Sokak köpeklerinin belediyeler tarafından sokaklardan toplanıp tamamen belirsiz bir akibete gönderilmesini emreden tartışmalı kanun bu sabaha karşı saatlerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edildi ve yasalaştı.
17 maddelik yeni yasa mevcut Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişiklikler içeriyor. Önemli değişikliklerden biri eski kanundaki ‘Amaç’ maddesine “insan, hayvan ve çevre sağlığı gözetilmek kaydıyla” ifadesi eklenmesi. Böylece yasa sadece hayvanları korumayı amaçlamaktan çıkıyor, buna ‘insanları’ ve ‘çevreyi’ koruma amacı da ekleniyor. Oysa insanların korunmak için bu yasaya ihtiyacı yok, zaten bütün yasalar insanları koruyor. Böyle bakınca insanların hayvanlardan korunmasının amaçlandığı sonucu çıkıyor.
Yeni yasanın getirdiği en önemli değişikliklerin başında şu var; mevcut yasada yer alan ve sokak köpekleri için “yakala-kısırlaştır-sal” diye adlandırılan yöntemden vaz geçiliyor ve belediyelere sokak köpeklerini sokaklardan toplama görevi veriliyor.
Peki toplanan köpekler ne olacak? Belediyeler bunun için barınaklar kuracak. Barınağa aldığı sokak köpeklerini de sahiplendirmeye çalışacak. Bu amaçla yasaya bir de ‘Sahipli köpek’-‘Sahipsiz köpek’ tanımı konmuş durumda.
Peki sahiplenilmeyen hayvanlar ne olacak? Yasa bu konuda hiçbir şey söylemiyor. Dolayısıyla o köpeklerin doğal ömürlerini tamamlayana kadar barınaklarda kalmaya devam edeceği gibi bir sonuç çıkıyor. Ancak barınaklarda şartların ne denli kötü olduğu biliniyor. Kaldı ki, mevcut barınakların sayısı da toplam 10 milyona ulaştığı öne sürülen sokak köpeklerini almaya yeterli değil. O yüzden bu yasanın gerçekten uygulanıp belediyelerin sokak köpeklerini toplamaya başlaması durumunda toplu köpek ölümlerinden endişe ediliyor. Hayvan severlerin yasaya ilişkin en temel itirazı da bu zaten.
Yasa özel kişilerin veya dernek-şirket vs’nin de sahipsiz köpek barınağı kurmasına olanak tanıyor. Mevcut kanunda yer alan “Evcil hayvanlar türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipsiz hayvanların da sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir” ifadesi yürürlükten kaldırıldı. Yani sokak köpeklerinin yaşamını desteklemek artık kamunun görevi olmaktan çıktı.
‘Ötanazi’ kavramı kanunda duruyor
Bakımevine alınan köpeklerden insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlarına Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun 9. maddesindeki “Hayvanlara ötanazi yapmak yasaktır. Ancak, hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında, akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda, davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilir. Ötenazi işlemi veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılır” hükmü uygulanacak.
Yerel yönetimler sahipsiz köpeklere ilişkin iş ve işlemlerde Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi kapsamında gerekli idari tedbirleri almaya yetkili olacak.
Hayvanlara yapılacak müdahalenin sadece tıbbi gerekçelerle değil kanunda yer alan diğer istisnai durumlarda da yapılabilmesine imkan sağlanacak.
“Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanların bakımevi dışında bir yere terk edilmesi veya bakımevinde barındırılan köpeği bakımevi dışında bir yere bırakmak” fiilleri yasak kapsamına alınacak. Böylece sahipsiz hayvanların toplanması, hayvan bakımevlerine götürülmesi ve bu hayvanların sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevi bünyesinde bakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmasının ve yerel yönetimlerin görev ve sorumluluklarını eksiksiz olarak yerine getirmelerinin sağlanması amaçlanacak.
