Hayat pahalılığının günden güne arttığı Türkiye’de kimi uzmanların ‘ekonomik kriz’ tanısı koyduğu, ancak resmi otoritelerin bu şekilde isimlendirmediği tablo ciddiyetini koruyor. Haliyle özellikle muhalefet partilerine oy vermiş, vermeyi düşünen seçmenden ‘erken seçim’ sesleri yükseliyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in topa son olarak “Seçime girmeyi teklif ediyorum dediğimde Erdoğan kaçarsa 1 yıl kala erken seçim yapmam, bir daha aday olamazsın. Aday olmak istiyorsan gel burada ol” ifadesiyle girdiği tartışmada söz sırası bu kez AK Parti’nin Cumhur İttifakı’ndaki ortağı MHP’deydi.
Bu noktada ülkede ne zaman ‘erken seçim’ konuşulmaya başlansa siyaset sahnesindeki konumu ne olursa olsun gözlerin kimi zaman doğrudan kimi zaman da içten içe MHP’ye ve lideri Devlet Bahçeli’ye çevrildiğini, partinin özellikle 2002 yılından beri sandık tarihinde büyük ölçüde belirleyici olduğunu vurgulayalım.
Ancak bu kez beklenen çıkış gelmedi.
Türkiye Gazetesi’nin haberine göre Anadolu Yayıncılar Federasyonunun düzenlediği Anadolu Sohbetleri programına katılan MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir erken seçim öngörmediklerini söyledi:
“Dünya, yeni bazı durumlarla yeni bazı siyasi senaryolarla muhatap kalma hâli yaşıyor. Şimdi, bu hâli yaşarken Türkiye’nin krizlerle dolu bir bölgede kendi istikrarını muhafaza edip aynı zamanda bölgemize ve dünyanın geri kalanına istikrar dağıtılan bir anlayışı yansıtıyor. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde siyasi istikrarın tesisi, bunun bekamıza olan katkısı akabinde de Türkiye’nin kendi potansiyelini güçlendirmesi çok önemlidir.
Güneyimizde ve kuzeyimizde çok ciddi bir savaş ortamı var. Balkan siyasetinin yarın ne olacağı belli değil. Türkiye’nin her senaryoya hazırlıklı olması lazım. Rusya-Ukrayna arasındaki tahıl krizinin çözülmesi, İsrail-Filistin meselesiyle sergilediğimiz diplomatik girişimler, Etiyopya ve Somali arasındaki krizin çözülmesi için hakemlik yapılması, Irak ile terörle mücadele konusunda varılan mutabakat…
Bunlar çok önemli adımlar, değerli şeyler. Bütün bu kazanımlar varken, uluslararası siyaset bu derecede keşmekeş bir hâle bürünmüşken ‘Seçim yapalım’, bu sağlıklı bir iş değil. Biz öngörmüyoruz, beklemiyoruz.”