Fenerbahçe Olağan Yüksek Divan Kurulu, Kalamış’ta bulunan Fenerbahce Faruk Ilgaz Tesisleri’nde yapıldı. Toplantıya Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Yüksek Divan Kurulu Başkanı Şekip Mosturoğlu ve Divan Kurulu Üyeleri katıldı. Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, şehitler, kulüp kurucuları ve vefat eden kulüp yöneticileri ile üyeler için saygı duruşunda bulunuldu. Daha sonra İstiklal Marşı’nın okunmasıyla toplantı başladı.
Açılış konuşmasını yapan Şekip Mosturoğlu, “Fenerbahçe’nin şampiyon olabilmesi kusursuz olmalıdır. Çünkü rakiplerimizin kusurları saha dışı faktörlerle bir şekilde kapatılır. Onlar arkadan iteklenirken bizim karşımızda yenmemiz gereken hakem, federasyon, medya ve pek çok dış etken vardır. Biz de kusursuz olmalıyız” dedi. Fenerbahçe Divan Kurulu Başkanı konuşmasına şöyle devam etti: “Adil olmayan düzenin hangi kulübe avantaj sağladığı bellidir. Adil olmayan düzeni değiştirme kararlılığımızı bırakmayalım. Birlik ve beraberliğimizi bozacak söylemlerden kaçınalım. Kaybedilen bir şey yoktur. Birlik ve beraberlikle oluşturacağımız güçle yenemeyeceğimiz güç yoktur. Hakem hata yapacaktır ama hep aynı takıma oluyorsa bunun izahı yoktur. Ligimizde adil olmayan hakem kararlarıyla şampiyon ve küme düşen takım belirlenmektedir. Artık hatalı VAR kararlarına karşı tahammülümüz kalmamıştır. TFF aksi düşünce de olsa da futbolumuzdaki güven unsuru yabancı VAR uygulaması ile sağlanabilecektir. Kurumlar görevlerini eksiksiz şekilde yerine getirmelidir. Bu bir lütuf değil yasal mecburiyettir. Bizim de futbolu yönetenlerden beklentimiz bir lütuf değil yasal görevlerini yerlerine getirmeleri, güven ortamını yeniden tesir etmeleri ve adil oyun koşullarını sağlamaları olmalıdır. Kafasının arkasında bin tilki dolaşanlar, liyakatla değil kayırmayla bu sistemde var olanlar sistemin dışına çıkarılmadan futboldaki adil olmayan düzen yıkılamaz. Hiçbir takımın kaderi sahada gördüğüne düdük çalamayan, bir takımın lehine verdiği kararlarla oyunun sonucuna tesir eden, maçı hak edenden alıp hak etmeyene veren, oyun içerisinde verdiği kararlar uluslararası kurallara taban tabana zıt liyakat sahibi olmayan hakemlerin performansına bırakılamaz. Kullanılan teknoloji ile hata yapmaları imkansız olan VAR hakemlerinden adil oyuna hizmet etmeyenlerin futbol iklimimizde asla yer bulamaz. Gördüğünü ve duyduğunu yazamayan gözlemci ve temsilcilerin de futbol iklimimizde yeri olamaz. Önceki hataları yok sayılıp sonraki maçalara atanmalarındaki ısrar her kime aitse mutlaka bir bedel ödemelidir. Bugüne kadar bir bedel ödeyen olmamıştır. Temennimiz bedel ödeyen olduğunu görmektir.”
