DEM Partili Hakkari Belediye Başkanı’nın görevden alınıp yerine Hakkari Valisi’nin kayyım olarak atanması, önceki gün TBMM’yi de hareketlendirmişti. DEM Partili vekiller Meclis kürsüsünde ellerinde pankartlarla oturma eylemi yapmış, Ak Partili vekiller ise o pankartları alarak havaya fırlatmıştı. Dün de TBMM, yine kayyım gündemiyle karıştı.
TBMM Genel Kurulu’nda konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Abdülhamit Gül’ün, “AK Parti seçilmişlerin idare ettiği, milli iradeye saygı duyan bir anlayışa sahiptir” sözlerine muhalefet milletvekillerinin cevap vermesiyle tartışma çıktı. Gül konuşmasında, “Anayasa Mahkemesinin iptalleriyle ilgili bu konu usule ilişkin olarak yapılan değerlendirmelerdir. Türkiye bir hukuk devletidir. Anayasa Mahkemesi kararları da bağlayıcıdır. İlk defa kanun iptal olmamaktadır. Ne gerekiyorsa bu konuyla ilgili gerekli düzenlemeler elbette yapılacaktır. AK Parti’nin demokrasiden anladığı AK Parti seçilmişlerin idare ettiği, milli iradeye saygı duyan, milli iradeden başka hiçbir iradeye selam durmayan bir anlayışa sahiptir. Bizim anlayışımız, aynı zamanda milli iradeyi de, milletin iradesini de örgütün dayatmasına peşkeş çekmeye izin vermeyen bir anlayıştır. Biz, siyasetin tüm vesayetlerine karşıyız. Siyasete yönelik tüm vesayetlerin karşısındayız. Türkiye bir hukuk devletidir ve hukukun bu anlamda Anayasa’nın belirlemiş olduğu çerçevede tüm çalışmalar yapılır. Dünyanın hiçbir yerinde, uluslararası hukukun hiçbir yerinde terörü, şiddeti öven, hatta sessiz kalan bir anlayışı demokrasi bile kabul etmez” ifadelerini kullandı.
‘O zaman Can Atalay kararına neden uymadınız?’
Gül’ün sözlerinin ardından ilk olarak CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır söz aldı. Başarır, “Şimdi, çok güzel bir şey söyledi, 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerin Anayasa Mahkemesinde iptaliyle ilgili Sayın Grup Başkanvekili Abdülhamit Gül aynı zamanda Adalet Bakanlığı yaptı, dedi ki, ‘Türkiye bir hukuk devleti Anayasa Mahkemesi usule ilişkin bir karar vermiştir, hepimiz saygı duymalıyız.’ Ben tek bir şey hatırlatacağım. Bugün Can Atalay için de Anayasa Mahkemesi bir karar vermişti, keşke bunu söyleyebilseydiniz, Can Atalay burada olsaydı” dedi.
Genel Kurul’da milletvekilleri arasında atışmalar sürerken söz alan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Şu anda Hakkâri de adliyenin önü kollukla kapatılmış. Şu anda milletvekilleri darp ediliyor, dün biz burada linç edildik. Hakkâri halkı Belediye Eş Başkanını 3 dönemdir seçiyor, onlar oradan uzaklaştırıp kayyım atıyorlar ama demokrasiyi pusula edinmiş bir AKP varmış. Bu hangi demokrasi Sayın Başkan? O demokrasiyi bize bir anlatsınlar. Nerede yazıyor bu demokrasi? Dün söyledim, bu demokrasi Kürdün demokrasisi değil, Kürde uygulanan demokrasi de değil. Kürt demokrasi istiyor, bunun için sandığa gidiyor ve Belediye Eş Başkanlarını, belediye meclis üyelerini seçiyor. Hangi hukukta yazıyor seçilmişi haksız, hukuksuz alıp cezaevine göndermek, nerede yazıyor? Bir tane uyduruk OHAL KHK’si çıkardılar, ellerine aldılar ortada yargı kararı. Bakın, oraya söylüyorum, ses nereden geliyor? Herkes bunu bilsin, bu ülkede Kürdün başına gelen her türlü hukuksuzluğun kaynağı işte kendini belli ediyor. Kürdün seçme seçilme hakkını yok ederek yol almak isteyenler var ve biz buna müsaade etmeyeceğiz” diye konuştu.
Gül’den yeni kavram: Kandil’in kayyımı
Grup Başkanvekillerine cevap vermek üzere yeniden söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Abdülhamit Gül, Türkiye’de yaşayan 85 milyon vatandaşın eşit olduğunu belirterek, “Hiç kimsenin Kürtler adına konuşma yetkisi yoktur. Kimsenin bu anlamda etnik, faşist bir anlayış içerisine girmesine gerek yok. Türk’üyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla oy kullanan herkesin iradesi kutsaldır. Kürtlerin meselesi; Kürt kardeşimin, Diyarbakırlı kardeşimin evinin önüne çukur kazan PKK sorunu vardır. PKK sorununa nasıl bakıyorsunuz, nasıl değerlendiriyorsunuz. Gelin, bunu konuşun. Bugün Şırnak’ta, Van’da, Diyarbakır’da benim Kürt kardeşim şunu merak ediyor, sırtını sen Kandil’e mi dayadın, Diyarbakır’da Ulu Camisi’nin cemaatine, camiden çıkan Ali amcaya mı dayadın. Bunun kararını ver. Sırtınızı millete mi dayadınız, Kandil’e mi dayadınız? Bu konuda bir öz eleştiri yapın. Öncelikle kendi vesayetinden, kendi kayyımından, Kandil vesayetinden ve kayyımından kurtulamayanlar burada millî iradeden bahsedemez” ifadelerini kullandı.