Beşiktaş’ta yürüttüğü genel sekreterlik ve saymanlık görevlerini bırakan ancak seçime kadar yönetim kurulu üyesi olarak kalmaya devam edeceğini açıklayan Kaan Şakul, HT Spor’da yayınlanan televizyon programına katılarak önemli açıklamalarda bulundu. Kendisini hedef alan Samet Aybaba’ya yanıt veren Şakul, hakkındaki iddialarla ilgili de hukuk yoluna gideceğini söyledi.
Hasan Arat’ın istifa sürecini ve kendisinin bu süreçte yaşadıklarını anlatan Şakul, “Başkanın özellikle Galatasaray maçından sonra başlayan süreç ve sağlık sorunlarından dolayı ‘Ben yorulmaya başladım dediği’ bir süreç var. Aslında Hüseyin Yücel ile ikna ettik ancak Göztepe maçına kadar. O maçtan sonra Hüseyin Yücel ile beni çağırarak ‘Kararım kesin.’ dedi. Başkanın mayıs ayına kadar kalması için çaba sarf ettik. Maccabi maçından sonraki gün öğlen Hasan Arat beni aradı ve ‘hakkını helal et kardeşim ben ayrılıyorum’ dedi kapattı. Acayip şaşırdım çünkü hepimiz beraberiz demiştik. Sonra yönetim kuruluna da WhatsApp aramasıyla haber verdi ve akşam açıklama yaparak ayrıldı. Bana yapılan saldırılar nedeniyle istifa etmek istedim. Tüm yönetim kalmamı istedi ancak Hüseyin Başkana istifa mektubumu verdim. Hüseyin Başkan ‘Kaan ağabey sensiz yürüyemem, bu gemiyi beraber limana yanaştıralım’ dedi. Mektubu yırttı attı” dedi.
Sportif direktör tercihi…
“Satışa yönelik bir ışık olmaması sebebiyle başkan, bize bir sportif direktör aradığını söyledi. Ondan sonra sportif direktör olarak ilk görüşülen isim Devin Özek oldu. Başkan onunla anlaşmak üzereydi ama bir şekilde olmadı. Daha sonra Devin Özek haberleri çıkmaya başladı. Başkan bir sürü aday buldu, bazıları dünya çapında bazıları da az bilinen isimlerdi. Yönetim kurulumuzdan bir arkadaşımız ise başkana ‘Brad Friedel’i önerdi. Bunu suç atmak için söylemiyorum. Ondan sonra da başkanımıza anlattım, o da bir görüşelim dedi.”
Samet Aybaba’ya yanıt
“Ben Samet Aybaba’ya her zaman ağabey demişimdir. Yarın gördüğümde yine derim. Samet ağabey iyi bir insandır fakat dediğini yaparsan iyidir. Fakat biraz ters düşmeye başladığın zaman o günkü basın toplantısındaki gibi olur. Ama canı sağ olsun. Benim Samet ağabeyle kişisel hiçbir sorunum olmadı ama iş anlamında oldu. Bana göre bunların kişiselleşmemesi gerekiyordu. Bütün hikayelerde kendisi beni suçladı. Bizim Samet ağabey ile sıkıntılarımız Nisan ayında başladı. Kulüpte herkesin sorumlulukları var, para konuları da bendeydi. Hiç kimse bugüne kadar bu konuda bana bir saygısızlık yapmadı. Fakat Samet ağabeyde biz bunu yakalayamadık. O istiyor ki, ben alayım, ben satayım, parasını da ben belirleyeyim herkes tamam desin. Nisan ayından sonra hikaye şu; Samet ağabey başkana, “Ben genç oyunculara zam yapmak istiyorum, bir oyuncunun da kontratına artış yapmak istiyorum” diyor. Başkan da bunu Kaan’la konuş deyince Samet ağabey de bana mesaj attı. 2 yıl kontratı olan oyuncuya acayip bir artış istedi. Ben de kendisine ‘Yarın transfer toplantısı var, genç oyuncular sorun değil ama bu arkadaşımızın iki tam sezonu var, sakatlıktan yeni çıkmış niye bu oyuncunun maaşını 3.5-4 katına çıkartıyoruz’ dedim. Samet ağabey ise toplantıyı beklemeden ertesi sabah basını çağırıp, oyuncuya zam için imza attırdı.”
‘Sahte imza atamam, imza yetkim yok’
“Ben ’37 milyon euroluk oyuncu satacağım’ demişim. Benim öyle bir yetkim yok. Ben olayı finansal açıdan anlattım onlara, gereken para bu dedim. Sahte imza atamam çünkü benim imza yetkim yok. Başkan ve ikinci başkan bir oyuncuya teklif göndermiş. Arkadaş da teklifi yaparken, Samet Aybaba’nın elektronik imzasını kullanmış. Sonra Samet Aybaba bu duruma tepki gösterdi. Başkan da Hüseyin Yücel’e, “Samet Aybaba, ‘İmzam kullanıldı zaten oyuncuyu da istemiyordum’ dedi bu olay nedir?” diye sordu. Başkan konuyu dinledikten ‘Böylesi daha dürüstçe olur’ diyerek teklifi geri çektirdi. Ben ise bu olayların içinde hiç yoktum.”
‘Samet Aybaba’nın da imza yetkisi yok’
“Samet Aybaba’nın imza yetkisi yok. Samet Aybaba’nın imza yetkisi yokken dünya kadar insana genel menajerlik yetkisi vermiş. Başkan söyledi bana, hepsini iptal ettirmiş. Yani kulüpte imza yetkin yok senin, olmayan imza yetkinle imza atıyosun. Futbolculara direkt ulaşma yetkimiz varken, araya başka bir aracı sokuyorsun ve yetki veriyorsun. Senin imza yetkin yok, bu bir suç. 2-3 kişiye veriyor bu yetkileri. Bunların hepsinin listesi var. Bunlar sonradan ortaya çıkan şeyler. Çoğunun yetki süresi de bittiği için başımıza bişey gelmiyor. Sen nasıl olmayan yetkinle, yetki belgesi veriyorsun menajerlere.”
