14 Mayıs Genel Seçimleri’ne büyük umutlarla giren CHP, yaşanan mağlubiyetin ardından ‘Değişim’ tartışmalarının merkezi haline geldi.
Birçok seçmen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu istifaya davet ederken Kılıçdaroğlu yönetimde yaptığı değişiklikle görevine devam etti.
4-5 Kasım’da yapılan Olağan Kurultay’da ise karşısında yıllardır yönetiminde görev alan halihazırda TBMM Grup Başkan’ı olan Özgür Özel vardı.
Özel İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da desteğiyle ilk turda kurultay delegelerinin 682’sinin oyunu aldı. 2 oyu olmadığı için seçim ikinci tura kaldı.
Fakat kurultay salonunda olayın yansıması farklıydı.
Kılıçdaroğlu destekçileri oy sayımı sürerken kazandık anonsları yaptı. O sırada Özgür Özel’e verilen oyları sayan Onursal Adıgüzel “Ben oyları birleştirirken arkamda Kemal Bey’in kazandığını söyleyenler gülüyordu. Ama sonucu görünce ikinci tura kaldığını Özgür Bey’e ben ilettim” diyerek o anları anlattı.
İbrenin dönmesinin ardından Özgür Özel’in ekibi ne yapacağını konuştu. Herkesin aklında parti teamülleri gereği Kılıçdaroğlu’nun çekilmesi gerektiği vardı. Bunu sesli olarak dile gelmesinin ardından İmamoğlu ve Özel, Kılıçdaroğlu’na haber göndermek için aracılarla iletişime geçti.
O aracılardan biri eski CHP Genel Başkanlarında Murat Karayalçın’dı. 10Haber’in ulaştığı Karayalçın, Özel ve İmamoğlu dışında birilerinin ona ulaşıp Kılıçdaroğlu’yla konuşmasını rica ettiğini söylerken “Ben ‘Düşüneceğim’ dedim. Ama teklifi iletmeyi doğru bulmadığım için Kemal Bey’i aramadım” dedi.
Aracılarla kurulan iletişim sonrasında Kılıçdaroğlu çekilmeyince kurultay salonunda İmamoğlu ve Özel birebir görüşme yaptı.
10Haber’e konuşan kaynaklara göre Kılıçdaroğlu’nun bu görüşme sonrası çekilmesi bekleniyordu. İmamoğlu ve Özel görüşüp sonra odadan ayrıldı.
Özgür Özel, o odaya girişini ve sonra da ayrılışını dün Sözcü gazetesinde İsmail Saymaz’a anlattı. Özel’in sözleri şöyleydi:
‘Kemal Bey etrafındakilere “Özgür partimizin evladı, partimiz ona emanet” demiş ve salona doğru yola çıkmış. Bana Ekrem Bey’den telefon geldi, “Genel başkan elini kaldıracak gel” dedi. Gittik, odada oturuyorum. Odada genel başkanın kurmayları vardı. Tartışma vardı, ben gelince kesildi. Genel Başkan yaklaşınca karşılamak için ayağa kalktım, “Biz karşılayalım” dediler. “Herhalde konuşacakları vardır” dedim. Elimi kaldırmaya gelmesini bekliyorum. Birlikte sahneye çıkacağız diye bilgilendirdiler beni. Odada İmamoğlu da var. Divan başkanının odasıymış orası.
Kemal Bey, büyük bir ekiple geldi, odanın kapısında durdular. Girmeyip, ileride bir odaya girdiler. Öyle olunca şaşırdım. Beni o odaya çağırdılar. Odada 40-50 kişi var. Genel başkanla el sıkıştım, hatır sordu. Bağrışma başladı. “Seçimi alacağız. Bizi böyle bırakamazsın” diye. Sonra danışmanını (İmambakır Üküş’ü kastediyor) görünce Ekrem Bey’e “Çıkıyorum” dedim. “Haklısın” dedi. “Partiyi bunlara bırakamazsın” gibi bir laf duyunca, baktım ki iş kötüye gidebilir. Duymamam gereken şeyler duyuyorum. İçlerinde birlikte devam etmemiz gerekecek arkadaşlar var.‘
Adıgüzel ise kısa bir bekleyişin ardından Kılıçdaroğlu’nun kurmaylarının “Genel Başkan oy kullanmaya gidecek, yolu açın” demesi üzerine Kılıçdaroğlu’nun yarışa devam edeceğini anladıklarını belirtti.
Özgür Özel odadan çıktıktan sonrasını da anlatıyor:
Kemal beyi, elimi kaldırmış kabul ediyorum. Çünkü o niyetle geldi. Kemal Bey, kurmay aklından yoksundu. Kurmay dediğin, lider ve partinin faydasını birlikte gözetir. Bunu yapabilecek bir ya da iki kişi vardı yanında. O gece o arkadaşları göremedim. Kurmay aklından yoksun olunca öyle bir sonuç çıkıyor. Gerçek bir kurmay, lider birinci turda salt çoğunluğun altında kaldıysa rakibin elini kaldırtır. Kemal bey kendi hissiyle bunu yapmaya geldi ama engellediler.