14 ve 28 Mayıs seçimlerinden yenilgiyle ayrılan Cumhuriyet Halk Partisi “değişim” tartışmasıyla girdiği 38. Olağan Kurultay’dan genel başkan değişimiyle çıktı. Partinin yeni Genel Başkanı Özgür Özel çıkardığı anahtar listeyle Parti Meclisi’nin de yüzde 87’sine hakim oldu. Sadece dokuz kişi Özel’in anahtar listesini delebildi. Bunlardan sekizi önceki dönemin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yakın isimlerin hazırladığı “Denge ve Denetleme Listesi”nde yer alan isimler. Zonguldak milletvekili Deniz Yavuzyılmaz ise her iki anahtar listede de yer almadan PM’ye giren tek isim.
Denge ve Denetleme Listesi’ni hazırlayan Oğuz Kaan Salıcı PM’ye giremedi, ancak listede yer alan Orhan Sarıbal, Aylin Nazlıaka, Müslüm Sarı, Saniye Barut, Koza Yardımcı, Ali Haydar Hakverdi, Semra Dinçer, Mehmet Tüm, Özel’in listesini delerek PM’ye girdi.
Şimdi burada bir isme parantez açacağız. O isim Müslüm Sarı. Sarı son üç kurultayda da Parti Meclisi’ne seçildi, hem de hiçbirinde genel başkanın anahtar listesinde yer almadan, yani listeleri delerek.
Müslüm Sarı 1974’de İstanbul’da doğdu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümünde lisans, aynı üniversitede Siyaset Bilimi Ana Bilim Dalında yüksek lisansını tamamlayan Sarı 1999 yılında Merkez Bankası’nda çalışmaya başladı. 2011 yılında yapılan genel seçimlerde İstanbul 1. Bölgeden aday olarak 24. Dönem İstanbul Milletvekili seçildi. Mecliste ‘Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görev aldı.
3 Şubat 2018 tarihinde yapılan CHP kurultayında Kemal Kılıçdaroğlu ile Muharrem İnce yarışmış, Kılıçdaroğlu kazanmıştı. Sarı o kurultayda iki adayın anahtar listesinde de yer almadan bağımsız şekilde aday oldu ve ilk kez Parti Meclisi’nde görev aldı.
16 Mart 2020’deki kurultayda Kılıçdaroğlu tek adaydı, Sarı yine anahtar listede yer almadı ve yine PM’ye girdi. 4-5 Kasım’daki kurultayda ise seçimi kazanan Özel’in anahtar listesini delerek PM’ye girdi.
‘Sadece kurultayda çalışarak başarılı olunmuyor’
10Haber’e konuşan Sarı “CHP’de diğer partilerden farklı olarak örgüt bilinci var. CHP’nin örgütü en önemli siyasal aracı aslında. Örgüt içi mücadeleler, örgüt içi demokrasi bunlar son derece önemli unsurlar. Burada örgütle ilişki kurmak, tabanın beklentilerini yerine getirmek, iletişim içinde olmak çok önemli. Bunlar örgütün vicdanını harekete geçiriyor. Ben PM toplantılarından önce örgütün taleplerini dinliyorum ve toplantılarda dile getiriyorum. Genellikle PM’ye aday olan arkadaşlarımız sadece kurultayda çalışma yaparak başarılı olmayı umuyor. Bu tür şeylerden sonuç alınamıyor” dedi.
‘Yerel seçimlere giderken ayrışma lüksümüz yok’
Denge ve Denetleme Listesi’nde yer alma sebebinin “politik tavır” olduğunu söyleyen Sarı “Ben bu listede yer almasam da listeyi delecektim. Genel başkanların listelerinin dışından PM’ye girmenin bir konforu var. Kimseye eyvallahınız yok. Doğru bildiğiniz şeyleri ‘Genel başkana dokunur mu?’ diye düşünmeden söyleyebilirsiniz. Çünkü siyasi geleceğiniz genel başkanın iki dudağı arasında değil. Siz örgütün desteğiyle oraya geliyorsunuz. Önümüzde bir yerel seçim var ve bu seçimde ayrışma lüksümüz yok. Doğru bildiklerimizi söylemeye devam edeceğiz ama parti içindeki pozisyonumuz Özgür Bey’in konumlandırdığı yer olacak. ‘Yerel seçime giderken kucaklayıcı bir yapı istiyorum. O yapı içerisinde listemi delen arkadaşlara da görev vermek istiyorum’ derse Sayın Genel Başkana her türlü krediyi açacak durumdayız. Kendi ekibimle çalışma istiyorum derse de biz de kendi yolumuza gideceğiz” diye konuştu.
‘Partinin yarısının dışarıda kaldığı bir durum var’
Deniz Baykal’ın genel başkanlığı döneminde de partide görev alan Sarı “Kemal Bey genel başkan seçildiğinde etrafında genel bir konsensus oluştu. Şimdi geçiş öyle olmadı. Burada seçimin kaybedileceği kesin olmasına rağmen Kemal Kılıçdaroğlu’na 560 oy verildi. Yani partinin yarısı burada duruyor. Parti Meclisi’ne birinci giren arkadaşımız 640 civarında oy aldı. Yani salt çoğunluk bile değil. Partinin yarısının dışarıda kaldığı bir durum var. Partinin yarısı Özgür Bey’in listesine destek vermemiş görünüyor. Özgür Bey’in dışarıda kalanları kucaklaması gerekiyor. Bunu başaramazsa bir ayrışma süreci ortaya çıkacaktır ve bunu çok tehlikeli buluyorum” ifadelerini kullandı.
Değişim söyleminin içi doldurulmalı, vaatleri denetleyeceğim
Sarı, Özel ve ekibinin “değişim” söyleminin içini doldurması gerektiğini söyleyerek “Değişimi somutta ve pratikte göstermek gerekecek. Özgür Bey’in vaatlerinin de denetleyicisi olacağım. Mesele tüzük kurultayı olacak mı? Bu örgüt için önemli” dedi.