‘Gedson ve Bakhtiyor için 27.5 milyon euro’ya anlaşmıştık’
“Gedson ve Bakhtiyor için Zenit’le transfer anlaşmasına vardık. 32.5 milyon Euro istemiştik. 27.5 milyona anlaşmıştık. Sonra basında bir haber çıkıyor. Biz sahtekarız herhalde. Gedson’un biliyorsunuz yüzde 50 bonservisi Benfica’da. Biz Gedson’u ucuz gösterip daha fazla para kazanacakmışız. Kulüp bunu gördü, “Kusura bakmayın” dedi. Haberleri ciddiye almışlar. Biz sezona iki transferi yapmış şekilde girecektik. Maaliyetimizi ona göre ayarlamış olacaktık. Bilin diye söylüyorum.”
Samet Aybaba, Muleka transferini bozdu iddiası…
“Hoca, Muleka’yı kadroda düşünmüyordu biz de kendisiyle konuştuk. Arabistan’dan bir kulüple, 750 bin euro kiralama, 3.25 milyon euro ligde kalırlarsa satın alınacak opsiyonuyla anlaştık. Muleka, Arabistan’a gitmek için hocaya yalvarmış. Belki bizden aldığı maaşın 2.5 katını orada alacaktı. Böyle olunca hocanın da kararıyla oyuncu ayrılacaktı. Sonrasında Muleka bir anda gitmekten vazgeçti. Beşiktaş’tan üst düzey bir yöneticinin Muleka’yla konuştuğu iddia ediliyor. Fikrim var ama kim bu bilmiyorum. Oyuncu da buna inanmış kalmış. Transferi yatıran bu oldu. Muleka, menajeri vasıtasıyla bunları söyleyenin Samet Aybaba olduğunu ifade etti.”
Joao Mario tercihi…
“Bir şekilde Joao Mario gündeme geliyor. Özellikle Hüseyin başkan, “Hoca bize ısrarla sol ayaklı sol kanat soruyor. Nereden çıktı Joao Mario?” diyordu. Baktığımız oyuncular olmadı deniyor. Hoca da kendisine bu oyuncu gelince tamam diyor. İstediği farklı ama Şampiyonlar Ligi seviyesi oyuncu, Rafa’yla iyi arkadaş vs. sebeplerden dolayı kabul ediyor. Hikaye Thierry Henry örneğiyle anlatılıyor. O fikri söyleyen Giovanni van Bronckhorst, sonra transferi Kaan Şakul yaptı oluyor. Ayıptır yahu!”
‘Hoca Can Keleş’i istedi’
“Karagümrük Başkanı ile ben görüştüm. Çünkü hoca, Can Keleş’i istemişti. Biz başka bir oyuncu alacaktık. Başkan ve Hüseyin Yücel ile oyuncu için görüştük. Fakat anlaşılamadı o oyuncu ise şu an rakiplerden birinde oynuyor. Hocaya da bildirildi bu. Ondan sonra hoca da o mevkiye yerli bir oyuncu istediği için analitik nedenlerden dolayı da Can Keleş’i seçmiş. Daha sonra para işine ben baktığım için bana geliyor bu isim. Süleyman başkanla görüşmemi istediler. Ben de aradım, 4 milyon eurodan 2.7’ye kadar indirdik bonservisi. Başkana durumu aktardım o da onay verdi.”
‘Gio dedi ki Ndour, Musrati’yi tamamlar’
“Giovanni van Bronckhorst, Cher Ndour’un Musrati’yi çok iyi tamamlayacağını söyledi. Hüseyin başkan, çok fazla araştıran bir insan. Dışarıda danışmanları var. Onlara Emirhan Topçu için ve Cher Ndour için rapor hazırlatmış. İki raporda son derece olumluydu. Samet Aybaba’nın olumsuz dediği rapor nerede bilmiyorum.”
‘Bir daha görev almam’
“Ben ağzımın payını aldım. Benim yaptığım tek bir tane yanlış iş yoktur. Samet Aybaba’nın basın toplantısın ardından hemen kulübe gittim. Denetim kuruluna, göreve başladığım günden bu güne kadar yakınlarım dahil her şeyin araştırılmasını istemek için kulübe gittim. Beşiktaş’ta görev almayı bir daha asla düşünmüyorum.
‘Aybaba’nın primi hocanın iki katı’
“Esas bütün hikayenin koptuğu olay prim listesi. Liste çok kalabalık 70 civarında kişi var. Samet Aybaba’ya hocanın iki katı prim yazılmış. Hoca bunu görünce bozuk attı. Hasan Arat ve Hüseyin Yücel ile konuştuk. Ben “İki kat prim mümkün değil.” dedim. Ağustos gibi yaşanıyor bu olay. Orada tekere çomak soktuk.”
‘Ümraniye’de huzur sağlanamadı’
“Beşiktaş camiasına mesaj: İnşallah çok adaylı bir seçim olur. Birbirinden nefret eden başkanlar göreve gelmesin. Lütfen oyuncuları günah keçisi ilan etmeyin. Sadece sol kanat gelmedi diye mi böyle oldu Ümraniye’de huzur sağlanamadı. Çok daha önceden sağlaması gerekirdi. Bunun sorumlusu da biziz. Takıma sahip çıkın. İnşallah derbiyi kazanırız.”