Fenerbahçe uzatmaya giden Lille maçından üç gün sonra çıktığı Göztepe deplasmanında ilk yarıyı Dzeko ve En-Nesyri ile 2-0 önde kapattı. İkinci yarıda zor anlar yaşayan sarı lacivertliler 90+5'te yediği golle sahadan 2-2 beraberlikle ayrıldı.

Süper Lig’in ikinci hafta maçında Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi’nde uzatmaya giden Lille maçından üç gün sonra ligin yeni ekiplerinden Göztepe’ye konuk oldu. Sakatlıktan dönen Ferdi ve Fred yedek kulübesinde yer alınken Jose Mourinho Dzeko ve En-Nesyri’ye ilk 11’de yer verdi. Dzeko santrfor soyunurken En-Nesyri sağ kenarda görev aldı.

Dengeli başlayan maçta ilk tehlikeyi Göztepe üretti. 18’inci dakikada Dennis’in merkeze doğru attığı pasa yay üzerinde yere düşerken şutunu çeken Doğan Erdoğan’ın vuruşunda top az farkla auta gitti. Maçta ilk yarım saatlik dilim geride kalırken Kubilay Kanatsızkuş sol çizgide İsmail Yüksek’ten sıyrılıp atak başlattı. Devamında ceza alanı içerisinde yaşanan karambol sonrası Romulu topu filelere gönderdi. Hakem Kadir Sağlam kendisine gelen VAR uyarısı sonrası monitöre gitti ve Kubilay’ın İsmail’in ayağına bastığını tespit ederek gol kararını iptal etti. Karşılaşmada ilk yarının uzatma anları oynanırken Osayi-Samuel, En-Nesyri’nin ara pasıyla ceza sahasına girdi ve Djalma’nın müdahalesiyle yerde kalınca hakem penaltı noktasını gösterdi. Vuruşta Dzeko top ve kaleciyi farklı köşelere gönderip takımını 1-0 öne geçirdi. Golün ardından uzatmanın son anlarında tabela 45+7’yi gösterirken Szymanski’nin etkili ortasına dar açıdan kafayı vuran En-Nesyri Fenerbahçe kariyerindeki ilk golünü atarak takımı adına farkı ikiye yükseltti. Gürsel Aksel Stadı’nda soyunma odasına konuk ekibin uzatma dakikalarında attığı iki gol sonucu 2-0’lık skorla gidildi.

Kara gece: Fenerbahçe Başkanı Ali Koç saldırıya uğradı

Karşılaşmanın devre arasında olaylar yaşandı. Tribüne giremeyen Fenerbahçe taraftarlarının durumuna bakmak için protokoldeki yerinden ayrılıp taraftarlarının olduğu bölüme giden Ali Koç ikinci yarı başladıktan sonra bölgeden geri dönerken Göztepe seyircisinin tepkisiyle karşılaştı. Yabancı maddelerin atıldığı bölümde Ali Koç’u arkadan bir kişinin ittirdiği görüldü. Ali Koç darbe sonrası yere düştükten sonra spor şube polisleri ve özel güvenliklerin kümelendiği alanda arbede yaşandı. Hakemin oyunu durdurmak zorunda kaldığı sekansın ardından Koç ve çevresindekiler sahadan çıktı.

Ali Koç protokol tribününe dönerken aldığı darbe sonucu yerde kaldı.

İkinci devrenin başında yaşanan olaylar sonrası verilen duraksamanın ardından oyun yeniden hareketlendi. Bu bölümde yenik durumdaki Göztepe taraftarlarının da etkisiyle daha etkili olmaya başladı. Devamında Fenerbahçe Tadic ve En-Nesyri’nin ayağından net fırsatlardan yararlanamadı. Dakikalar 68’i gösterirken Tijanic’le sağdan korner kullanan Göztepe Koray Günter’in penaltı noktasına yakın bölgeden bomboş pozisyonda vurduğu kafa vuruşunun ağlara gitmesi sonucu farkı bire indirdi. Golün sonrasında daha da iştahlanan İzmir temsilcisinin arayışları son anlara kadar sürse de Livakovic başarılı kurtarışlarla kalesini korumayı başardı. 90’ıncı dakikada oyuna sonradan giren Cenk Tosun’un savunma arkasına sarkıp içeriye çevirdiği topun ardından Fenerbahçe gole çok yaklaştı ancak yaşanan karambolde Göztepe savunması topu uzaklaştırmayı başardı. Verilen altı dakikalık uzatmanın beşinci dakikası oynanırken Göztepe sağ kanattan etkili geldi. Taha’nın ortasında Juan’ın göğsüyle indirdiği topa soluyla gelişine çok etkili vuran Romulo, Livakovic’i hareketsiz bıraktı ve takımı adına beraberlik golünü kaydetti. Kalan sürede sarı-lacivertliler duran top şansı yakalasa da Szymanski’nin vuruşu barajı geçemedi. Fenerbahçe, 2-0 öne geçtiği maçta Göztepe’nin geri dönüşüne engel olamayınca İzmir’de iki puan bıraktı.

Maçın ardından konuşan Jose Mourinho şöyle konuştu: “Bazı şeyler benim kontrolüm dışında, bunlar kültürel şeyler. Ama öyle gözüküyor ki benim bunlara adapte olmam gerekiyor. Çünkü bu durum tam tersi değil. Benim adapte olmam gerekiyor. Çünkü buraya gelen benim. Yabancı olan benim. Bu durumu değiştiremem. Dolayısıyla benim adapte olmam gerekiyor. Maçın ikinci yarısında ilk yarıda bulamadığımız boşlukları bulduk, üçüncü golü atıp maçı bitirecek fırsatlar yakaladık. Maç 2-1’e geldikten sonra da yakalamış olduğumuz net pozisyonlar vardı. Birisi Cenk Tosun’un arka direğe çıkardığı top, bir tane de ondan önce Saint-Maximin’in solda girmiş olduğu bir pozisyon vardı. Dolayısıyla birinci sebep olarak bunu gösterebilirim. Maçları bitiremiyoruz. Maçları öldürecek fırsatları değerlendiremiyoruz. Diğer bir sebep olarak da şunu söyleyebilirim, yeteri kadar akıllı davranmıyoruz saha içerisinde rakiplerin bize karşı yapmış olduğu gibi. Oyuncularım da rakiplerinin yaptıkları gibi yerde yatmalı, sakatlık taklitlerinde bulunmalı. Ben sihirbaz değilim sadece tecrübeliyim. Ama oyuncularıma şunu söyledim eğer bir gol yersek, bir gol bulurlarsa taraftarın desteği de arkalarında olur. Dolayısıyla maç ortada olur. İkinci yarıda dediğim gibi oldu, inanılmaz bir destek vardı taraftarlarından. Dolayısıyla sebep olarak bu ikisinin karışımı diyebilirim. Hem maçları bitirecek, öldürecek hırsa sahip olmamak hem de diğerleri gibi akıllı davranmamak. Bazı ülkelerde buna anti futbol deniyor. Bazı ülkelerde akıllı davranmak deniyor. Bizim de onlar gibi olmamız gerekiyor. Aynı zamanda pozitif bir şey de söylemek istiyorum, şunu söylemekten memnuniyet duyuyorum ki bu maçta hakem iyiydi.”

‘Fırtınam felaketim hasretim’ mi, ‘Sevdikçe sevesim geliyor’ mu?