İl Hayvanları Koruma Kurulunun görevleri arasına, sahipsiz hayvanların korunmasına yönelik yürütülen çalışmaların yanı sıra insan, hayvan ve çevre sağlığını korumaya yönelik olarak sahipsiz hayvanlardan kaynaklı sorunları belirlemek ve bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri üretmek eklenecek.
Düzenlemeyle başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara yapılacak desteğin kapsamı genişletilecek. Buna göre de insan, hayvan ve çevre sağlığının korunması amacıyla bakımevleri, hastaneler ve ameliyathaneler kurmak; bunlara ilişkin ilaç, alet ve ekipmanları temin etmek ile bakımevlerinde bakım, rehabilitasyon ve sahiplendirme gibi faaliyetleri yürütmek için başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara teşvik veya Bakanlıkça uygun görülen miktarlarda mali destek sağlanacak.
Ödenekler başka amaç için kullanılamayacak
Hayvanları korumaya yönelik hükümlere aykırı hareket eden veya sahiplendiği hayvanların bakımını ciddi şekilde ihmal eden ya da onlara ağrı, acı veya zarar veren kişilerin denetimle yetkili merci tarafından hayvan bulundurması yasak olacak ve hayvanlarına el konulacak. Söz konusu hayvanlardan sahiplendirilme niteliği olanlar sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevinde barındırılacak.
Caydırıcılığın sağlanması amacıyla sahipli hayvanın sahibi tarafından terk edilmesi kabahatine ilişkin idari para cezası hayvan başına 2 bin liradan 60 bin liraya çıkarılacak. Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanları bakımevi dışında bir yere terk eden veya bakımevinde barındırılan hayvanı bakımevi dışında bir yere bırakanlara ise hayvan başına 50 bin lira idari para cezası verilecek.
Kanunla, sokakta bakıma ve korunmaya ihtiyacı olacak sahipsiz hayvan bulunmaması amaçlandığı için Hayvanları Koruma Kanunu’ndaki “yerel hayvan koruma görevlileri”ne ilişkin hüküm yürürlükten kaldırıldı.
Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 25 bini aşan belediyeler, sahipsiz veya güçten düşmüş ya da tehlike arz eden hayvanların korunması ve sahiplendirilinceye kadar bakımının yapılması ile rehabilitasyonunun sağlanması amacıyla hayvan bakımevleri kuracak. Belirtilen hayvanlar, ilgili belediyeler tarafından hayvan bakımevine götürülecek. Hayvan bakımevi kurma zorunluluğu olmayan belediyeler ile il özel idareleri, sorumluluk alanındaki bu hayvanları en yakın hayvan bakımevine götürecek.
Belirtilen kaynağı ayırmayan belediye başkanı ve meclis üyeleri ile ayrılan kaynağı hayvan bakımevi kurmak, sahipsiz hayvanları toplamak, rehabilite etmek veya sahiplendirilinceye kadar bakmak için harcamayan veya bu kaynağı başka amaçlar için sarf eden belediye başkanı ve belediye yetkililerine altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilecek.
Söz konusu belediyeler 31 Aralık 2028’e kadar belirtilen hayvan bakımevlerini kurmakla ve mevcut bakımevlerinin koşullarını iyileştirmekle yükümlü olacak.
Belediyeler 31 Aralık 2028’e kadar hayvan bakımevleri kurmak, rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmek ve sahipsiz hayvanlara sahiplendirilinceye kadar bakmak için kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde 5’i oranında kaynak ayıracak. Bu oran büyükşehir belediyelerinde binde 3 olarak uygulanacak.
Belediyelerce bu oranların üzerinde yapılan harcamaların yüzde 40’ı Hazine ve Maliye Bakanlığınca belediyeye aktarılacak. Aktarılacak tutar hiçbir şekilde maddedeki oranların yüzde 40’ını geçemeyecek. Ayrılan ödenekler başka bir amaç için kullanılamayacak.
Kedi ve köpek sahipleri hayvanlarını en geç 31 Aralık 2025’e kadar dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına aldırmak zorunda olacak.