Burak Kızılhan: Galatasaray’ın istikrarlı duruşsuzluk tavrı var
Daha sonra kürsüye Fenerbahçe Genel Sekreteri Burak Çağlan Kızılhan geldi. Bazı rakiplerin sponsorluk konusunda iki yüzlü bir tavır sergilediğini vurgulayan Kızılhan, “Fenerbahçe’nin sponsorluk anlaşmaları tertemiz, yasal ve helal kazanç kaynaklıdır. Rakiplerimizden birisi geçtiğimiz günlerde formasına illegal bahis şirketi reklamı alarak skandala imza attı. Ancak her zaman olduğu gibi konu gündeme geldiğinde çelişkili ve birbirini tutmayan açıklamalarla konuyu başka yerlere çekmeye çalıştılar. Skandallarına kılıf ararken, bizim Pasha Group ile yaptığımız tamamen yasal ve şeffaf anlaşmayı hedef aldılar. Yine her zaman olduğu gibi manipülasyon çalışmasına girdiler. Bu durum, onların çaresizliğini gözler önüne serdi. Öyle ki eleştirdikleri bu anlaşma hakkında söyleyecekleri bir şey kalmadığı gibi aynı grupla sponsorluk anlaşması yaptılar. Görüyoruz ki onlar bu tavırlarından yorulmadılar. Fenerbahçe olarak hukukun, şeffaflığın ve ahlakın çizdiği çizgilerde yürümeye devam edeceğiz. Rakiplerimizin sergilediği bu istikrarlı duruşsuzluk tavrını kamuoyunun takdirine bırakıyoruz” diye konuştu.
Fenerbahçe’nin borcu 12 milyar 571 milyon TL
Fenerbahçe Kulübü Denetim Kurulu Üyesi Mehmet Vodina, 1 Haziran 2023-31 Mayıs 2024 tarihleri arasında kulübün toplam borcunun 12 milyar 571 milyon lira olduğunu açıkladı. Kulübün kısa vadeli yükümlülüklerinin 6 milyar 860 milyon TL, uzun vadeli yükümlülükleriyse 5 milyar 711 milyon TL. Vodina, kulübün gelirlerinin 8 milyar 318 milyon lira, giderlerinin ise 8 milyar 593 milyon lira olduğunu söyledi.
FETÖ tartışması
Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu’nda FETÖ tartışması yaşandı. Üye Engin Turan “FETÖ konusunda maskeli balo oynuyoruz bu kulüpte. Örgütün en gözde imamı, imam diyeceğim buna, Ömer Faruk Berksan 1998 yılından beri Fenerbahçe üyesi ve maalesef kulübün mahrem odasında, Sicil Kurulu’nda uykuda, yönetim niye işlem yapmıyor? 2014 yılından beri ABD’de, ailece kaçak. Ergun Babahan, 15 Temmuz’dan 5 gün sonra kaçak. Sayın Başkanım Ali Bey, Sayın Devlet Bahçeli sizi baş tacı etti. Bu alçak adam, Devlet Bahçeli’nin ölümünü bekleyen bir adamdır. Doğru değil mi Uğur Bey? Condoleezza Rice’ın Türkiye’ye devşirdiği bir adam. Adam nitelikli dolandırıcılıktan üç yıl hapis cezası almış. Bunlar açık kaynak” dedi.
Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkanı Şekip Mosturoğlu konuşmaya müdahale ederek üyenin verdiği isimlerle Fenerbahçe’nin FETÖ ile mücadelesinin küçülttüğünü söyledi. “Ondan daha azılı üyelerin başka kulüplere üye olduğunu biz biliyoruz. Bizim kulübümüz en çok mücadele eden kulüptür” diyen Mosturoğlu, daha sonra yönetimden gelen notu okudu.Söz konusu kişilerin 8 Ağustos’ta kulüpteki üyeliklerinin düştüğü bilgisi verildi.
Ali Koç’tan Galatasaray’a sert sözler
Daha sonra kürsüye Fenerbahçe Başkanı Ali Koç geldi. Koç özetle şunları söyledi…
Trabzon’da geçen yıl yaşananlar olmayacak: Anlatacak çok şey var. Az zaman var. Trabzon’da takımımızın yolu açık, şansı bol olsun. Rabbim yanımızda olsun. İki kulüp de birbiriyle temasta. Geçen sene yaşananların tekrarlanmayacağından eminiz. Hak eden kazansın ama inşallah biz kazanırız.
Bazı üyelerimiz gerçekliğin uzağındalar: Görüyorum ki biz sadece dışarıyla değil birbirimizle boğuşuyoruz. Gücümüzü Fenerbahçe menfaatleri için odaklayalım denildi, onlara teşekkür ediyorum. Herkesin fikrine saygılıyım. Takdir ederim, tasvip etmem önemli değil ama herkes istediğini söyler ama bazı üyelerimiz gerçeklerin çok uzağındalar.
