Dallas Maverics, NBA Batı Konferansı’nda play-off’a girebilmek için büyük bir mücadele veriyor. Onlar için her maçın büyük bir önemi bulunuyor.
Maverics, kendi sahasında geçen yılın şampiyonu Golden State Warriors’u American Airlines Center’da konuk etti.
Maçın önüne geçen olay ise 3. periyotta yaşandı. Bir pozisyonda top dışarı çıktı. O sırada mola alındı. Mola sonrası topun kendisinde olduğunu düşünen Dallas oyuncuları rakip alana gitti. Ancak hakemler topu Warriors’a vermişti. Rakipler karşı sahadayken Warriors belki basketbol tarihinin en kolay sayısını buldu.
NBA tarihinde bir ilk yaşandı. Mavs yanlış potayı savundu ve Golden State dünyanın en kolay basketini buldu… 🤦♂️😂pic.twitter.com/O9cTqnGSQq
— NFcomtr (@NFcomtr) March 23, 2023
Maç iki sayıyla bitti, kıyamet koptu
Belki maç 127-125 Warriors üstünlüğüyle bitmese bu basket bu kadar gündem olmayacaktı. Dallas iki sayıyla kaybedince ve Batı Konferansı’nda 9. sıraya düşünce adeta kıyamet koptu. Dallas Maverics’in sahibi Mark Cuban, Süper Lig’i yakından takip edenlerin aşına olduğu bir açıklama yaparak hakemleri hedefe koydu.
Cuban: NBA tarihindeki en büyük hakem hatası
Mark Cuban Twitter’dan yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Hakem mola alınmadan önceki pozisyonda topun Warriors takımından çıktığı kararını verdi. Mola sırasında ise bu kararını değiştirdi ancak bu bilgiyi bize vermedi. Takımımız ise moladan sonra topun bizde olduğunu düşünerek karşı tarafa dizildi. Hakem, bütün bu olanları görmesine rağmen bir şey söylemedi ve topu öylece Warriors’a verdi. Buldukları kolay 2 sayı maçın sonucuna etki etti. Bu muhtemelen NBA hakemlik tarihindeki en büyük hata olabilir.”
Cuban’ın açıklamasına karşın maçın baş hakemi Sean Wright’a göre karar hiç değişmedi. Mola öncesinde top Warriors’a verilmişti. Wright, yayında da bu durumun açık şekilde görüldüğünü söyledi. Warriors’un koçu Steve Kerr’e göre de her şey açıktı. Top kendilerine verilmişti ve molada buna göre oyun çizmişti. Kerr şakındı: “Biz topu oyuna sokarken onlar diğer potayı savundu. Sanırım topun kendilerinde olduğunu düşündüler.”