Süper Lig’de son iki sezonun şampiyonu Galatasaray’da uzaktan bakan birisi için işler iyi gidiyor gibi görünse de camia içinde yaklaşık dört aydır yaşananlar sebebiyle kazan kaynamaya devam ediyor. Taraftar-yönetim-teknik direktör üçgeninde ipler sürekli gerilirken yapılan Victor Osimhen transferinin eleştiri seslerini dindireceği düşünüldü fakat Rabiot başta olmak üzere birçok eklemenin UEFA listesine yetiştirilememesi sonrası tepkilerin dozu daha da yükseldi. İşte sarı-kırmızılı kulüpte son dönemde yaşanıp Osimhen’in gelişiyle unutulacağı düşünülen olaylar:
Erden Timur krizi
Galatasaray’da Dursun Özbek’in 2022’de yeniden başkan seçilmesinin ardından Sportif A.Ş. Başkanvekilliği görevini üstlenen Erden Timur ilk transfer döneminde yaptığı eklemelerle 13’üncü sıradan alınan takımın şampiyon olmasında önemli katkılar sunmuştu. Icardi, Mertens, Torreira gibi transferlerin ardında yoğun mesaisi bulunan Timur kısa sürede hem taraftarların sevgilisi haline gelmiş, hem de Florya’da harcadığı mesaiyle futbolcuların Galatasaray’da aile ortamını yakalamasında önemli katkılar sunmuştu.
Galatasaray’da iddia edilenlere göre zaman içinde yalnızlaştırılma politikasına maruz kalan Timur, Dursun Özbek’in yeniden aday olup kazandığı seçimli genel kurul öncesi görevinden ayrılacağının sinyallerini vermiş, 4 Haziran günü düzenlediği basın toplantısında ise “Tutunacak bir dalım bile kalmadı, istifa etmekten başka çarem yok” diyerek görevini bırakmıştı. Timur’un boşluğunu 1905 Galatasaraylı Yönetici ve İş İnsanları Derneği Başkanı İbrahim Hatipoğlu’yla doldurmaya çalışan sarı-kırmızılı yönetim beklediğini bulamadı. Guela Doue ve Mario Hermoso gibi isimlerin transfer süreçlerinin iyi yönetilememesi sonrası UEFA’ya kadro bildiriminin son gününde Rabiot ve Kostic’in yetiştirilememesi taraftarların büyük tepkisini çekti.
Florya arazisi ve Bankalar Birliği Anlaşması
Dursun Özbek’in Süheyl Batum’a karşı yarıştığı başkanlık seçiminin ana konusun olan Florya arazisine yönelik iddialara Dursun Özbek cephesinden taraftarı tatmin edecek bir açıklama gelmedi. Muhalif kanadın “peşkeş” iddiaları sonrası genel kuruldan yetkiyi alan Özbek’in ihalesiz bir şekilde araziyi devretmesinin önüne son anda eklenen maddelerle geçildi. Galatasaray ayrıca Dursun Özbek’in yaklaşık bir senedir dile getirdiği Bankalar Birliği Anlaşması’ndan çıkış sürecini de bir türlü başlatamadı. Seçim öncesi “Dönemimiz bitmeden bu sözümüzü tutarak yeni yönetimin Bankalar Birliği borcundan kurtulmuş şekilde göreve başlamasını sağlayacağız” söyleminde bulunan Özbek bu vaadini yerine getirmek bir yana 25 Mayıs tarihinde sandık başına gidilmesinin üzerinden aylar geçmesine karşın konuya ilişkin herhangi bir adım atmadı.
Kemerburgaz’da göstermelik idman
Galatasaray’da sezonun ilk idmanı 3 Temmuz günü yeni yapılan Kemerburgaz Metin Oktay Tesisleri’nde gerçekleştirildi. Başkan Dursun Özbek’in sürekli adres gösterdiği yeni tesislerde yapılan ilk antrenmanın ardından ikinci bir sefer için hiç dönülmedi. Sonradan anlaşıldığı üzere Özbek’in verdiği sözü tutmak uğruna takımı henüz tam olarak hazır olmayan tesislerde antrenmana çıkardığı ortaya çıktı. Tesislerdeki bina tam hazır olmadığı için oyuncuların duş alamadıkları ve üstlerini bile inşaatın içinde değiştirdikleri iddialarıyla ortalık çalkalanırken sarı-kırmızılı kulübün Kemerburgaz’a şantiye şefi almak için internet üzerinden ilan açması taraftarın büyük tepkisini çekti.