Gelmiş geçmiş en iyi teknik direktörlerden birini getirdik: Bizim en büyük sorunumuz çok uzun yıllardır, hem bizim dönemimizde hem bizden önceki dönemde futbolda istikrar yakalayamamamızdır. Bir diğer unsur da teknik direktörlerimize ihtiyaç duyduğu zamanı tanımayan camiamızın sabırsızlığı da pay sahibidir. Yönetim kurulumuz, bu sabırsızlığı kırmak için dünya tarihinin en başarılı teknik direktörlerinden birini kazandırmıştır. Dünya tarihinde gelmiş geçmiş en iyi teknik direktörlerden birini getirdik. İmkanlarımız çerçevesinde iyi de bir kadro kurduk, katılırsınız katılmazsınız. Hatta bir nebze ayağımızı yorganımıza göre uzatmadık. Bu sefer daha da riskler alarak mühendislik yaptık. Kadromuz derin, alternatifli.
Mourinho hedef haline getirilmeye çalışılıyor: Spor basınımız ve organize sosyal medya çetesi daha önceki teknik direktörümüz gibi Sayın Mourinho’yu da hedef haline getirmiştir. Olabilir. Üzücü olan bir kısım taraftarımız bunlara kanarak etkilenmiştir. Hocamızı da daha 8-9 haftada saldırıya uğrattılar. Az önce bir üyemiz 9. haftada yelkenleri indirmiş, şampiyonluğun bittiğini ifade etmiştir. Kendisine kızmıyorum. Camiamız yıllar içinde bu psikolojiye sokulmuştur.
Mourinho ile planlarımız uzun vadeli: Her demeciyle Fenerbahçe’ye yaşatılan haksızlıkları dünya basınının manşetlerine taşıyan, sevgiyi, saygıyı, sabrı hak eden bir hocamız vardır. Yönetim kurulu olarak sonuna kadar yanındayız. Bizim kendisiyle ilgili hayallerimiz, planlarımız uzun vadelidir. Tüm çabamız bu şehirde mutlu olması, kendi işine odaklanması, takımına, oyuncularına, idmanlara, rakiplerine odaklanması en büyük önceliğimizdir. Bu şekilde başarıyı elde edeceğimize inanıyoruz.
Onların Fenerbahçeli olduğunu düşünmüyorum: Tek beklentimiz camiamızın biraz uyanması ve sahiplenmesi. Bunu niçin söylüyorum çünkü en küçük tökezlemede, puan kaybında hepinizin malumu, bazı Fenerbahçeli olduğu söylenen sosyal medya sitelerine de hayretler içerisindeyim. Onların Fenerbahçeli olduğunu düşünmüyorum. En büyük düşmanımız böyle bir site kurmak istese ancak bu kadar olur. Onlarla ilgili ümidi kestim.
Kimsenin demokratik hakkını gasp etmedik: Son dönemde kamuoyunda da bir kenetlenmenin başlayabileceğini, insanların biraz daha uyanmaya başladığını görüyorum. Siz her toplantıda konuşuyorsunuz, farkına vardık diyorsunuz kitleler de farkına varmıştır. Yönetimle sorunu olanlar bizi istedikleri gibi eleştirsinler. Biz kimsenin demokratik hakkını gasp etmedik. Biz kendi kanalımızda, FBTV’de yerden yere vurulduk, sesimizi çıkarmadık. Sahada, salonlarda ‘çubuklu’yu taşıyanlara faturayı kesmeyin, bize kesin.
Nelerle boğuştuğumuzu görmenizi isterdim: Bir dileğim olsaydı elimde sihirli değneğim olsaydı bizi sevin sevmeyin katılın katılmayın takdir edin etmeyin, Fenerbahçelilerin bizi anlamasını, nelerle boğuştuğumuzu görmesini dilerdim. En çok bunu dilerdim. Her şey apaçık ortadayken, tekrar tekrar anlatmamıza rağmen anlaşılamamamızın acısını yaşıyoruz. Ya biz hakkıyla anlatamıyoruz ya başkalarının masalları bizim gerçeklerimizi boğuyor demektir. Belki de sizleri uyutmak için, genç mensuplarımızı harekete geçirmek, bizi hedef almak için belki de Fenerbahçeli görüp Fenerbahçeli olmayan siteler kurulmuştur. Bunun acısını çekiyoruz.
