Kurultay davasının ertelenmesinin ardından CHP Lideri Özgür Özel’den ilk tepki geldi. “Hiçbir kumpas 19 Mart darbesinden bağımsız değil” diyen Özgür Özel, İmamoğlu’nun tutukluluğunun 100’üncü günündeki Saraçhane mitingine davet etti.
CHP Lideri ‘in ilk kez genel başkan seçildiği kurultaya ilişkin görülen davanın bugün duruşması gerçekleşti. Kurultayın iptali edilip (mutlak butlan) genel başkanlık görevinin Kemal Kılıçdaroğlu’na iade edileceği iddiasını da konuşulduğu davanın duruşması 8 Eylül’e ertelendi.
CHP’den karara art artda flaş tepkiler gelirken CHP Genel Başkanı Özgür Özel’den de ilk tepki geldi.
CHP Lideri Özgür Özel, partisine yönelik her eylemin İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması ile başlayan 19 Mart günü ile alakalı olduğunu ifade etti.
Özel, davayı bir siyasi operasyon olarak nitelerken İmamoğlu’nun tutukluluğunun (19 Mart’ta gözaltı, 23 Mart’ta tutuklama) 100’üncü gününde vatandaşları İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin olduğu Saraçhane’deki mitinge çağırdı.
İmamoğlu ile sonuna kadar yol yürüyeceğini de belirten Özel şunları ifade etti:
“Partimize dönük hiçbir kumpas, 19 Mart Darbesi’nden bağımsız değildir.
Bugünkü duruşmanın da; sonuç odaklı değil, partimizi tartıştırmaya, iktidar yürüyüşümüzü kesmeye, mücadele azmimizi kırmaya yönelik süreç odaklı bir siyasi operasyon olduğu ortadadır.
Asla hedeften şaşmayacağız, yolumuzdan dönmeyeceğiz!
Yarın 20.30’da; demokrasi ve adaletin 100 KARASINDA ve darbenin 100. KARA gününde, direnişin kalbinde Saraçhane’deyiz!
Ekrem Başkanımıza, yol arkadaşlarımıza sonuna kadar sahip çıkacağız.
Gençleri, kadınları, emekçileri, emeklileri… Bu ülkeyi seven herkesi her şeyin başladığı yere, Saraçhane’ye davet ediyorum.”
Yavaş’tan tepki
Kurultay davasının doğrudan reddedilmeyip ertelenerek gündemde tutulması CHP’nin ve muhalefetin tepkisini çekti. Mahkemenin erteleme kararına bir tepki de ABB Başkanı Mansur Yavaş’tan geldi. Konu hakkında yazılı bir açıklamada bulunan Yavaş, davanın en başından beri reddedilmesi gerektiğini kaydetti.
Mansur Yavaş şöyle dedi:
“Kurultayımıza dair açılan davada, mahkemenin görevsizlik kararına yapılan itiraz süreci beklenerek duruşma 8 Eylül’e ertelendi. Oysa biz, bu davanın en başından itibaren reddedilmesi gerektiğini savunuyoruz.
Çünkü siyasi partilerin iç işleyişi, Anayasa’nın ve Siyasi Partiler Kanunu’nun açık hükümleriyle güvence altına alınmıştır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın denetimi ve nihai olarak Yüksek Kurulu’nun yetkisi tartışmasızdır.
Bu süreci yargı eliyle tartışmalı hale getirme çabalarının ne hukuki ne de siyasi zeminde bir karşılığı olabilir.
Adalet duygusunu zedeleyen bu davaların, yurttaşlarımızın gerçek sorunlarını perdelemesine asla izin verilemez. Bu ülkenin ağırlaşan ekonomik krizini de, adalet sistemindeki çürümeyi de çözecek yeni bir iktidara ihtiyaç olduğu şüphesizdir.
Ancak bu derin sorunlar yalnızca partimizin değil, tüm muhalefetin ve halkın ortak meselesidir. Çünkü bu düzen yalnızca bizi değil; hakkı, hukuku, ekmeği savunan herkesi hedef alıyor.
Bu nedenle; tüm muhalefetin bir ve beraber olmaktan başka şansı da çaresi de yoktur.
Her türlü zorluğu da omuz omuza vererek aşacak gücümüz vardır.”