Beşiktaş ve Young Boys yenilgileri
Hazırlık kampında oynadığı dostluk maçlarında pek de iyi bir görüntü çizemeyen Galatasaray yeni sezonun ilk resmi müsabakasında Beşiktaş’la Süper Kupa’da karşılaştı. 3 Ağustos tarihinde Atatürk Olimpiyat Stadı’nın yarısını dolduran yaklaşık 40 bin Galatasaray taraftarı takımlarından bir kupa daha kazanmasını beklerken ezeli rakipleri karşısında 5-0’lık ağır bir yenilgi alan oyuncularını izlemek zorunda kaldı. Mağlubiyetin hemen bir gün sonrasında Gabriel Sara’nın transferini açıklayan Dursun Özbek yönetimi ortamdaki olumsuz havayı biraz olsun savuştursa da Young Boys’la deplasmanda oynanacak ilk karşılaşmaya kadar başka eklemede bulunmadı. İsviçre’de alınan 3-2’lik yenilgi sonrası İstanbul’da pek de varlık gösterilemeden karşılaşılan galibiyet ve Şampiyonlar Ligi’nden elenmenin öfkesi sarı-kırmızılı taraftarlar arasında eleştirinin dozunun artmasına sebep oldu.
Okan Buruk’un açıklamaları
Galatasaray’ı iki yıl üst üste şampiyonluğa taşıyan Okan Buruk’un yaz transfer dönemi içerisinde yaptığı açıklamalar da taraftarlar tarafından çoğunlukla sert eleştiriler aldı. Süreç boyunca sadece sekiz numara ve sağ beke ekleme istediğini söyleyen, ayrıca elindeki kadronun yeterli olduğunu belirterek Dursun Özbek yönetimine arka çıkan Okan Buruk son olarak İstanbul’da Young Boys’la oynanacak rövanş maçı öncesi taraftarlarına yönelik “Sara ve Torreira’nın yanına bir de sekiz numara isteniyor. Herhalde maçlara 12 kişi çıkacağız, Ne oynadığımız sistemi bilen var ne de yapmak istediğimizi” demiş, kendisine son dönemde alınan başarısız sonuçları hatırlatan bir muhabire ise “Geçen sezon 17 maç kazanmış takıma başarısız diyorsanız Manchester City’yi ya da Real Madrid’i tutmanız lazım” diyerek çıkışmıştı. Buruk’un bu açıklamaları özellikle Young Boys karşısında gelen yenilgi ve Şampiyonlar Ligi biletinin kaçışı sonrası çok eleştirilmişti.
Bilet skandalı iddiaları
İlk olarak Hayri Kozak’ın Divan Kurulu’nda dile getirdiği, devamında Fatih Altaylı’nın yeni söylemlerle sürekli gündemde tuttuğu karaborsa bilet skandalı iddialarına ilişkin Dursun Özbek yönetimi kanadından uzun süreler boyunca herhangi bir tatmin edici adım ya da açıklamanın gelmemesi camiada büyük tepki çekti. Taraftarların iç sahadaki Young Boys ve deplasmanda oynanan Adana Demirspor maçlarına yıllar sonra rahat şekilde bilet bulabiliyor oluşu bu iddiaları daha da körükledi. Galatasaray yönetiminden Eray Yazgan ve Bora Bahçetepe’nin kendilerine yöneltilen sert ithamlara karşı uzun süre sessiz kalması da olayın unutulmasına sebep olmadı.
Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Victor Osimhen transferi sonrası kulüp içerisinde eleştirilen bu noktaların taraftar tarafından göz ardı edileceğini ummuş olabilir ancak sarı-kırmızı renklere gönül verenlerin tepkisi son yaşananlarla birlikte daha da arttı. Özbek şubat ayında yaptığı bir konuşmada eski başkanlardan Ünal Aysal’ın “Bu ateş üfleyerek sönmez” söyleminden alıntı yapmıştı. Mevcut durumda Galatasaray’daki ateş de ne üflemeyle sönecek halde, ne de her geçen gün derinleşen çatlaklar Osimhen’le kapanacak durumda.