11 Aralık 2023 tarihi Türk futbol tadinihe kara leke olarak geçti. Son dakika golüyle 1-1 berabere biten Rizespor- Ankaragücü maçının ardından başkent ekibinin başkanı Faruk Koca, sahaya girdi ve hakem Halil Umut Meler’i yumrukladı. Koca’nın yanında bulunanlar yere düşen hakemi tekmeledi. Bu saldırı büyük infial yarattı. Faruk Koca tutuklanırken liglere bir hafta ara verildi. 16 gün tutuklu kalan Faruk Koca, Ankaragücü başkanlığından istifa etti. Yapılan sportif yargılamada Koca ömür boyu men cezası aldı. Ankaragücü’nün eski başkanı Faruk Koca, saldırıdan sonra sessizliğini bozdu. Koca’nın açıklamaları özetle şöyle…
Tepkinin biçimi yanlış olabilir: Adli süreç devam ettiği için detaya girmek istemiyorum. Ülke futbolunun geldiği durumla ilgili olumsuzluklar peş peşe gelince biz de insanız, beşeriz, bazen zayıf düşebiliyoruz, böyle tepki verebiliyoruz. Haksızlığa tepki vermek insani bir şey ama tepkinin biçimi yanlış olabilir. O anlamda biçim konusunda öz eleştirimizi yaptık.
Herkesin sorumluluğu var: Süreçten ders çıkarılarak adımların doğru atılması gerekiyor. Herkesin sorumluluğu var. Gençlik ve Spor Bakanlığı, TFF, spor kulüpleri, spor kamuoyu, basın, futbolun paydaşları, meseleyi bütün boyutlarıyla düşünmelidir. Bu olaylar durup dururken olmuyor. Her hafta maçlardan sonra hakemlerle ilgili değerlendirmeler, eleştiriler yapılıyor. Bu eleştirilerin kanıksanmaması lazım çünkü kanıksandığında olayların çözümü noktasında sorunlar yaşanıyor.
Taraftar maça gitmek istemiyor: Türkiye’de futbolun bu şekilde, bu kodlarla veya bu kurallarla uzun süre yaşaması mümkün değil. Taraftar artık maça gitmek istemiyor. Bu hepimizin sorumluluğudur, başta da federasyon ki bunun nedenleri konusunda konuşması gerekir. Bu olay, sorunların masaya yatırılıp, çözüm noktasında katkı sağlarsa bir anlam ifade eder.
Yaptığımızın bedelini ödedik: Biz zaten bireysel yaptığımız eylemden dolayı bunun bedelini ödedik. 16 gün cezaevinde kaldım. Adli süreç devam ediyor. Keşke olmasaydı. Toplum olarak maalesef eleştiri ve uyarılardan ziyade olaylar, büyük boyutlu eyleme dönüştükten sonra dikkatimizi çekiyor. Bunun sıkıntısını yaşamış biri olarak, bu olay, sonraki süreçte iyi adımların atılmasına sebep olursa biz de teselli oluruz.
Herkes suçlu: Türkiye’de futbolun marka değeri azalışor. Bunda başta Gençlik ve Spor Bakanlığı, TFF, futbol kulüpleri ve başkanları bizler de dahil, futbolcular, menajerler, hocalar, herkes bu işin suçlusudur.
Demoralize kitlenin ne yapacağı belli olmaz: Ben Ankaragücü’nde kulübün başkanlığını yapmadım, ben bir sosyal sorumluluk projesinin başındaydım. Türkiye’de futbol kulüplerinin başkanları, siyasi partilerden sonra en büyük kitleyi yöneten kişilerdir. Bizler 30 milyonluk bir kitleyi yönetiyoruz. Türkiye’nin en varlıklı, en kültürlü insanlarından en varoş, en kenardaki insanın tek arenada buluştuğu bir zemin burası. Sorumluluğu çok büyük. Bu 30 milyon kitleyi yöneten kurumların çok ciddi kurallarının olması ve prensiplerden de ödün verilmemesi gerekir. Yoksa bu kitleyi demoralize edersiniz. Demoralize kitlenin de sosyal olaylarda ne yapacağı belli olmaz. Her maçta maalesef kulüpler ciddi cezalar alıyor. Kitle maça giderek, deşarj olmak istiyor. Kötü tezahüratı kimse istemez ama 20 bin kişiyi de kontrol edemezsiniz. Empatiyle bakılıp değerlendirilmesi gerekiyor. Bu anlamda fiziki müdahalenin haricinde maçlarda bireysel hiçbir şeyin yasaklanmaması gerekir. Ancak her hafta Ankaragücü ceza alıyor. Kontrol veya müdahale edemediğiniz kitlelerin sıkıntısını kulüpler yaşıyor. Ankaragücü geçen yıl kötü tezahürat ve merdiven boşlukları gerekçeleriyle 8 milyon 700 bin lira ceza aldı. Bu olacak iş değil, zaten gelir yok.
Yanlış bir mekanizmanın üzerinde oturuyoruz: Türkiye’de futbolun çok büyük sorunları var. Problemlerin, kompleksiz, bütün çıplaklığıyla masaya yatırılıp konuşulması gerekiyor. Bakanlık, TFF, kulüp başkanları biz de dahil, spor medyası da başta olmak üzere futbolun bütün paydaşları, herkes suçlu. Biz yanlış bir mekanizmanın üzerinde oturuyoruz. Sonra öfkelenip kızıp tepki veriyoruz. Bütün kulüp başkanları hakemlerle ilgili çok ağır ifadeler kullanıyor. Spor yorumcuları hakemlerle ilgili ağır ifadeler kullanıyor. Hakemler de rahatsız. O zaman bunun bir şekilde düzelmesi gerekir. Hakemler de yanlış yapmak istemez. Bu meseleler konuşulmaz, kurallar doğru düzgün oturtulmazsa sorun devam edip büyüyecektir. Dünyada futbol markalarının değeri artarken Türkiye’de düşüyor. Stada gelen taraftar sayısında büyük düşüş var ve bunun suçlusu futbolun paydaşlarıdır.
Başkan olunca her gün para aramak zorundasınız: Ankaragücü’ne büyük emek verdim. Futbol yöneticiliği zor. İnsanlar, kulüp başkanlığının popüler tarafını görüyor ancak sıkıntılı bir iş. Her gün para aramak zorunda kalıyorsunuz. Futbolcu almalısınız. Başarı olunca alkışlanıyor, en ufak başarısızlıkta eleştiriliyorsunuz. Türkiye’de olması gereken bir futbol kültürü yok. Bu, futbol izleyicisine bırakılmaz. Futbolun kurumsallaşması lazım.
Ankaragücü’nün vergi borcu dahi yok: Amatör kümeye düşeceği noktada Ankaragücü’nde sorumluluk aldık. Mali ve kurumsal yapı olarak Türkiye’nin en iyi kulüplerinden biri haline gelen MKE Ankaragücü’nün mevcut futbolculardan başkasına borcu yok. Vergi borcu dahi yok.