Kuzey Kıbrıs’ta ana muhalefet partisi Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman CHP lideri Özgür Özel’in davetiyle geldiği Ankara’ya geldi. Burada AK Partili yetkililerle de görüştü. Erhürman, Özel’in yanı sıra AK Parti Genel Başkan Vekili Mustafa Elitaş ile bir araya geldi. Görüşme AK Parti ile CTP arasında beş yıl aradan sonra ilk resmi temas oldu.
ANKA’nın aktardığına göre “Normalleşme yaşanmaya başladı” diyen Erhürman Rum kesiminde açılan mülkiyet hakkı davalarının inşaat sektörünü zora soktuğunu belirterek “İki devletli çözüm ve Türkiye’nin garantörlüğünü aynı anda savunmak paradoks yaratıyor” dedi.
CTP lideri Erhürman temaslarına dair Ankara’da bir grup gazeteciyle yaptığı sohbette ziyaretinin arka planını “Biliyorsunuz Özgür Bey seçimden çok kısa bir süre sonra Kıbrıs’a gelip bizi ziyaret etmişti. Sonra akşam biz onları yemekte konuk ettik. Onun ardından da Özgür Bey böyle bir davete bulundu. Esas geliş sebebimiz bu. Ama gelmişken diğer randevuları da aldık” diyerek açıkladı.
‘Normalleşme başladı’
AK Parti ile CTP arasında 2019’dan bu yana hiçbir resmi temas yaşanmadığını da söyleyen Erhürman aradaki iletişimsizliğin CTP Grubunun 2019’da Erdoğan’ın KKTC Meclis toplantısına katıldığı sırada Genel Kurul’dan ayrılmasıyla başladığını düşünenler olduğunu, ancak AK Parti-CTP kopukluğunun daha öncesine dayandığını anlattı. Erhürman “Kimileri temassızlığı bizim Meclis’e girmememizle açıklar. Ama temassızlık daha önceden başlayan bir şeydi. Onu da çok anlamlandıramamıştık aslında” dedi. O dönemde CTP Lideri olarak kendisinin ısrarla AK Parti ya da Türkiye’deki hükümetin KKTC’ye yönelik tavrına dair “suçlayıcı bir dil geliştirmediğini” de aktaran Erhürman AK Parti ile gelinen son noktayı şu sözlerle açıkladı:
“Biz gelirken o randevuyu talep ettik. Zaten son dönemde ilişkilerde hafif bir düzelme başlamıştı. Mesela bir dönem biz KKTC’deki Türkiye Büyükelçisi’nin verdiği 29 Ekim resepsiyonlarına da davet edilmedik. Ama son dönemde bunlar düzeldi. Arada bir normalleşme yaşanmaya başladı.”
‘Türkiye’nin garantörlüğü paradoksal’
Erhürman Türkiye ziyaretlerinin bir başka amacının da Kıbrıs meselesinin çözümünde Ankara’nın ve KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın savunduğu “iki devletli çözüm” konusunda yeni bir unsur olup olmadığını anlamak, CHP’nin bu konudaki tavrını öğrenmek olduğunu da söyledi. CTP lideri iki devletli çözümü ve Türkiye’nin garantörlük hakkını aynı anda savunmanın “paradoks yarattığını” da ifade ederek şöyle konuştu:
“Şimdi Türkiye neyin garantörü? Türkiye Kıbrıs Cumhuriyeti’nin anayasal düzeyinde garantörü, yani Ada’nın garantörü. Toprak bütünlüğünün garantörü. Şimdi sen ‘Türkiye’nin garantörlüğünden vazgeçmeyiz’ diyorsun. Biz de bunu diyoruz. Ama biz hangi garantörlükten bahsediyoruz? Tek yanlı müdahale hakkı tüm Ada’yı kapsıyor. Şimdi sen diyorsun ‘iki ayrı devlet.’ O zaman Güney’de garantörlük orada kalır mı? Orada kalkar. Yani sen KKTC için garantörlük istiyorsun. O da saçma. Çünkü KKTC gider Türkiye’yle istediği anlaşmayı imzalar. Onun adı da garantörlük falan olmaz. Yani kendi içinde paradoksal şeylerden bahsediyorum.”
İki devletli çözüm politikasında “anlatılamayan” ikinci meselenin ise Akdeniz’deki doğalgaz ve petrol yatakları meselesiyle ilgili olduğuna dikkat çeken CTP lideri “İki ayrı devlet olacak. Ama ben güneydeki hidrokarbonlar üzerinde de hak iddia edeceğim. İki ayrı devlet olduğunda biri kuzeydir, biri güneydir. Kuzeyde çıkarsa senindir, güneyde çıkarsa onundur gibi. Bunlar mesela yumuşak karınlar” dedi.