Carlos Vinicius Alves Morais, 1.90 boyundaki sol ayaklı Brezilyalı. Aynı meslekten ekmek yiyen çoğu vatandaşı gibi o da favelalardan gelme. 2014’te katıldığı Santos, onu bu köhne hayattan çıkaran bir biletti. Devamında çeşitli kulüplerde geçen üç sezonluk Brezilya macerası ve ardından Portekiz’e transfer olup Avrupa’ya yelken açış. Fakirlikten gelme pek çok sambacının düzgün hayat şartlarına doğru giderken adımladığı basamakların bir benzerinden geçti Vinicius.
Brezilyalı yeteneklerin pek çoğunun izlediği rota onun da kaderinde çiziliydi. Kabuğundan çıktığında kendini arıyorken bulduğu yer Portekiz topraklarından başkası değildi. Real SC’yle geçirdiği ilk sezonu Portekiz’e gözleri diktirtecek cinstendi. 20 gol ve beş asistle biten sezonun sonu Vinicius’un kaderine bu sefer çizmenin güneyine bir bilet daha kesti, yeni durak ona 4 milyon euro bonservis ödeyen Napoli’ydi.
Napoli alır almaz Rio Ave’ye kiraladı, çünkü Portekiz gelişimine yatırım yaptıkları sambacının konfor alanıydı. Ardından kabuğundan sıyrılması için altı aylığına Monaco’ya gönderdi. Monte Carlo’nun zenginliği genç Brezilyalının değerini de olumlu etkiledi.
Napoli’ye kiradan geri dönen oyuncuya Benfica 17 milyon Euro verdi. Napoli’nin formasını yeşil sahada hiç giymeyen sambacı Maradona’nın kulübüne bir senede 13 milyon euro kâr getirdi. Benfica’da geçen ilk sezonunda 22 gol atıp yedi tane de gol pası verdi. Artık bu yetenek Kıta Avrupası’na sığamaz haldeydi. Ada kulüpleri onu gözüne kestirdi, Vinicius’un bindiği gemi yelkenlerine rüzgarı bu sefer Britanya adasına yolculuk için doldurdu.
Tottenham onu 43 milyon euro satın alma opsiyonuyla kiraladı, Vinicius artık büyük ligin oyuncusuydu. Spurs’te 10 gol ve üç asistle oynadı fakat Harry Kane’in olduğu yerde santrfor olarak barınmak zordu, o da bunu yapamadı. Tam yeniden Benfica’ya dönüyor derken bu sefer de kader onu Hollanda’ya götürdü, Fenomen Ronaldo’nun adını dünyaya tanıttığı kulüpte onun mevkisine gelip 9 numaralı formasını giyen bir başka Brezilyalıydı. İşte bu genç yaşında yokluktan gelme bir çocuk olarak sayısız ülke gezen, her şeyi gören Vinicius bu baskıyı kaldıramadı. PSV’de geçen günleri ne kulüpten ne de taraftardan geçer not alamadı.
2022’de artık bir yere bağlanmalıydı, kariyeri kirada Avrupa’yı gezmekle geçen Vinicius’a birileri kapısını açıp kalıcı bir yer olmalıydı. Bu adres yine İngiltere’den geldi, Fulham sambacıyı bonservisiyle kadrosuna kattı. Fulham formasıyla ilk sezonda beş gol attı, mevcut sezonun da ilk yarısında üç gol kaydetti. PSV sonrası düşen kariyerini Fulham da toplayamadı, böyle olunca kiralık gezme dönemi yeniden başladı, Bu sefer rota İstanbul’du, Galatasaray Vinicius’a kapılarını açan yeni takım oldu. Sambacı’da Türkiye’yi gezi rotasına ekleyip 10 yıllık kariyerindeki yedinci ülke olarak bir köşeye not etti.
Parçalı formayla ilk maçına Türkiye Kupası’nda Bandırmaspor’a karşı sahne alan Vinicius Cim-bom’a golle merhaba dedi. Pivot santrfor özellikleriyle öne çıkıp sırtı dönük oynama becerisini sahaya yansıtan Brezilyalı için Türkiye ve Galatasaray yolculukta durup iki çay içilen bir dinlenme tesisi mi, yoksa uzun süre kalınıp ev gibi görülen bir nokta mı olacak, bunu zaman gösterecek.