Yapı çökertildiği zaman ülke fayda sağlayacak: Ufak ufak rüzgar dönmeye başladı. Göreceksiniz zaman içerisinde Fenerbahçe’nin taviz vermeden, ilkesel duruşundan geri adım atmadan, değerlerine sıkı sıkı sahip çıkıp futbolda başarı sağlamasa da başarı için doğru bildiklerinden sapmayıp yapıyla mücadele edip yapı çökertildiği zaman ülkemizin ne kadar büyük fayda sağladığını göreceğiz. Bizim için belki iş işten geçmiş olacak ama kıymetli çalışmamızın değeri bizler gittikten sonra apaçık ortaya çıkacaktır.
Kalleşçe bize saldırıldı: Bizim için en büyük başarı kulübümüzün kimseye muhtaç olmamasıdır. Görev süremiz bittiğinde ne kadar önemli olduğu herkes tarafından görülecektir. Tüm zorluklara ve engellere rağmen dedim. Engelleri söylüyorum. Göztepe maçında rezil bir olay yaşandı. Kalleşçe bize saldırıldı. Biz ortamı yatıştırmaya gitmiştik.
Neden adil muamele görmediğimizi sorgulamak sorumluluğumuz: Geçen hafta bir maç oynandı Galatasaray – Beşiktaş. Bir muhabire tokat atan -hiçbir şekilde şiddeti tasvip etmiyoruz- apar topar tutuklandı. Yanlış bir yere çekilmesin lütfen, mesleği, sosyal statüsü, cinsiyeti fark etmeksizin her Türk vatandaşının adalet önünde eşit olması gerektiğine inanan bir camiayız. Bir ayrıcalık da talep etmiyoruz. Yalnız neden adil muamele görmediğimizi sorgulamak sorumluluğumuzdur.
Kime göre neye göre hukuk işliyor: Beşiktaş Başkanı’yla dalga geçen, sözde medya mensubu olan, tweetlerine bakınca holigan bir taraftar profili çizen, maça geldiği zaman alkollü olduğu net bir şekilde emniyet tarafından tespit edilen kişiye bakanlarımız ‘Geçmiş olsun diyor, peşindeyiz’ diyorlar. Fenerbahçe başkanına yapılan saldırıyı aynı kişiler görmezden geliyorlar. Keşke gelmeselerdi. Tekrar soruyorum, bu adil midir? Kime göre neye göre hukuk işlemektedir?
Vergiyi kuruşu kuruşuna ödüyoruz, başkalarının borcu affediliyor: Biz kamu destekli, kamu kurumuymuş gibi pek çok kulüple rekabet halindeyiz. Bunları görmeniz lazım. Kapalı spor salonları yaparız, sahibi devlet olmasına rağmen inşa ederiz. Başkalarına stadyum yapılır, biz iki misli kira öderiz. Her yıl vergimizi kuruşu kuruşuna öderken rakiplerimizin vergi borçları affedilir. Adil rekabet mi? Camia ses çıkarır mı? En küçük puan kaybında saldıranlar bu durumu dile getirir mi?
Savcının Fenerbahçeli, Galatasaraylı Beşiktaşlısı olmaz: Biz Türkiye’nin dev markalarıyla iş birliği yaparak sponsorluk gelirimizi artırırken, bir rakibimiz yasa dışı bahis sitesini haber sitesi gibi gösterip gayrı ahlaki kaynak yaratırken üstelik bu karaborsa skandalı içerisinde buna cüret ederken kimsenin yeterince ses çıkarmaması? Resmi mercilerin bunun üstüne tüm güçleriyle gitmemesi adil midir? Savcının Fenerbahçelisi, Beşiktaşlısı, Galatasaraylısı olmaz.
Yapı en çok bize zarar veriyor: Son 10 ve 5 senenin tablosuna bakın. Fenerbahçe’nin en azından 1 şampiyonluğunun olmaması hayatın olağan akışına aykırıdır. Gidin o tablolara bakın. Bunu şansa bağlayamazsınız. Bu yapı camianın kaderleriyle oynuyor. En çok bize zarar veriyor.
