İyi Parti’nin eski genel başkanı Meral Akşener, koltuğunu devredince siyaseti bırakılacağı düşünülürken o önceki gün sürpriz bir şekilde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ziyarete gitti.
Yaklaşık 40 dakikalık görüşmeye dair basına hiçbir açıklama yapılmaması, birçok iddianın gündeme gelmesine, neredeyse bir dedikodu patlamasına yol açtı.
Bu dedikodulardan biri ve en çok konuşulanı, gazeteci Fatih Altaylı’nın kendi YouTube kanalında dile getirdiği iddiaydı. Altaylı’ya göre; Akşener görüşmede oğlu Fatih Akşener’in Paris Büyükelçiliği’ne atanmasını için Erdoğan’a talebini iletti. Bu iddiası için herhangi bir kaynak göstermeyen Altaylı, şunları söyledi:
“Konuşulan şu; oğlu Galatasaray Lisesi mezunudur, onun için Paris Büyükelçiliği’nin istendiği dedikoduları varmış Ankara’da.”
Aytun Çıray da aynı iddiayı dile getirdi
Eski İyi Parti Milletvekili Aytun Çıray da, önceki gün Sözcü TV’deki canlı yayında, “Akşener ailesinden birisinin büyükelçi olması yönünde bir talep olduğu bilgisi çok ciddi kaynaklardan geldi bana” dedi.
Dile getirilen bir başka dedikodu, Meral Akşener’e ‘Cumhurbaşkanı Yardımcılığı’ teklif edildiği şeklindeydi. Bu oldukça uçuk iddia bile Ankara’da konuşuldu.
İçerik açıklanmayınca
Meral Akşener’in en azından 2015 sonundan beri sahip olduğu siyasi pozisyonla taban tabana zıt bu dedikoduların ortaya çıkmasının sebebi, ne Akşener’in ne de Cumhurbaşkanlığı’nın görüşme sonrası bir açıklama yapmamış olması.
Halihazırda bir siyasi sıfatı da, geçmişle kıyaslanınca siyasi ağırlığı da olmayan Meral Akşener’in böyle bir görüşmeyi neden arzu ettiği ve içeride ne konuşulduğu bilinmiyor. Bilinmediği için de spekülasyonların ardı gelmiyor.
Konuya ilişkin CNN Türk’te canlı yayına bağlanan İyi Parti İstanbul Milletvekili Burak Akburak “Meral Akşener artık sade bir parti üyesi. Resmi bir görevi yok. Cumhurbaşkanı ile de herkes ile de görüşebilir. Bir aile ferdine büyükelçilik istediği iddiaları çöp, tamamen uydurma. Görüşmede kendisine gelen bir teklif de yok” dedi.
Ancak parti içi bu konuda çok da homojen değil. Örneğin İyi Parti kongresinin genel başkan adaylarından Mehmet Tolga Akalın’dan görüşmeye dair dikkat çekici bir yorum geldi. Akalın şunları söyledi:
“Fotoğraf benim açımdan sürpriz olmadı. Benim zaten aday olarak durdurduğum süreç de bu süreçtir. Ben aday olmasaydım pazar günkü seçimden sonraki cuma günü, bu fotoğraf yine verilecekti ama bir farkla verilecekti o zaman Sayın Kurucu Genel Başkan hali hazırda Genel Başkan olarak bu fotoğrafı verecekti. Onu durdurduk.”
Genel Sekreter: Şaşkınlık ve hayal kırıklığı yaşadık
İyi Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz da, “Bu görüşme İyi Parti tüzel kişiliğinin amaç, hedef ve vizyonunu kesinlikle bağlamamaktadır” dedi.
Uğur Poyraz, Erdoğan-Akşener görüşmesinin İletişim Başkanlığı tarafından duyurulmuş olmasına işaret etti. Bu ayrıntıyı “Bu da demek oluyor ki taraflarca bu görüşmenin kamuoyu tarafından bilinmesi istenmiştir” sözleriyle değerlendiren Poyraz, İyi Parti’nin de görüşmeyi basından öğrenmiş olduğunu aktardı.
“Kimin talep ettiği, ne görüşüldüğü, yani amacının sonucunun ne olduğunun açıklanması gerekmektedir” diyen Poyraz, “Bu görüşme İyi Parti tüzel kişiliğinin amaç, hedef ve vizyonunu kesinlikle bağlamamaktadır” dedi.
Poyraz, görüşmeyi “İyi Partinin Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’dur. Genel Başkanımızın ve yetkili kurullarımızın içeriği hala belli olmayan bu görüşmeden bilgisi olmadığı gibi duyan her partilimiz için de şaşkınlık ve hayal kırıklığı yarattığını ifade etmek isterim” sözleriyle değerlendirdi.
Daha Dervişoğlu’nu bile ziyaret etmeden
İyi Parti’de görüşmenin içeriğinin karanlıkta kalmasına tek tepki de bu değil.
İyi Parti Ankara Milletvekili ve son kongredeki bir başka genel başkan adayı Koray Aydın’dan sert bir açıklama geldi. Akşener’i, görüşmenin konusunu ve içeriğini açık ve net bir şekilde açıklamaya davet eden Aydın, “Görüşmenin Anayasa tartışmalarının yapıldığı bir dönemde olması da ayrıca düşündürücüdür” dedi.
Kamuoyunun görüşme yapılacağını ilk kez İyi Parti kaynaklarından değil, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan duyuru ile öğrenmesinin manidar olduğunu belirten Aydın, “Yeni seçilmiş olan Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu’na bir ‘hayırlı olsun’ ziyareti dahi yapılmamışken, Sayın Akşener’in ziyaretini ‘İyi Parti Eski Genel Başkanı’ sıfatıyla yapması İyi Parti kurumsal kimliğini görüşmenin doğrudan tarafı yapmıştır. Çünkü Sayın Meral Akşener, İyi Parti’nin Kurucu Genel Başkanı olmasının ötesinde halen İyi Parti Kurucular Kurulu Üyesi ve dolayısıyla İyi Parti üyesidir” dedi.
‘Parti içinde büyük bir kırılmaya yol açar’
Koray Aydın, bu görüşmenin İyi Parti içinde rahatsızlık yaratmayacağı söylemlerine de şerh düştü:
“Sürece hızlı adapte olan bazı partililerimizin ‘Bu görüşme İyi Parti tabanında rahatsızlık yaratmaz’ mealindeki söylemlerinin aksine, içeriği ile ilgili en kısa zamanda tatminkar bir açıklama yapılmaz ise bu görüşme İyi Parti’ye gönül veren milyonların vicdanını kanatacaktır.
Şayet görüşme içeriği hiç bir şüpheye yol açmayacak şekilde açıklanmaz ise ‘Saray’a yanaşma veya iktidarla anlaşma’ algısı zımnen kabul edilmiş olacak ve bu durum İyi Parti tabanında büyük bir kırılmaya sebep olacaktır.
Görüşmenin Anayasa tartışmalarının yapıldığı bir dönemde olması da ayrıca düşündürücüdür. En önemli kuruluş amaçlarından birisi Ak Parti iktidarının antidemokratik, rantçı, milleti fakirleştiren ve devletin içini boşaltan siyasetine karşı durmak ve tek adam düzenine karşı çıkmak olan İyi Parti’nin tabanı, bu görüşmeyi asla tasvip etmeyecektir.
Bu bağlamda Sayın Akşener’i, görüşmenin konusunu ve içeriğini açık ve net bir şekilde İyi Partililere ve milletimize açıklamaya davet ediyorum.”