Barcelona Lionel Messi’nin ayrılığından sonra bir süredir yeni yıldızını ve yeni kimliğini arıyor. Bu kimliğin kazandırılması için Joan Laporta yönetiminin ilk hamlesi La Masia’dan yetiştikten sonra kulüple tarihi başarılara ulaşan Xavi’yi takımın başına getirmek oldu. Ancak Xavi ve kulüp arasındaki ipler 2023-24 sezonu devam ederken koptu. Takım her ne kadar hocanın kalması yönünde tavır alsa da Xavi’yle yollar sezon sonunda ayrıldı.
Bu ayrılık sonrası Barça’nın hangi teknik direktöre gideceği tartışma konusuydu. 2015’teki Luis Enrique dönemi sonrasında bu anlamda istikrar yakalayan bir isim yoktu. Bu durum kulübün geleceği için endişe yaratıyordu. Zira o tarihten beri Şampiyonlar Ligi kazanamayan Barça aynı süreç içinde beş kez Şampiyonlar Ligi kazanan Real Madrid’e karşı fazlasıyla geride kalmıştı. Ayrıca Messi’nin ayrılığı sonrası LaLiga’da ezeli rakiplerine karşı kuracakları üstünlük de soru işaretiydi.
Bu noktada Barcelona yönetimi Bayern Münih ve Alman Milli Takımının eski çalıştırıcısı Hansi Flick’e görev verme kararı aldı. Bu kararın ardından bazı soru işaretleri vardı. En başta Flick geldikten sonra İlkay Gündoğan’la yollar ayrılmıştı. Dani Olmo’ya 55 milyon euro’luk yatırım dışında büyük bir transfer yoktu. Zaten maddi imkansızlıklar da bu transferden fazlasına el vermiyordu. Kanat mevkisi için Nico Williams’la uzun süre ilgilenilmiş ancak bonserviste anlaşma sağlanamamıştı. Bu bölgede Raphinha rol alacak, en ileride 36’lık Robert Lewandowski olacaktı. Diğer kanatta 17 yaşındaki Lamine Yamal İspanyol futbolunun son elması olarak parlayacaktı. Kadro derinliği büyük soru işaretiydi. Orta sahada bir yıl sonra iyileşen Gavi ve Pedri gibi isimler vardı ancak onları yedeklemesi beklenen Frenkie De Jong’un ne zaman sağlığına kavuşacağı belli değildi. Üstelik Marc Bernal de sezonun henüz ikinci maçında uzun süreli sakatlık geçirecekti. Bunun da üstüne kulübün gediklisi kaleci Marc Andre Ter Stegen de sezonu kapatacaktı.
Ancak Flick dokunuşu 10 hafta geride kalırken kendini belli etti. Gösterişli skorlarla sezona başlayan Barcelona her geçen hafta daha iyi performans göstermeye başladı. Kritik Bayern Münih üstü Real Madrid fikstürüne toplamda 12 resmi maçta 10 galibiyet alarak geldiler. Önce Şampiyonlar Ligi’nde Bayern Münih’i 4-1 yendiler. Ardından Real Madrid’le LaLiga maçı için Madrid’e hareket ettiler. Bu maça rakiplerinin üç puan önünde çıkıyorlardı. Her ne kadar sakatlığı bulunan oyuncuları olsa da Real Madrid hala elinde Kylian Mbappe’den Vinicius’a yıldızlarla dolu bir kadro vardı. Ancak ritmini bulup rüzgarı arkasına alarak Madrid’e gelen Barcelona, ikinci yarıda rakibini bozguna uğrattı. Formda golcü Robert Lewandowski 54 ve 56. dakikalarda ağları sarsarken Lamine Yamal attığı golle El Clasico tarihinin en genç golcüsü oldu.
Maç 4-0 biterken noktayı koyan isim Raphinha’ydı. Barcelona 11 maçta 10 galibiyetle 30 puan toplayıp LaLiga’da liderlik koltuğunu sağlama aldı. Real 24 puanda kaldı. Hansi Flick Barcelona’sı ligde tam 37 gol atıp yalnızca 10 gol yiyerek bu aşamaya geldi. Flick’in en iyi dokunuş yaptığı isimlerden Raphinha bu sezon toplam 14 maçta 10 gol ve 9 asist katkısına ulaştı. Takımın genç süper yıldızı, Barcelona’nın gelecekte takımı üstüne kuracağı isim Lamine Yamal ise 6 gol 7 asiste erişti. Barça, Real Madrid galibiyetiyle rakibinin LaLiga’da yenilmezlik serisi rekorunu kırmasına da engel oldu. 42 maç sonra yenilen Real 43 maçlık rekoru kıramadı. O rekorun sahibi de zaten Barcelona’ydı. Barça rakibine bu sezon pabucun pahalı olduğunu Alman teknik direktörünün liderliğinde gösterdi. Belki de 10 sene sonra bekledikleri o lidere, o eski günlere kavuşturacak teknik patrona kavuştular ve şimdilik dar denebilecek bu zor kadroyla yola doludizgin devam ediyorlar.