Bu bir tesadüf mü?: Geçen sene biz beş kırmızı kart görürken Galatasaray’ın bir kırmızı kart görmesi normal mi? Aynı takım Avrupa’da 5 kırmızı kart gördü. Bu bir tesadüf müdür? Bu durum adil mi diye sormak bizim görevimiz değil mi? Bu sene de yine benzer görüntü ortaya çıkmaya başladı.
İllegal işlerle ilgili dosyalar kapatılıyorsa işte yapı budur: 99 puan topluyoruz. Altı derbinin dördünü kazanıyoruz. Deplasmanda bir kez puan kaybediyoruz ama yine şampiyon olamıyoruz. Hakem hatalarının hepsi bir takımın lehine oluyorsa işte yapı budur. Bir teknik direktör, hakemleri saha içerisinde tehdit etmesine rağmen raporlara yazılmıyorsa işte yapı budur. Bu yapıya biraz çomak sokulduğu zaman malum kişiler ayaklanıyorsa işte yapı budur. Bu konuşmalarımızı öfkeyle dinleyenler, içlerine korku düşenler işte yapının parçaları bunlardır. İllegal işlerle ilgili dosyalar kapatılıyorsa işte yapı budur. Tüm bunları bile bile, ‘bu yapıyı açıklayın’ diyenler, işte yapı bunlardır. Uyanın Fenerbahçeliler uyanın.
Devlet Galatasaray’ın karaborsa bilet konusunu kapatacak mı göreceğiz: Karaborsa bilet konusu gerçektir. Hiç lamı cimi yok. Bu konuyu yetkili makamlara taşıdık. Bir yetkili, ‘Bu konu sizi neden ilgilendiriyor?’ dedi. Neden ilgilendirdiğini anlattığımız zaman da bize hak verdi. Fenerbahçeliler uyanın, yoksa bunun da üstünü kapatacaklar.
Manevralarla süreci kurtarma peşindeler: Karaborsa meselesi Galatasaray Divan Kurulu’nda ortaya çıktı, bir üyesi savcılığa aktardı. Bir gazetecisi devamlı gündemde tuttu. Vahim bir olay. Başkanları ne dedi, ‘Savcılığa başvurduk’ dedi. Artık dedikleri ne kadar gerçek, ne kadar gerçek dışı. Gerçek dışının daha ağır bastığı bir başkandan bahsediyoruz. Meğerse müracaatı şikayeti yapanlara karşı dava açmış. Her zaman olduğu gibi manevralarla süreci kurtarma peşindeler.
Karaborsa bilet için ihbarımızı yaptık: Biz bunun sonuna kadar gideceğiz. Biz baktık ki olayın üzeri kapatılmaya çalışılıyor; devletimizin ilgili kurumlarını harekete geçmeleri için ihbar hakkımızı kullandık. Fenerbahçeliler uyanın, iyi dinleyin, bunu gündemde tutun. Yoksa bunu da kapatacaklar. Gençlik ve Spor Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı, Sermaye Piyasası Kurumu, Rekabet Kurulu, Türkiye Futbol Federasyonu ve Bankalar Birliği’ne ihbarlarımızı yaptık. Bu çerçevede bazı merciler gerekli incelemeleri başlattılar.
Çok önemli tanık beyanlarına ulaşıldı: Evvelsi gün kulübümüze üç müfettiş geldi. Biz de bildiklerimizi, tahmin ettiklerimizi anlattık. Hatta bir adım öteye gittik. Bizi de inceleyin. Bizi de inceleyin ki karşılaştırın. Kurumsal satışlar nasıl oluyor, üçüncü kişilere satışlar nasıl oluyor. İnşallah bu önerimizi kaale alırlar. Çünkü inceledikleri, soruşturdukları konunun dibine daha çabuk inerler, bizi de araştırırlarsa. Hem bakanlık müfettişlerinin hem savcılık makamının konu hakkında çok önemli bilgilere ve tanık beyanına ulaştığını gayet iyi biliyoruz. Bizim beklediğimiz devletimiz devletliğini mi gösterecek yoksa bu konuyu örtbas mı edecek. Biz buna bakıyoruz. Bahsedilen rakam 56 milyon Euro.
