Arsene Wenger denince akla sadakatten tutun da İngiliz futbolunu değiştirmeye kadar birçok kavram ve durum gelir. Fransız menajer 1996 Eylül ayında Japonya’dan Londra’nın yolunu tutarken belki de hayal bile edemediği şekilde 22 sene boyunca İngiltere’nin dev çınarlarından birinin başında kaldı. Bu süreçte İngiliz futbol tarihinin baştan yazılmasına katkıda bulundu. Arsenal ile beraber 3 Premier Lig ve 7 FA Cup zaferi yaşadı. Kulübe saysıız efsane kazandırdı ve Highbury Stadı’ndan Emirates’e geçiş sürecinde takımın dümeninde kaldı.
Wenger, katıldığı bir televizyon programında Arsenal’da olduğu 22 senelik süreç içinde farklı teklifler aldığını ancak bunları geri çevirdiğini anlattı. Söz konusu tekliflerden birkaç tanesi Real Madrid’dendi. Wenger “Real Madrid benimle 2-3 kez analşmak istedi, Barcelona da bir kez masaya oturdu. Bunu fazla kişi söyleyemez ancak iki Real Madrid’e gidecektim fakat gitmedim. Arsenal ile bir projenin ortasındaydık. Bu proje için finansal anlamda kendimizden taviz verdik. Yeni bir stadyum inşa ediliyordu ve bu uğurda pahalı oyuncuları satıp daha ucuz olanları kadroya katıp devam ettik. Bu projeyi sonlandırmak için Madrid’e gitmek istemedim. Avrupa’daki büyük takımları reddettim ve bununla gurur duyuyorum. Proje bitene kadar bağlılık gösterdim. Anlık başarının ötesinde bir şeye odaklandım. Bu hayatta yalnızca doğru olduğuna inandığınız şeyi yapabilirsiniz. Benim karakterim bu doğru mu yaptım bilmiyorum ama içimden geldiği gibi karar verdim” dedi.
Geçmişte çıkan haberlere dayanarak bakıldığında Wenger ve Florentino Perez ilk olarak 2003’te istişare ettiler. Ardından 2009’da Real Madrid bir kez daha Wenger’in kapısını çaldı. Arsene’in Arsenal’ın başında kaldığı 22 senelik süreçte Real 19 kez teknik direktör değiştirdi. Belki de Wenger’in Arsenal’da yakaladığı istikrarı sürdürmek isteme ve takımın başından ayrılmama sebebi Real Madrid’in teknik direktörlere sabrının yeterince olmaması, alınan kötü sonuçlarda cezalandırılan ilk pozisyonun teknik direktörler olmasıydı.