Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin (ABB) eski başkanı Mehil Gökçek, seçim döneminde televizyon programlarına katılmasının Ak Parti’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Özhaseki ve danışmanı Faruk Acar tarafından ‘hazırlanan’ raporlarla engellendiğini ileri sürdü.
Gökçek, uydurma olarak nitelendirdiği raporların Cumhurbaşkanı Tayyip Edoğan’a sunulmasının ardından televizyonlara çıkamadığını söyledi.
TV100’den Fuat Uğur’a konuşan Melih Gökçek, “Benim konuşmalarımın Özhaseki’nin desteğini 18 puan aşağıya düşürdüğüne dair uydurma raporlar hazırlayıp Sayın Cumhurbaşkanı’na sunmuşlar” dedi.
Fuat Uğur’un yazısının ilgili bölümü şöyle:
ABB eski Başkanı Melih Gökçek’in Turgut Altınok’a şiddetli biçimde karşı çıktığı ve ona karşı bir rezervi olduğu da bu konuşmalara dâhildi.
Bu yüzden Melih Gökçek’i dün telefonla arayıp sormayı tercih ettim.
Önce yukarıda yazdıklarımı ona özet olarak anlattım, ardından da sordum “Turgut Altınok’a karşı bir rezerviniz var mı? Onun adaylığına şiddetle karşı çıktığınız doğru mu?” diye.
Melih Bey şöyle dedi özetle:
“Bir kere o adayın ismi Sayın Cumhurbaşkanımızın kafasında, bilemeyiz. Ben kimseye karşı değilim ve hiçbir aday hakkında da olumsuz konuşmam.”
Sorularıma devam ettim:
O halde Turgut Altınok’un ABB Başkan adaylığı için uygun olduğunu düşünüyor musunuz?
Onun kararını ben veremem, Sayın Cumhurbaşkanımız verir.
Turgut Bey adaylık için hazır olduğunu söyledi, ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Herkesin kendi takdiri, pek çok aday çıkar, Cumhurbaşkanımız karar verir. Ancak son zamanlarda Mansur Yavaş karşısına çıkacak adaylar hakkında art arda birtakım isimler sürüyor ortaya. Özellikle de benden çok korktuğunu biliyorum.
Yavaş sizin aday olmanızdan mı korkuyor?
Benim kendisi ve faaliyetleri hakkında tüm bilgilere sahip olduğumu biliyor. Sosyal medyada yaptığım mücadele, açıkladığım belge ve bilgiler ortada. Geçen seçimlerde, Sayın Özhaseki aday olduğu sırada televizyonlarda onun hakkında anlattıklarım oylarını ciddi oranda düşürdü.
Bunu nasıl anladınız?
Bu bilgi Kemal Kılıçdaroğlu aracılığıyla Levent Gök tarafından Sinan Aygün’e söylendi. Levent Gök’ün “Yahu bu Melih Gökçek bir konuştu bizim Mansur Bey’in 4 puanını götürdü” dediğini bana Sinan Aygün anlattı. Ama bu programlara devam edemedim çünkü beni televizyonlardan çektiler.
Nasıl yani? Kim çekti Başkan sizi televizyonlardan?
Sayın Özhaseki çekti. Daha doğrusu kendisinin danışmanlığını ve kamuoyu araştırmalarını yürüten ANAR şirketinin başındaki isim olan Faruk Acar. Benim konuşmalarımın Özhaseki’nin desteğini 18 puan aşağıya düşürdüğüne dair uydurma raporlar hazırlayıp Sayın Cumhurbaşkanı’na sunmuşlar. (Burada bir NOT düşeyim. Melih Bey bir kayıt düşmemesine rağmen Faruk Acar’la ilgili bazı diyalogları yazmamayı tercih ettim.)
Çok ilginçmiş Başkan, hakikaten şaşırtıcı. Bugüne gelirsek Başkan, siz yeniden aday olmayı aklınızdan geçiriyor musunuz?
Ben hiçbir zaman “Adayım ya da aday değilim” demem. Hep söylediğim gibi, Cumhurbaşkanımız bize hangi görevi verirse onu yerine getiririz. Bu belediye başkan adaylığı da olur, başka bir görev de. Ama bu arada sürpriz bir isim de çıkarabilir Sayın Cumhurbaşkanımız.
Eski Milli Savunma Bakanı Sayın Hulusi Akar’ın adı geçirildi geçenlerde. Sayın Akar bambaşka bir mesleki alanda. Artık belediye başkanlığı ilgili dallarda uzmanlığı ve mesleki tecrübeyi de gerekli kılıyor.
Ben ilçe belediyesini sayarsak tam altı dönem belediye başkanlığı yaptım. Rekor bende. Sorunları bilen bir ismin aday olması gerekir. Bir kere belediye başkanları ilk beş yıl işi öğrenirler, sonraki beş yıl başarırlar. Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu bunun üstüne bir de belediye başkanlığı dışındaki işlerle uğraştılar. Şehirleriyle hiç ilgilenmedikleri için İstanbul ve Ankara bu hale geldi.
Peki, son bir soru. Oğlunuz, şu anda AK Parti Ankara Milletvekili olan Osman Gökçek geçen gün Keçiören belediye Başkanı Turgut Altınok’u ziyarete gitti. Epey de bir görüştüler. Bu görüşme sizinle onun arasındaki buzları eritme görüşmesi ve bir istişare toplantısı olarak nitelendi. Öyle mi?
Hayır, Osman Ankara Milletvekili olarak seçim öncesi Keçiören’de de çalışma yaptı ve bir teşekkür anlamında Turgut Altınok’u ziyarete gitti. Başka bir anlamı yok.