İllegal bahisi özendirmek büyük bir suç: İllegal bahis konusu… Bu konu sosyolojik bir olaydır. Hepimiz buna sorumluluk alarak yaklaşmalıyız. Söz konusu oluşum tamamen illegal. Ne yurtdışında ne de ülkemizde resmiyetleri yok. Soruyorum karşı takımın başkanına, yahu Google’da hiç mi araştırma yapmadınız? İki ay önce kurulmuş bir site, 14 milyon euro nasıl sponsorluk verir diye hiç mi aklınıza gelmedi? Başkanı ayrı, başkanvekili ayrı bir şey diyor. Her şey ortada. İllegal bahisi özendirmek büyük bir suç. 119 yıllık formanın üzerine tamamen illegal bir sponsorun yazılması onlara nasip oldu.
Bildirilen futbolcu sözleşmeleri ile ödenenler arasında büyük fark var: Futbolcu sözleşmeleri… Bir futbolcu için biz masadan 7.5 milyon euro teklif edip kalkıyoruz. Başka bir kulüp KAP’a 4.3 milyon euroya anlaştığını bildiriyor. Arada büyük fark var. Yöneticileri çıkıp menajerlik hariç 7-8 milyon euro diyor. Bunun soruşturulması lazım. Bunun gibi 5-6 futbolcu var. Hepsi çıkacak. Hiç kimse harekete geçmiyor.
Karaborsa bilet geliriyle bu farklar mı fonlanıyor?: Bunlar nasıl fonlanıyor? Ya aradaki farklar karaborsa işiyle ödeniyorsa? Bankalar Birliği anlaşmamız var. Her kuruş yarı yarıya. Sistemin dışında kazanılan bir para bu. Harcama limitleri var daha da önemlisi. Biz harcama limitine sokmak için hocayı kadroyu, binbir hesap kitap yapıyoruz. 4.350, 7-8 diyor. 3 milyon fark var, vergisiyle 4.5 fark bir futbolcuda. E bu girmiyor harcama limitine. Harcama limitlerini bir şekilde manipüle ediyorsun, vergi kaçırıyorsun, banka yapılanmasını bypass ediyorsun. Beyefendi (Dursun Özbek) diyor ‘Sizi niye ilgilendiriyor?’. Bizi bu yüzden ilgilendiriyor.
Büyükekşi ve ekibi yapıyı devam ettiren kişilerdi: Yapıdan bahsettim. Her platformda gündeme getirdik. TFF eski başkanı Büyükekşi’nin yönetim anlayışı Türk futbolundaki sorunları çözmek yerine kaosu net bir şekilde daha da büyüttü. Aslında söz konusu yapının devam ettirilmesinde ta kendisi ve ekibiydi. Siz 2 Nisan’daki kongreyi bazı kongre üyeleri küçümsüyor, hayal kırıklığı olarak görüyorlar. Bu bir yolculuk. 25 yıldır buraya gelmiş bir yapıyı bir adımla çözmek mümkün değildir. Devireceğiz dedik, devirdik mi? Evet. Belki Fenerbahçe kendi başına değil. Türkiye Futbol Federasyonu’nun o günkü yönetim kurulu yüzde bir milyon kazanacağına inandığı, oluşan doğal bir ittifakla devirdik. İnsanların başına tak etmişti.
İbrahim Hacıosmanoğlu’nu uyarıyorum elini çabuk tut: TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun tek vaadini hatırlatmak isterim: Adil ve adaletli olmak. Biz, samimiyetlerine inanıyoruz. Bu konuda son derece kararlı adımlar atarak görevlerine başladılar. Son derece kararlı adımlar atarak görevlerine başladılar. Ancak buradan kendilerine seslenerek bir çağrıda bulunmak istiyorum. ‘Elinizi çabuk tutmak ve hızlı hareket etmek zorundasınız. İyi niyetli davranarak ‘bir şans daha verelim’ düşüncesi içerisinde olursanız bu yapıyla mücadelede geç kalırsınız. Bu yapı size çok büyük sıkıntılar yaratır.
