Ali Koç, her yıl 19 Temmuz’da geleneksel olarak kutlanan ‘19.07 Dünya Fenerbahçeliler Günü’ dolayısıyla Bodrum Fenerbahçeliler Derneği’nce düzenlenen geceye katıldı. Fenerbahçe Başkanı, etkinlikte yaptığı konuşmada, taraftarların Dünya Fenerbahçeliler Günü’nü kutlayarak, geceye çocukların da katılımından dolayı çok mutlu olduğunu söyledi. Ali Koç’un açıklamaları özetle şöyle…
İstanbul’da Fenerbahçe mitingi yapacağız: 19.07 Dünya Fenerbahçeliler Günü kapsamında İstanbul’da Fenerbahçe mitingi yapmayı düşündük. Ama dedik ki seçim yaptık, olağanüstü genel kurul yaptık, her yere koşuyorsunuz, sağ olun. Destekliyorsunuz, ‘Bu sefer serbest bırakalım’ dedik. Ama çok yakında İstanbul’da da büyük bir Fenerbahçe mitingi yapacağız. Çünkü biz bir sisteme karşı bir mücadele başlattık. Bizim camiamız sabırsız.
25 yılda kurulan sistem 20 günde yıkılmıyor: Beni yerden yere vuranlar oldu. ‘Adam yine aday, adam yine başkan olacak’ denildi. Sabırlı olun arkadaşlar. 20 yılda, 25 yılda kurulan şeyler, 20 günde, 25 günde değişmiyor. Camiamıza sesleniyorum, biraz sabrı öğrenin. Çünkü bizim motivasyonumuzu, gücümüzü, enerjimizi olumsuz etkiliyorsunuz.
Fenerbahçe hedef oldu, benim dönemimde zirve yaptı: Fenerbahçe ilkeleriyle, değerleriyle, prensipleriyle, duruşuyla yeri geldiği zaman hedef oldu. Son dönemde ciddi anlamda hedef olduk. Aziz başkan hedef oldu. Ali Şen, döneminde hedef oldu. Benim dönemimde bu zirve yaptı. Ama bazen büyük başarılar, büyük mutluluklar, büyük zorluklar sonrası gelir. Fenerbahçe olarak böyle bir dönemden geçiyoruz.
Buhranı sportif değil hedef olduğumuz için yaşıyoruz: 13 yılda bir kez, 10 yılda bir kez. TFF Genel Kurulunda anlattım. Neden olduğunu, niye olduğunu düşündüğümüzü. Bir kulüp 10 yılda toplam puanda birinci ile ikinci arasında 1-2 puan farkla orada duruyorsa ve 10 yılda bir kupa almayıp ilk beştekiler kupa alıyorsa, bu hiçbir sportif mantıkla, sebeple anlatılamaz. Biz bu buhran dönemini sportif anlamda değil, hedef olduğumuz için geçiriyoruz.
Başarı için yanak sıktırmayız: Biz şampiyonluk için, başarı için ne yanak sıktırırız ne imar projemizin çıkarları için veya başka bir şey için inandığımızdan, duruşumuzdan, ilkelerimizden ve bu Cumhuriyet’in bize biçtiği sorumluluktan hiçbir zaman taviz vermeyiz.
Siyaseti kast etmiyorum, az kaldı bu sistemi yıkacağız: Az kaldı. Bu sistemi yıkacağız. Bu sistem derken, siyasete filan girmiyorum. Siyasetin ismini, gücünü, mesaisini kullanıp, yeri geldiği zaman Cumhurbaşkanı’mızın hiç haberi olmadan, onun yetkisini, gücünü kullanıp, oraya buraya lobi yapıp, istediği şekilde futbolu dizayn edenlere söylüyorum. Sonunuza az kaldı.
Bir rakibimiz bana yapılan kumpası zevkle izledi: Bir rakibimiz var, bir gün ‘beyaz’ dediğine ertesi gün ‘siyah’ diyor. Bir gün desteklediğini ertesi gün satıyor. Riyad’da bize yaşatılanlar o kulübe yaşatılsaydı ilk ben çıkardım, ‘Haksızlık yapmayın, hepimiz sorumluyuz, hepimiz oradaydık, hepimizin kararı’ diye. Bir köşeye çekildiler ve siyasetin organize ettiği, bize olan, bana olan kumpası keyifle izlediler. Keyifle izleyenin yarın başına gelir.
Oğuz Aydın çok iyi transfer: Takımın başına Jose Mourinho’yu getirdik. Bize 3-4 tane transfer lazımdı, iki kanat, bir forvet, bir stoper. Hoca bunu istiyordu. Özellikle Çağlar’ı (Söyüncü) istiyordu, bitirdik. Allan Saint Maximim’i istiyordu, bitirdik. İkinci kanat Oğuz Aydın’ı aldık. Hakikaten çok iyi bir transfer yapmışız. Şimdiden yolu açık olsun. Çok önceden Levent Mercan’ı aldık, o da başarılı olacak göreceksiniz.
Ferdi Kadıoğlu’nu biz daha fazla istiyoruz: Ferdi’yi (Kadıoğlu) çok isteyen var. Ferdi’yi biz daha fazla istiyoruz. Ferdi kalmak zorunda. Forvet transferini bitirdikten sonra, ağustos sonuna kadar fırsat transferleri bekleyeceğiz.
En Nesri için 48 saat süre verdim: Forveti hepiniz merak ediyorsunuz. En-Nesyri’yi çok istiyordum, Hâlâ istiyoruz ama sabrımız taşmak üzere, buradan selam olsun 48 saat verdim Mario Branco’ya. Oldu oldu; olmadı, B-C-D-E seçeneklerine gideceğiz. Kadromuz iyiydi, şimdi daha iyi oldu. Bir iki nokta atışı daha, gerekirse daha da iyi olabilir. Şu ana kadar ‘Jose Mourinho’yu iyiki getirmişiz’ diyorum. DNA’sı, bizim DNA’mıza çok çok uyuyor.