Şampiyonluğa giden Galatasaray, İstanbulspor önünde Arjantinli yıldızı Mauro Icardi’nin iki golüyle öndeydi. Normalde tribünlerin onun ismini haykırması beklenirdi. Ancak sarı kırmızılı taraftarların ağzında tek isim vardı: Victor Nelsson… Bir stopere bu kadar sevgi gösterilmesi futbolda çok sık görülen bir olay değil. Ama 24 yaşındaki Danimarkalı, İstanbulspor maçında yaptığı fedakârlık ve güzel oyunuyla bunu sonuna kadar hak etti.
32. dakikada Emeka Eze ile kafa kafaya çarpışan Victor Nelsson oyundan çıksa kimse bir şey demezdi. 15 dikiş atılan ve kafası sarılan Nelsson oyuna devam etti. Maç boyu başarılı bir görüntü çizdi. 89. dakikada İstanbulspor forvetlerine karşı ikiye bir kaldığı pozisyonda topu harika bir şekilde kesti. Bu hamle, Icardi’nin attığı ikinci golün başlangıç noktası oldu. Maçtan sonra da Galatasaray taraftarının alkışları onaydı. Tribünlere şampiyonluk tezahüratını Nelsson yaptırdı.
4 yaşında futbola aşık oldu
Galatasaray’ın yükselen yıldızı Nelsson’a Premier Lig, La Liga ve Serie A takımlarından ilgi olduğu hergün yazılıyor. Danimarka Milli Takımı’nın Dünya Kupası kadrosunda yer alan Nelsson 14 Ekim 1998’de doğdu. Hornbæk kasabasında büyüyen Danimarkalı, 4 yaşında babasının teknik direktör olduğu yerel kulüp Hornbæk’de futbola başladı. Nelsson o günleri şöyle anlatıyordu: “4 yaşında birçok arkadaşımla birlikte futbol oynamaya başladım. Birkaç spor denemiştim ama onları beni futbol kadar içine çekmemişti. İyi ki 4 yaşında futbol sahasına gittim çünkü o gün bu spora aşık oldum. Hornbæk’te geçirdiğim zaman gerçekten güzeldi. Futbolu öğrendiğim yer burası ve bundan gerçekten çok mutluyum.”
Salon turnuvalarıyla gelen kariyer
Hornbæk takımıyla Aralık 2009–Şubat 2010 arasında bazı salon turnuvalarına katıldı. Burada iki salon şampiyonluğu kazandılar. Gösterdiği performans FC Nordsjælland’ın 8-13 yaşındaki futbolcuları izleyen yetenek avcısı Rene Klok’un dikkatini çekti. Rene Klok , Nelsson’a bir denemeye katılmak isteyip istemediği sordu. 25 Mart 2010’da Nelsson bu teklifi kabul etti. Danimarkalı futbolcu bu karardan hiç pişmanlık duymadığını söylüyor.
Altyapıda defansif orta saha oynadı
Altyapıda basamakları teker teker tırmandı. 2016’da U19 takımının ilk 11’de oynayan futbolcusu olmuştu. Kısa bir süre sonra Danimarka U18 Milli Takımı’na seçildi. Esas yeri stoper olan Nelsson o dönem defansif orta sahada görev yaptı. Danimarkalı futbolcu şu an Leverkusen’in teknik direktörlüğünü yapan orta saha oyuncusu Xavi Alanso’yu örnek alıyordu: “İdolüm Xabi Alonso. Benimle aynı pozisyonda oynuyor ve onun iyi olduğu birçok şeyi kendimde görüyorum.”
Nelsson lider kişiliğiyle Danimarka U21’in kaptanı oldu.
Altyapıda orta sahada oynaması ona çok şey kattı. Stoperde güçlü fiziğinin yanı sıra oyun kurabilmesi onun artısıydı. FC Nordsjælland, onu 2016-17 sezonunda A Takımı’na aldı. Oynadığı her maçta kendini ispat ediyordu. Kısa sürede formayı üstüne geçirdi. Takımın değişmez bir oyuncusu oldu. Orada 99 maça çıktı. Danimarka U21 Milli Takımı’nın kaptanlığına getirildi. Sadece ulusal değil uluslararası alanda da ismi duyuluyordu.
