Hatipoğlu NTV Spor YouTube kanalındaki canlı yayında sarı kırmızılılara dair açıklamalarda bulundu. Öncelikle Florya ve Kemerburgaz’la alakalı konuşan Hatipoğlu “Galatasaray’ın geleceği parlak, Florya olsa da olmasa da… Sadece bir an önce finansal bağımsızlığı kazanması anlamında Florya projesi çok önemli. Galatasaray’ın orada yaklaşık 62 dönümlük arazisi var. Adnan Polat başkanımız burada komisyonun başkanlığını yapıyor. Galatasaray’ın Bankalar Birliği’ne olan borcunu ödeyip finansal bağımsızlığını kazanması önemli. Zaten çok vakit var. Projenin devreye alınması, geriye dönüşmesi en az birkaç yıl içinde mümkün. Kemerburgaz’da 14.500 metrekarelik bir tesis yapılıyor. Florya’da mevcut tesislerimizde çalışmalarımmızı sürdürüyoruz. İnşaatla ilgili çok az detay kaldı. Burada sayın Okan Buruk’un da fikirleri doğrultusunda çok uzatma olmadan, Galatasaray artık Kemerburgaz’da çalışmalara başlayacaktır” dedi.
Hatipoğlu iptal edilen sponsorluk anlaşmasıyla ilgili “14 milyon Euro 2 yıllık sadece sırt sponsorluğuyla ilgili değildi. Bu basketbol ve diğer branşları da kapsayan bir paketti. Burada yıllık 7 milyon Euro sadece Futbol takımı sırt sponsorluğu için değildi. TFF’den sponsorluğu onaylamanız gerekiyor. Bir anlaşma yaptık ve mahsurları ortaya çıkınca süratle askıya alındı. Sonrasında sözleşme feshedildi” diye konuştu. Karaborsa iddialarıyla ilgili de konuşan yönetim kurulu üyesi “Karaborsa olayı yargıda olan bir süreç. Orada tüm detaylar ortaya çıkacaktır. Eğer Galatasaray’a bir zararı varsa tek kuruşuna kadar başkanımız takipçisi olacaktır” dedi.
Elias Jelert’e inandıklarını belirten Hatipoğlu, Icardi’nin Okan Buruk’un önünde olmadığını söyledi. Hatipoğlu Cenk Ergün’ün istifasıyla ilgili “Biz göreve geldiğimizde Galatasaray’da 19 yabancı oyuncu vardı. Transferde sürecin biraz uzamasının altında da bu planlamalar yatıyor. Sezon başından beri bize transfer sürecinde çok eleştiriler yapıldı. Bunun dışına çıkıp yapılanlarda oldu. Cenk’in istifası sürpriz oldu. O da burada en çok tepki görenlerden biriydi. Bu bir başarızlığı kabul edip gidilmesiyle alakalı bir istifa değil. Cenk Ergün, ailesine kadar uzanan baskılardan dolayı tepki olarak istifa etti” dedi.
Kadıköy’de 3-1 kazanılan Fenerbahçe maçıyla alakalı “Young Boys sonrası iyi bir seri yakaladık. Kadıköy’e oyuncularımıza destek verebilmek adına gittik. Derbiyle ilgili akılda kalan en önemli problem bizim seyircilerimizin stada giriş şekliydi. 2500 kişi aynı anda orada kapı da açılmayınca sıkışıklık yaşadılar. Çok yakın arkadaşlarımız parmaklıklara sıkıştılar. O maçla ilgili en çok konuşulması gereken konu budur. Maçın öncesinde bir gerginlik de yoktu. Yöneticilerin de bu futbol gerginliğinde payı var. Futbolun tüm paydaşlarının -özellikle yorumcuların- ortamı sakinleştirecek açıklamalar yapmasından yanayım. Sadece yöneticilerin çözebileceği bir konu değil. Özhan Canaydın Başkan, Türk futbol tarihine geçmiş bir centilmenliğe sahipti. Bunlar karşılık buldukça yayılır. 6-0’lık yenilgi sonrası Özhan Canaydın’ın yaptığı tek taraflıydı. Karşı taraftan devamı gelmedi. Bir Özhan Canaydın daha çıkmadı karşı taraftan” dedi.
Hatipoğlu hakem yönetimiyle alakalıysa şunları söyledi: “Son iki sezondur hakemler ile Galatasaray arasında yaşananlar tartışıldı. Bizim geçen yıllar da dahil olmak üzere şöyle bir tezimiz var. Son 2 yıldaki tüm pozisyonlar, kabul edecekleri bir otorite tarafından değerlendirilsin. Kim ne kadar puan kazanmış veya kaybetmiş hesaplansın. O zaman gerçekler ortaya çıkar. Bunlar algı yaparak, televizyon televizyon dolaşarak hakemlerle ilgili, var olduğunu söyleyemediği yapılardan bahsedip sonra vura vura yıkmakla çözülecek bir problem değil. Bugün hakemlerden şikayet eden kulüplerin başında gelen takımın başkanı da hakemlerin hata yapacağını söylemişti. Rakip takımın başkanı bir toplantıda, MHK başkanının iyi çalışmalar yaptığını söyledi. Umarım iyi şeyler yapılıyordur. Yabancı yerli ayırt etmeksizin iyi hakemlerin Türk futbolunda görev alması gerektiğini düşünüyorum. Hakemlerin genelde iyi niyetli olduğunu düşünüyorum. İçlerinde maalesef kötü niyetli olanlar da var. Biz öncelikle doğrulardan yana olmalıyız.”