CHP lideri Özel, Kuzey Kıbrıs ziyaretinde kendisini karşılamayan büyükelçi Metin Feyzioğlu’na tepki göstererek bakanlığa bildireceklerini söyledi. Özel, Erdoğan'la bir sonraki görüşmenin 29 Ekim'de ya da TBMM açılışında olabileceğini söyledi.

Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’inci yılı nedeniyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde düzenlenen anma törenlere ve etkinliklere, Türkiye, iktidarıyla muhalefetiyle tam kadro katıldı.

Törenler sonrasında CHP Genel Başkanı Özgür Özel Kıbrıslı siyasilerle görüştü. Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay’ı ziyaret eden Özel şunları söyledi: “Geçtiğimiz dönem Kıbrıs’ta yapılan, gerek Cumhurbaşkanlığı, gerek parlamento seçimlerine Türkiye’den bazı siyasi partilerin doğrudan müdahil olduklarını ve maalesef kamu görevlilerinin bu işe alet edildiklerini hep takip etmiş, buna tepki göstermiştik. Biz, Kıbrıs halkının iradesine saygılıyız. Kıbrıs’ın çözüm iradesi noktasında da onlar ne karar verirse arkasındayız, siyasi noktada da Cumhurbaşkanlığı noktasında da ne karar verirlerse o kararın arkasındayız. Ama bizim bir kırmızı çizgimiz var, o da demokrasi, özgür ve eşit şartlarda yapılan seçimler. Türkiye’den birileri kamu gücünü kullanarak, orantısız şekilde Kıbrıs seçimlerini manipüle etmeye yine kalkarlarsa karşısında CHP’yi bulacaklar. Bu Kıbrıs seçimlerinde taraf olmak değil, Kıbrıs’ta demokrasinden taraf olmaktır.”

Özel, Kıbrıs’ta iktidarıyla muhalefetiyle hep birlikte olduklarını söyledi: “Biz Kıbrıs’ı bir bütün olarak sahipleniyoruz ve Türkiye’deki bütün siyasi partilerin de bu meseleyi hep birlikte sahiplenmesini çok doğru buluyoruz.”

Kara liste uygulaması

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Özel, törende Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Bahçeli ile yaptığı sohbete ilişkin soru üzerine, Kıbrıs’la ilgili değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi.

Özel, “Üç gündür Kıbrıs’tayız. Yaptığımız yoğun temaslar, heyetimiz hakkında bilgi verdim. Heyetimizde bulunan genel başkanlarımız, bakanlarımız, geçmişte Türkiye siyasetine damga vurmuş isimler. Onunla ilgili sohbetlerimiz oldu” dedi.

Törende gündelik siyaset konuşmadıklarını belirten Özel şunları söyledi: “100’ün üzerinde vatandaşımızın olduğu, bugüne kadar 18’inin sınır kapısından, Türkiye’den geri döndürüldüğü bir kara liste uygulaması vardı. Bunun 50. yıl vesilesiyle bugünden itibaren sonlandırılması gerektiğini düşünüyorum. O konuda görüşlerimi paylaştığım arkadaşlar oldu ama Sayın Cumhurbaşkanına Türkiye’de gerekirse bir telefon görüşmesiyle bu konunun bir an önce çözülmesine ilişkin buradaki yaygın beklentiyi ifade edeceğim.”

Erdoğan ile görüşme

Özgür Özel yakında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir araya gelip gelmeyeceklerine ilişkin soruya, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ya da TBMM’nin açılışında bunun gerçekleşebileceği yanıtını verdi: “İktidar partisi ile muhalefet partisi, yerel seçimlerden sonra da birinci parti ile ikinci parti arasında bu diyalog kanallarının açık tutulması, gerektiği yerde müzakere yapılması ama herkesin kendi işini yapması… Onlar iktidar göreviyle mükellefler, vatandaşın sorunlarını çözmeleri lazım. Biz muhalefet göreviyle yükümlüyüz. Vatandaşın sorunlarını dile getirip, doğru yolu göstermemiz lazım. Ben 12 bin 500 liralık en düşük emekli maaşı varken, asgari ücrete zam yapılmamışken, çiftçi bu durumdayken, meydanlarda mücadele etmeye, onların sesini duyurmaya devam edeceğim ama gerektikçe müzakere de ederiz, görüşürüz de. Normalleşme dediğimiz bundan başka bir şey değil. Türkiye’deki normalleşmenin Kıbrıs’ı da kapsamasını, Türkiye’yi yönetenlerin, şu anda iktidarda olanların, Kıbrıs muhalefetiyle mutlaka görüşmelerini bir kez daha öneriyorum.”

‘Rahatsızlığımızı bakanlığa bildireceğiz’

Kıbrıs’ta en iyi şekilde karşılanıp ağırlandıklarını belirten Özel, Büyükelçi Metin Feyzioğlu’nu eleştirerek şöyle devam etti: “Kıbrıs’ta bir kusur yapıldıysa, o kusuru yapan Kıbrıs’taki Türkiye Büyükelçisidir. Dünyanın neresine gidersek gidelim büyükelçilerimiz, bizleri karşılıyorlar. Gelemezlerse mutlaka bir görevli orada oluyor. Ama biz ne büyükelçiyi, ne büyükelçilikten kimseyi havaalanında da görmedik. Herhangi bir yerde hatırımızı sormadılar. Bu tabii meslekten gelmemenin ve geldiği makamı hazmedememenin sonucudur. Bu konudaki rahatsızlığımızı Dışişleri Bakanlığına resmi olarak bildireceğiz. Dünyanın öbür ucunda bizi büyükelçilerimiz karşılarken, bu büyükelçi Türk bayrağının dünyanın dört bir yanında dalgalandıran Washington’da, İsrail’de büyükelçi olarak görev yapan Namık Tan’ı karşılamadı. Bu büyükelçi, 2 Dışişleri Bakanını karşılamadı. Bu büyükelçi, CHP’nin dört genel başkanını karşılamadı ki bir tanesi mevcut Genel Başkan. Bu büyükelçi, Türkiye’nin ana muhalefet partisi liderini karşılamadı. Bu büyükelçinin bunu yapmaması, kendisi yapmayabilir, mazeret bulur ama büyükelçiliğe bunu yaptıramaz. Hem diplomatik olarak hem de devlet geleneklerimize uygun olarak kendisine eleştirilerimizi resmi bir yazı ile Sayın Bakan’a bildireceğiz. Dışişleri Bakanlığı gelenekleri olan bir kurumdur. Böyle vasatların elinde vasatlaştırılamayacak bir kurumdur.”