1980’ler İtalya futbolunda çürümüşlüğün ortaya çıktığı yollardı. Açılan soruşturmada maç sonuçlarının belirlendiği ‘Totonero 1980’ skandalı ortaya çıktı. Skandala karışan takımlar arasında listenin başında Milan vardı. Serie B’ye düşürülen Milan, 80’lerde asansör kulüp haline geldi. 3 yılda 2 kez Serie B’ye düşüp şampiyon olarak Serie A’ya çıktılar. Aralık 1985’te Milan için bir dönüm noktası oluştu. Milan taraftarları San Siro önünde 1937 doğumlu parlak iş insanı Silvio Berlusconi’yi kulübü satın alıp kendilerini kurtarmaya davet eden bir pankart açtı. Berlusconi, böylece Milan macerasına başladı.
İtalyan devini satın aldıktan sonra 24 Mart 1986’da, Berlusconi Milan’ın 20. başkanı oldu. Futbola belki acemiydi ama insanların ne istediğini biliyordu. Milan futbol takımını sadece maç günleri desteklenen bir kulüpten çıkarıp bir yaşam tarzı yaptı. Duomo Meydanı’nda Milan mağazası açmak, Forza Milan dergisi çıkartmak bu stratejinin parçalarıydı. Bu hamleler Milan’a para olarak geri döndü. O dönem rekor olan 60 bin kombine satıldı. Berlusconi’nin planına göre dışarıda bu büyüme olurken saha içinde de Milan İtalyan futboluna damga vurmalıydı. Berluconi’nin ilk sezonunda takım 5. oldu. Playoff’ta Sampdoria’yı yenerek UEFA Kupası’na katılmaya hak kazandı.
Arrigo Sacchi ile futbol devrimi
Küme düşüp çıkmaktan bıkan Milan taraftarı memnundu ancak onun hedefleri daha büyüktü. Rakipleri Juventus, İtalyan futboluna hakim defans oyunu catenaccio ile oynuyordu. O Milan’ın seyir zevki yüksek bir hücum takımı olmasını istiyordu. Fikirlerini sahaya yansıtacak bir teknik direktör aradı. Arayış onu Parma’yı Serie B’ye çıkaran Arrigo Sacchi’ye götürdü. Sacchi ile Milan arasında futbol tarihini değiştiren bir evlilik yapıldı.
Hücum pres ile Avrupa’yı salladılar
Milan’ın pek bilinmeyen bir futbolcu olan Sacchi’yi göreve getirmesi basında ağır eleştiriye uğradı. Ancak Başkan yardımcısı Adriano Galliani ve Sacchi, Milan için reçeteyi yazmıştı. Belusconi’nin maddi desteğiyle Franco Baresi, Roberto Donadoni, Paolo Maldini, Carlo Ancelotti, Ruud Gullit ve Marco van Basten kadroya eklendi. Sacchi’nin 4-4-2’si ve tam saha presi sadece İtalya’da değil Avrupa’da futbolu değiştirdi. Milan, skandallardan 9 yıl sonra tekrar Serie A şampiyonu oldu. Ertesi yıl Frank Rijkaard da transfer edildi. Hâlâ en büyük futbol üçlülülerinden biri olan Gullit, Van Basten, Rijkaard kırmızı siyahlı formayı giymeye başladı. Milan’ın hücum futbolu ve presi Avrupa’yı esir aldı. İki sezon üst üste Avrupa’nın 1 numaralı kupasında şampiyonluk geldi.
Şampiyonlar Ligi’nin mimarı
Berlusconi, o dönem eleme formatıyla oynanan Şampiyon Kulüpler Kupası’ndan erken elenip gelir kaynaklarını kaybetmenin büyük bir tehlike olacağını anladı. UEFA’ya sezon boyunca devam eden ‘Şampiyonlar Ligi’ önerisinde bulundu. UEFA da gelirleri arttıracağı için öneriye sıcak baktı. Şampiyonlar Ligi böyle hayatımıza girdi.
Capello ile tarihe geçtiler
Sayısız başarıya rağmen Sacchi ve Milan’ın yolları teknik adamın İtalya Milli Takımı’nın başına geçmesiyle ayrıldı. Yerine gelen Fabio Capello ise selefini aratmadı. 1992-94 arası üç Serie A şampiyonluğu, ligde yakalanan 58 maçlık yenilmezlik serisi ve Şampiyonlar Ligi’nde de 3 yıl arka arkaya final başarısı… Berlusconi’nin siyasete atılması onun Milan’a gösterdiği ilgiyi azalttı. Ama 2000’lerde yine Milan’ın ezici bir üstünlüğü vardı. Carlo Ancelotti görevinin teknik direktörken 2002 ve 2007’de iki kez Avrupa Şampiyonlar Ligi kazanıldı.