Kopenhag’a transfer
İstikrarlı gelişimi Danimarka’nın en büyük takımlarından Kopenhag’ın dikkatini çekti. 2019-20 sezonunda 20 yaşındayken Kopenhag takımına transfer oldu. Şu an Norveç Milli Takımı’nın başında bulunan dönemin Kopenhag Teknik Direktörü Stale Solbakken, Nelsson için şunları söylüyordu: “Genç yaşına rağmen, harika liderlik özelliklerine sahip. Sorumluluk almayı seviyor. Savunmada güçlü ve teknik olarak yetenekli. Nordsjælland’da iyi bir taktik eğitimi aldı. Kopehhag stoperi olması için gereken özellikleri sahip. Ne yapması gerektiğini biliyor.”
Nelsson, Kopenhag’a gelir gelmez formayı kaptı.
Nelsson: Bir Avrupa kulübüne gitmek gibi
Gerçekten Nelsson kendinden ne istendiğini biliyordu. “Hâlâ bir futbolcu ve insan olarak öğrenecek çok şeyim var” dese de… Kopenhag’a transferi onun için Avrupa transferiyle eş değerdi. Çünkü Kopenhag sadece Danimarka’da değil Avrupa kupalarında da ismini duyurmuş bir takımdı. Üstelik ilk defa büyük bir taraftar kitlesi olan kulüpte oynayacaktı. Stale Solbakken’in dediği gibi Kopenhag’a çok çabuk adapte oldu. İlk sezonunda 54, ikinci sezonunda 30 maçta forma giydi.
Victor Nelsson, Fatih Terim’i çok sevdiğini her ortamda dile getiriyor.
Galatasaray’ın yeni projesinin parçası
2021-22 sezonunda Galatasaray’da yeni seçilen başkan Burak Elmas ve teknik direktör Fatih Terim yeni bir proje başlattı. Buna göre genç yıldız adayları transfer edilecek ve 3 yıl içinde Avrupa’ya damga vurulacak bir kadro kurulacaktı. Hedeflenen genç isimlerden biri de Kopenhag forması giyen Victor Nelsson’du. 11 Ağustos 2021’de 7 milyon euro bonservis bedeli karşılığında Galatasaray’a transfer oldu ve 5 yıllık sözleşme imzaladı. Bu imzanın ardından 4 Eylül 2021’de San Faroe karşısında ilk defa Danimarka A Milli Takımı’nda yer aldı. Galatasaray uğurlu gelmişti.
Avrupa Ligi performansı parmak ısırttı
Ancak ligde işler istenildiği gibi gitmedi. Elmas ve Terim’in projesi çöktü. O dönem transfer edilen birçok oyuncuyla yollar ayrıldı. Ancak Victor Nelsson sarı kırmızılıların kazanç hanesinde yer aldı. Ligde istenilen sonuçlar alınamadı ama Avrupa Ligi’nde Marcao -Nelsson ikilisi adeta duvar oldu. Cim Bom Avrupa’da çıktığı deplasmanların hiç birinde gol yemedi ancak son 16’da Barcelona’ya elendi.
Nelsson kafasına 15 dikiş atılmasına karşın İstanbulspor maçında oyundan çıkmadı.
Süper Lig’de duvar ördüler
Sezon başında Marcao Sevilla’ya giderken Nelsson tekliflere rağmen Galatasaray’da kaldı. Okan Buruk’un değişmez ilk 11 oyuncusu oldu. Sarı kart cezası nedeniyle oynayamadığı Konyaspor maçı hariç bütün karşılaşmalarda görev aldı. Sarı kırmızılılar 32 haftada ağlarında 26 top çıkardı ve ligin en az gol yiyen takımı durumunda. Bu başarıda kaleci Fernando Muslera, stoperdeki Abdülkerim Bardakçı ile birlikte en büyük paylardan biri Nelsson’un.
Gönlünde yatan aslan Chelsea
Başarılı performansı Avrupa’nın büyük liglerinden takımların gözlerini ona çevirmesine yol açtı. Hemen hemen her gün ismi Avrupa’nın dev takımlarıyla yazılıyor. Sözleşmesinde 25 milyon euro’ya çıkış maddesi bulunuyor. Nelsson, Danimarka’da verdiği bir söyleşide en büyük hayalinin Premier Lig’de oynamak istediğini söylemişti. Hatta gönlünde yatan aslanı da açıklamıştı: Chealsea… Bu ihtimal zor gözüküyor ama onu gelecek sezon başka bir takımda Premier Lig’de görmek kimseyi şaşırtmaz.