Yapı tarafından operasyona uğruyorsunuz: Ben şahsen haziran ayından bugüne kadar adaletli bir futbol iklimi yaratmaya çalışıldığını görüyorum, hissediyorum. Ancak ciddi bir şekilde de uyarımı yenilemek istiyorum. Şu anda içeriden yapılan hamleler de yukarıda bahsettiğim yapı tarafından operasyona uğruyorsunuz. Fenerbahçe’yle, Beşiktaş’la hatta Trabzonspor’la karşı karşıya getirilmeye çalışılıyorsunuz. Çünkü biliyorlar, siz muvaffak olursanız pek çok konuda temizlik olacağının farkındalar. Sizin mücadele hızınızın, yapının size yaptığı ve yapacağı tüm operasyonlardan daha hızlı olma zorunluluğu vardır. Aksi takdirde nefesiniz yetmeyecek ve daha evvel olduğu gibi bir kez daha onlar sizi devireceklerdir.
Arda Kardeşler’in atanması nasıl bir anlayış: Geçen hafta yapılan hakem ataması. Yani gerçekten anlam veremiyorum. Son derbi, mayıs ayında Rams Park’ta bizim rakibimizi 1-0 yendiğimiz derbide 24. dakikada Djiku’nun bu hakem yani Arda Kardeşler tarafından atılması istisnasız her yorumcunun, bırakın sarı kartı faul bile değil dediği pozisyonda atılması… Allah’tan o maçı biz kazandık ve ilk derbide bu adamı atadılar. Bu nasıl bir anlayıştır? Fenerbahçeliler buna kükreyin, buna tepki koyun. Dolayısıyla aynı kangren yapı faaliyetlerine devam ettikçe Türk futbolunda suların durulması mümkün olmayacaktır. Geçen hafta altı sarı kart, iki kırmızı kart es geçilmiştir. Geçen senenin istatistiklerini verdim. VAR’da sarı kartlara karışamıyor. Acun Bey’in dediği ‘kusursuz cinayet’ zaten böyle oluyor. Ama ne hikmetse saha içinde de saha dışında da bu camia olağanüstü bir koruma altında.
Altı tane adamları var, yayına başlayacaklar: Şimdi bakın biz buradan çıkacağız. Malum altı tane adamları var, isimlerini burada sizin huzurunuzda söylemeyeceğim, servis etmeyeceğim. Şimdiden bile başladılar mı? Yani düşünebiliyor musunuz; Türkiye’de medya mensubu olduğunu söyleyen adamların tek yaptığı şey ki bir camia idi, şimdi iki camia oldu, devamlı hedef almak ve başka bir camiayı devamlı kollamak. Bizim bunlara medya mensubu dememiz bekleniyor. Geçen hafta tokat yiyen ki yine şiddete karşıyız ama bu adamın attığı tweetleri görseniz hiçbir şekilde medya mensubu diyemezsiniz. Bir de onların tek kaynaktan kullandıkları sosyal medya hesapları var; biri 16 yaşında bir çocuk, biri Yeditepe Üniversitesi’nde okuyor, biri başka yerde… Anaları babaları hayret içerisinde ama iyi para kazanıyorlar, sesini de çıkarmıyorlar ve bir kaynaktan pompalanıyor. Şimdi buradan çıkınca benim söylediklerimi ne diyecekler, somut cevap verin arkadaşlar! Sözleşmelerimiz doğru mu değil mi? Benim dediklerim mi doğru, sizin dedikleriniz mi doğru? Başkanından yöneticisine aynı bir konuda ‘para almadık, yarısını aldık, aldık ama iade ettik, doğruları söylemedikleri’ doğru mu, değil mi? Bunları konuşun, bunu yazın. Ama siz de tabii ekmeğinizin peşindesiniz!
Tünelin sonunda ışık görünüyor: Özgür ifadelerin gasp edilmesi, demokratik değerlerin erozyona uğraması, şantajla, mükafatla oylarının yönlendirilmesi insanlar bıkmıştı. Onun için tünelin sonunda ışığı görüyor, iyi şeyler olacak. Biz de kazanacaklarını bekliyorduk. Biz başkaları gibi ekmeğimizin peşinde değiliz. Biz hakkımızın peşindeyiz, adil rekabetin peşindeyiz ve Cumhuriyetimizin ilkelerinin peşindeyiz. Bunlardan da hiçbir zaman taviz vermeyiz. Burası Türkiye, ne kadar haklı olsanız da, haklılığınız anlaşılsa dahi, mağduriyetlerin giderilmesi, sorunların çözülmesi her zaman uzun süre almıştır.