Çökertmeden tek golle çıktı

Milli aranın ardından Süper Lig hengâmesi tekrar yeniden başlarken ‘Lider’ unvanlı Galatasaray cumartesi mesaisinde Ege sahillerinde sahne aldı. Günün ilk maçında takipçisi Fenerbahçe’nin Kayserispor karşısında ‘Pastırma yazı’ tadındaki 6-2 galibiyetinin ardından Sarı-Kırmızılılar da üç puan parolasıyla sahaya çıktı. Rakip ligin zayıf takımlarından Bodrumspor’du ve Okan Buruk’un öğrencilerinin güle oynaya galip gelmeleri bekleniyordu.

‘Ekabirlik’ had safhadaydı…

Cezalı Davinson Sanchez’in yokluğunda savunma hattında Metehan’ın boy gösterdiği, Icardi ve Jakobs’un da sakatlıkları nedeniyle kadroda bulunmadığı konuk ekip ilk düdükten itibaren oyun üstünlüğüne eline geçirdi geçirmesine ama efektif bir futbol oynamadı. Galatasaray’a ilişkin dünkü genel görüntü ‘Ekabirlik’ti. Çok yavaş oynadılar, akıcılık sağlamadılar, genel bir isteksizlik takıma sirayet etmiş gibiydi.

Rakip ilk yarının sonlarına doğru ikinci sarıdan kırmızı gören Ege Birsel’in yokluğuyla 10 kişi kalarak ikinci perdeyi eksik oynasa da manzara değişmedi, ağır aksak bir ritim tutturan ve ekabirlik ısrarından vazgeçmeyen Sarı-Kırmızılılar’da en önemli değişiklik Buruk’un defansif bir ismi yanına alıp (Metehan) ileriye Osimhen’in yanına Batshuayi’yi eklemesiydi elbet. Belçikalı forvet 54’te vatandaşı Mertens’in ortasına vurduğu kafayla takımını 1-0 öne geçirdi ve galibiyete imza atan isim oldu.

Ziyech gol kaçırmanın şahikasına imza attı

Gol sonrasında Sarı-Kırmızılılar farkı açacak birçok pozisyon buldu ama son vuruşlardaki beceriksizlik (ki bunların şahikası Ziyech’in boş kale yerine direğin üstünden boşluğu dövmesiydi) skorboard’un değişmemesine neden oldu. Takım milli arada fazla mı rehavete kapıldı ya rakibi fazlasıyla küçük mü gördü bilemiyorum ama dünkü futbol Galatasaray bu sezonki en kötü oyunlarından birini sergiledi.

Gökdeniz direği nişanlamasa…

Bu durum eğer Gökdeniz’in vuruşu son dakikalarda direği vurmak yerine ağlarla buluşsaydı çok pahalı bir faturanın ifadesi olacaktı. Mücadeleye ilişkin kimi notların altını çizmek gerekirse Osimhen karşı karşıyalarda son vuruşları itibariyle sonuç alamadı, güzelim asistini de Ziyech’in laubaliliği yedi (Faslı oyuncu golü atsa belki de yazının başlığı Türkan Şoray’ın yönettiği filme ithafen ‘Bodrum ‘Hakim’i olacaktı). Metehan pek güven vermedi, mesela kırmızı kart gören Ege’nin soldan bindirmesinde çaresizdi. Abdülkerim yine yeteneğini aşan işlere soyunmaya kalktı ısrarla. Ortaları yerini bulmadı, kaptırdığı kimi toplar gereksiz şekilde tehlike yarattı vs. Mertens de bence şöyle bir problem yaratıyor; duran topları kendisinden daha iyi kullanan bir isim (Sara) varken her serbest atışta meşin yuvarlağın başında bitiveriyor.

Galatasaray’dan kış ortasında Bodrum keyfi

Kaleci Sousa farkı önledi

Ev sahibine gelince; Bodrumspor daha önce izlediğim maçlarda son derece zayıf bir takım profili çiziyordu. Dün sanırım ‘Büyük’ unvanlı bir rakibe karşı oynamanın psikolojisi ve yeni teknik direktörleri Volkan Demirel’in takıma aşıladığı yeni havanın da etkisiyle geçmiş karşılaşmalarına göre daha dinamik ve dirençli bir portre çizdiler. Gerçi Galatasaray cephesi ele geçirdiği pozisyonları az-biraz ciddiyet gösterip değerlendirseydi maç yine farka giderdi. Bir de Gökhan’ın yaşadığı rahatsızlık nedeniyle kaleyi devralan Diogo Sousa’nın performansı da Yeşil-Beyazlıları skor olarak ayakta tuttu. Nihayetinde kötü oyuna rağmen bu galibiyet yeni bir rekorun da ifadesi oldu: Okan Buruk’un Galatasaray’ı 12 maçta 11 galibiyetle lig tarihinin bu alandaki en iyi performansını gerçekleştiren takımı unvanıyla buluştu.

Bu arada dünün futbol adına en dikkat çekici sonucu Manchester’daki Premier Lig mücadelesinden geldi: Galatasaray’ın Avrupa Ligi’nde bu sezon en çarpıcı performanslarından birini ortaya koyarak 3-2 yendiği Tottenham, Etihad’da City’yi 4-0’lık skorla mağlup etti.

Fenerbahçe, Kayseri’den ‘Aydın’ dönüyor