2009 yazı Milan için dönüm noktası oldu
2009 yazında Ancelotti Chelsea’nin, takımın yıldızı Brezilyalı Kaka ise Real Madrid’in yolunu tuttu. Milan’da düşüş yılları başladı. İhtişamlı günler geride kalmıştı. 2013’te 5 yıllık siyaset yasağı aldıran dava Berlusconi’yi finansal olarak da vurdu. Pirlo, Ibrahimovic ve Thiago Silva gibi yıldız oyuncuların şehri terk etti. 1986’da onu takımın başına davet eden taraftar grupları pankart açarak Berlusconi’nin istifasını istedi.
Yıllar içinde Milan bir sıra takımına dönüştü. Kulübün kötüye gidişi ile tribünlerde öfke artıyordu. Arap yatırımcıların Avrupa kulüplerini satın alıp, futbolcu transferlerinde astronomik rakamları harcaması Berlusconi’nin rekabet etmesini imkansız hale getiriyordu. 2017’de Berlusconi değerli Milan’ını Çinli Yonghong Li ve David Han Li’ye 740 milyon euro’ya sattı. Bu satıştan sonra eski başkan “Acı verici, ama gerekliydi. Dünya futbol piyasasında dönen bu büyük rakamlara direnmek mümkün değildi. Yıldız futbolcuları artık alamaz, dünya kulüpleriyle rekabet edemez olduk. Milan’dan acı ve kederle ayrılsam da modern futbolda Avrupa’nın zirvesinde olmak istiyorsanız tek bir aile yeterli değil, düzenli yatırımcılara ihtiyacınız var” diyordu.
Onun gidişiyle Milan ve Avrupa futbol tarihinde bir devri kapanmıştı. 31 yıl boyunca Berlusconi, Milan’ın yüzü olmuştu. Berlusconi döneminde kulüp müzesine 28 yeni kupa eklenmişti. Silvio Berlusconi’nin Milan ile zaferleri şöyle..
* 5 Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu
* 1 Kulüpler Dünya Kupası şampiyonluğu
* 8 Serie A şampiyonluğu
* 5 UEFA Süper Kupa şampiyonluğu
* 1 İtalya Kupası şampiyonluğu
* 6 İtalya Süper Kupası şampiyonluğu
* 2 Intercontinental Cup şampiyonluğu
Monza ile futbola dönüş
Milan’ı sattıktan sonra Berlusconi futboldan uzak kalamadı. 82 yaşındayken 2019’da Serie C’de mücadele veren ve ekonomik sıkıntı içindeki 1912’de kurulan kuzey takımı Monza’yı satın aldı. Berlusconi’nin sağ kolu Adriano Galliani, Monza’nın CEO’luğunu üstlendi. Dev sermayelerle baş edemediği için Berlusconi, ‘iyi çocuklar’ projesini devreye soktu. Buna göre takıma en fazla 3 yabancı sınırı koyuldu. Futbolculara uzun saç, uzun sakal, küpe ve dövme yaptırması yasaklandı. Berlusconi, kurallarını, “İtalyan futbolunda ilk 11’deki oyuncuların hepsinin yabancı olması kabul edilemez. Bizim geleneklerimizden uzaklar ve onların isimlerini bile telaffuz edemiyoruz. Öte yandan, görünüşü çirkin olan futbolcuların gençlere örnek olmasını istemiyorum. Futbolu değiştirmek için Monza bir model olacak” diyordu.
Berlusconi ayrıca, sahada kibar futbolcular görmek istediğini ve oyuncularından her yaptıkları faulün ardından rakibinden özür dilemelerini, hakemlere de ‘efendice’ davranmalarını rica ettiğini de söylüyordu. Berlusconi’nin Monza projesi de başarılı oldu. Önce Serie B’ye oradan 2021-22 sezonu sonuda Serie A’ya geldiler. Berlusconi, Monza’yı tarihinde ilk kez Serie A’ya çıkarmıştı. Bunu başardıkları gün 85 yaşında olan Berlusconi, “Uzun yıllar savaştık ve tarih yazdık. Kazanmaya alıştım. Artık Scudetto’yu (Serie A şampiyonluğu) kazanmamız gerekiyor. Daha sonra da Şampiyonlar Ligi’ne git ve kazan!” diyordu. Serie A’daki ilk sezonunda 14 galibiyet 10 beraberlik 14 yenilgi alan Monza, 52 puan topladı 11. sırada yer aldı. Lig bittikten sonra Serie A şampiyonluğu hedefini gerçekleştiremeden Berlusconi hayatını kaybetti. Onunla birlikte İtalya ve Avrupa futbol tarihini değiştiren bir dönem de sona erdi.