türkiye hem güney komşularımız Suriye ve Irak’ta yaşayan toplam 60 milyondan fazla insanın kıtlık ve susuzlukla karşı karşıya kalması demek. Önlem almazsak Suriye ve Irak’tan aç mültecilerin Türkiye’ye akın etmesi demek.
  • Türkiye’nin enerjisi suyu altyapısı kendi insanlarının ihtiyaçlarına yanıt verebilecek durumda değil. Tüm bunların üzerine ülkemiz böyle bir yükü daha fazla kaldıramaz. İnanın mümkün değil, bunu çözmek zorundayız. Eğer Türkiye kendi altyapısını suyunu kaybederse Avrupa şunu anlamak zorundadır ki bırakın bu sığınmacıları, kaçakları barındırmayı Türkiye’nin vatandaşlarını dahi tutamayız.
  • Avrupa Birliği rüşveti verdim kurtuldum kafasından çıkmak zorundadır. Açık söylemek gerekiyor ki, Türkiye geniş Akdeniz Havzası ve tüm Avrupa için bambaşka bir vizyon çizmek zorundadır. Akdeniz havzası iklim krizini en şiddetli yaşayan bölge. Bu havza tüm dünyadan yüzde 20 daha fazla ısınıyor. Aynı ekosistemi paylaşan 500 milyondan fazla insandan bahsediyoruz.

‘Suriyeliler 2 yıl içinde gidecek’

  • Hep beraber oturup bu sorunu çözeceğiz. Önce Suriyelileri en geç 2 yıl içerisinde Türkiye, Avrupa Birliği ve Akdeniz bölgesi ülkeleri olarak vatanlarına kavuşturmak için birlikte çalışacağız. Suriye yönetimi ile görüşeceğiz. Buradan gidenlerin can ve mal güvenliği için meşru hükümetle protokol yapacağız ve Avrupa Birliği ile Birleşmiş Milletler bu protokole dahil olacak.
  • Suriye’ye gidecek sığınmacıların evlerini, yollarını, okullarını, kreşlerini bu işbirliğinden çıkan fonlarla Türk müteahhitler yapacak. Hem ülkemiz hem Suriyeliler kazanacak. Ama bu fonların bir kısmıyla da Türkiye’nin iklim direncini de arttıracağız, buna zorunluyuz. Buna dahil olmaya mecburlar. Yoksa ne Irak, ne Suriye kalacak; herkes Avrupa’nın kapılarına dayanacak.
  • Türkiye’nin iklim mültecilerine bir tampon olma ihtimali yok, Türkiye kendi insanını durduramaz. Bu yüzden başlatacağımız bu dönüşümle Akdeniz havzası ülkelerine vizyonumuzla liderlik edeceğiz. Avrupa Birliği ile birlikte bu sorunu çözeceğiz. Hem iklim direncimiz artacak, hem bölge tarımı ayağa kaldırılacak, hem ticaret gelişecek hem de herkes kendi toprağında huzur içinde yaşayacak.
  • Ben şimdi Avrupa Birliği’ne sesleniyorum, Akdeniz havzası ülkelerine sesleniyorum. Ya birlikte çalışmayı, işbirliği yapmayı öğreneceğiz ya da hep birlikte yok olacağız. Hepsi bizim elimizde.

İşte sosyal medyada kısa sürede en çok konuşulanlardan biri olan o video:

 

AB Türkiye sınırına sığınmacılar için gizli karakol kurmuş