Kılıçdaroğlu, TSK’ya ilişkin sözleri nedeniyle hedef haline gelenve hakkında fezleke hazırlanan CHP’li Sezgin Tanrıkulu için ‘Gereken dersi devlet olarak vereceklerini’ söyleyen Erdoğan’a sordu: Tehdit mi ediyorsun? Bu işleri hala SADAT’la mı görüyorsun?

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, siyasetin sıcak gündem başlıklarından biri olmaya devam ediyor.

1993 yılındaki bir davaya ilişkin TSK’ya yönelik sözleriyle hedef haline gelen CHP’li Sezgin Tanrıkulu’ya partisi de sahip çıkmamıştı. CHP sözcüsü Faik Öztrak, ‘kabul edilemez’ bulduğu açıklama nedeniyle partinin ilgili kurullarının toplanacağını söylemiş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise 2 gün sonra konuya ilişkin “Parti sözcümüz söylenmesi gerekeni söyledi” diyerek Öztrak’ın sözlerinin altını çizmişti.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Tanrıkulu’nın açıklamalarını gerekçe göstererek hakkında soruşturma başlatmıştı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘hesap verecek’ diye seslenmesinin  ardından CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu hakkında hazırlanan fezleke önceki gün Adalet Bakanlığı’na gönderilmişti.

‘Yargıya talimat’ uyarısı

Erdoğan’ın Tanrıkulu’nu hedef alarak, “Sözde milletvekili ama terörist müsveddesi Mehmetçiğime nasıl hakaretler ediyor. Gereken dersi devlet olarak da yargı olarak da verme mükellefiyetimiz var” demesinin ardından, CHP lideri bu konudaki sessizliğini bozdu.

Kılıçdaroğlu dün sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımla Erdoğan’a şöyle seslendi:

“Erdoğan, Milletvekilimiz Sezgin Tanrıkulu için ‘Gereken dersi devlet olarak da yargı olarak da verme mükellefiyetimiz var.’ demişsin. ‘Devlet olarak’ derken, kastın nedir?

Tehdit mi ediyorsun? Bu işleri hala SADAT’la mı görüyorsun? Siyasi ve ahlaki meşruiyetinin olmadığının farkındasın, buna göre davranıyorsun. Ancak bulunduğun makam adaleti emreder. Unutma, Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir.

SADAT’la yol yürüyen Saray devleti ise ‘Adalet mülkün temelidir.’ sözünden mal-mülk anlayanların, AYM kararlarını dahi tanımayıp, yargıya talimat verenlerin oluşturduğu bir kötülük organizasyonudur. Hangisini temsil edeceğine karar ver.”

Tartışmayı ve linçi başlatan konuşma

Tanrıkulu, TV100’de yayınlanan bir programa telefonla bağlanarak “TSK’nın yaptığı her şey, eleştiriden azade değil. Biz milletvekiliyiz bunları sorgularız. TSK değil mi 12 Eylül’de darbe yapan? Bu ordu değil mi 15 Temmuz’da darbe girişimi yapan, köyleri yakan… Benim takip ettiğim davalar var. 15 köylüyü helikopterden atan TSK değil mi? AİHM kararıyla sabit hale gelen… Biz eleştirel yaklaşırız. Soru sorarız, doğru olup olmadığını sorarız, TSK üzerinden bu tür şaibelerin kalkması amacıyla bunu sorarız. 40 yılda her şeyi doğru yapsaydı Türkiye bu durumda olmazdı. AİHM kararı orada, 15 tane köylü, kim attı? Bu kadar köyü yaktı? Daha yeni Roboski Uludere oldu… Sizler de eleştirel yaklaşamadığınız için Türkiye bu noktaya geldi” ifadelerini kullanmıştı.

Sözlerinin tartışma yaratması üzerine sosyal medya hesabından açıklama yapan Sezgin Tanrıkulu, açıklamalarının arkasında durduğunun altını çizmiş, “Dünkü açıklamalarımdan sonra bazı dijital platformlarda hakkımda ağır eleştirinin ötesine varan açıklamalar yapan / yazan herkesle tek tek hukuk önünde hesaplaşacağım. Günü geldiğinde aman ‘Özür dilerim, ben yanlış yaptım, affedin’ vb sözlerle lütfen karşıma gelmeyin” ifadelerini kullanmıştı.

Tanrıkulu krizinde bugün: Erdoğan ‘cezasız kalmayacak’ dedi, HDP sahip çıktı