DEM Parti'den gelen açıklamalar 'yeni çözüm süreci başlar mı?' sorusunu da beraberinde getirmişti. Prof. Dr. Ergil bu yorumun çok iyimser olduğunu söyledi ve MHP'nin ittifaktaki rolüne işaret etti.

Yerel seçimler yaklaşırken ‘yeni bir çözüm süreci yeniden yaşanır mı’ süreci merak ediliyor. Çünkü Leyla Zana’nın Diyarbakır’daki Nevruz’da “Seçimden sonra yeni bir çözüm sürecine hazır mısınız!” diye sormuştu. Halktan da “Evet” cevabı gelmişti. Ayrıca Ahmet Türk ve DEM Parti’nin İzmir adayı Akın Birdal da 31 Mart sonrasını değerlendirmiş ve Akın Birdal “1 Nisan’da farklı bir Türkiye’ye uyanacağımızı düşünüyorum. Taşların yerinden çok oynayacağı bir seçim olacak. DEM’in alacağı oy yüzdesi bu bağlamda önemli olacak. Yeniden böyle bir görüşmenin (çözüm süreci) kapısını aralayabilir diye düşünüyorum ben” diye konuşmuştu.

Ahmet Türk de kısa süre sonra “Kürt meselesini Kılıçdaroğlu çözemez, Erdoğan çözer” demiş, ardından bu sözlerinin tespit olduğunu yakın zamanda çözüm süreci beklemediğini söylemişti. Türk “İsterse o çözebilir, gücü var” demişti. Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş “Kürt sorununun çözümü için muhataplar Erdoğan ve Öcalan’dır” demişti. Ancak DEM Parti Muş milletvekili Sezai Temelli ve DEM Parti’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Gültan Kışanak ise yeni çözüm sürecine karşı bir tavır sergilemişti.

ANKA’ya konuşan Doğu Raporu yazarı ve akademisyen Prof. Dr. Doğu Ergil ise çözüm sürecinin başlayacağına dair yorumların ‘iyimser’ olduğunu söyledi. “AK Parti pragmatik bir söylem geliştirse, ‘din ve gelenek üzerinden çözüm süreci başlatıyoruz’ dese buna küçük ortağı MHP müsaade etmez. MHP’nin desteği olmayınca da çok güvenilen iktidar ayakta kalmaz. Dolayısıyla herhangi bir çözüm süreci başlatılması ihtimalini çok iyimser buluyorum bu iktidarla çözüm sürecinin yeniden başlayacağını sanmıyorum. Eğer barış süreci sözleri dolaştırılıyorsa Kürt sorunu denilen şeyin çözümü için değil tamamen siyasi bir söylem olarak dolaştırılıyordur” diyen Prof. Dr. Ergil sözlerini şöyle noktaladı:

“Türkiye’nin demokratikleşmesi dünya ile bütünleşmesi girişimiydi barış girişimi ve akil insanlar grubu. Bu demokratikleşme girişiminden vazgeçildi. Bugün hükümetin küçük ortağına bakıldığı zaman böyle bir demokratikleşme gibi bir bakışı yok. Merkezden yerele bir yetki bölüşümü niyeti var mı yok. Ve asıl olan hukukun üstünlüğü ilkesi var mı, o da yok. Eğer barış süreci sözleri dolaştırılıyorsa Kürt sorunu denilen şeyin çözümü için değil tamamen siyasi bir söylem olarak dolaştırılıyordur. Bugünkü iktidar ortakları bir Kürt sorunu olduğunu düşünmüyor bir isyan hareketi Ankara’ya ihanet olarak görüyor bu sorunun tanımı değişmezse zor.”

Ahmet Türk ve Akın Birdal’ın 1 Nisan umudu: Kayyumlar ve yeni çözüm süreci…