Ocak ayının başında memleketim Mersin’e gittim. Yoğun geçen bir senenin ardından, ailem ve arkadaşlarımla bir hafta zaman geçirmenin iyi olabileceğini düşündüm. Bu bir haftalık süreç her ne kadar rutin hayatımın klişelerinden sıyrılmak için şans olsa da basketbol her anımın vazgeçilmezi olduğu için bulduğum fırsatı değerlendirmek istedim. Bunun üzerine 7 Ocak’ta oynanan Çukurova Basketbol – Fenerbahçe Alagöz Holding maçına gitmek benim için kaçınılmaz aktivitelerden birine dönüştü.
Sadece Türkiye’de değil Avrupa’da da zirveye oynayan iki takım Çukurova Basket ve Fenerbahçe
Bana basketbol tutkusunu kazandıran, çocukluğumda elimden tutup beni maçlara götüren annemle beraber kalkıp, şehrin merkezine uzak olsa da evimize son derece yakın olan Servet Tazegül Spor Salonu’nun yolunu tuttuk. Küçüklüğümde Edip Buran Spor Salonu’nun yolunu defalarca arşınlamış ben ve annem için yıllar sonra Mersin’de maça gidecek olmak güzel bir nostalji niteliği taşıyordu. Maçın sadece Türkiye’de değil Avrupa’da da iddialı olan iki takım arasında oynanacak olması ayrıca özeldi. Eski zamanlarda Mersin Büyükşehir Belediyesi maçlarına ne kadar heyecan ve şevkle gittiysem, adres ve takım ismi değişse de yine memleketimin takımının maçına ve yine yanımda annemle aynı şevki besleyerek gittim.
Maç bittiğinde tabela Mersin ekibinin 77-68’lik galibiyetini gösteriyordu. Lig mücadelesi için kritik maçta Çukurova Basketbol Fenerbahçe’yi ikili averajda üstünlüğü alarak mağlup etti. Fakat beni maçtan, kadın basketbolunun önde gelen iki takımının performansından ve ortaya çıkan sonuçtan çok atmosfer etkiledi. Salona girdiğimde annesiyle beraber maça gelen tek çocuğun ben olmadığımı fark ettim. Şehir merkezine uzak olmasına rağmen birçok insan, cumartesi öğleden sonrasını çoluğuyla çocuğuyla Servet Tazegül’de geçirmeye karar vermişti. Uçuk bilet fiyatlarının ülkenin büyük kesimini etkilediği günümüzde, Yenişehir Belediyesi’nin şehir merkezinden kaldırdığı otobüslerle girişin ücretsiz olduğu bu maça gelmek, bir ebeveynin çocuğuna basketbol sevgisini aşılaması açısından kaçınılmaz bir fırsattı.
Başkan Çevigen: başarılı oldukça seyirci geliyor
Çocukluğumda basketbol şehri olan Mersin’in yeniden bu yapıya büründüğünü görmek beni mest etti. Maçın sonucundan bağımsız yaptığım çıkarım, doğup büyüdüğüm ve basketbola gönül verdiğim şehrin doğru yolda olduğunu yönündeydi. Sayın Başkan Serdar Çevirgen’e merak ettiklerimle alakalı sorularımı hazırlarken de değinmek istediğim konu bu atmosfer oldu. Henüz 2017’de kurulan kulübün, 7500 kişilik bir salonu birçok Avrupa maçında doldurmasını, görece kısa sürede bu seviyeye gelinmesini nasıl değerlendirdiğini ilettim başkana. Çevirgen’in cevabı şu şekilde oldu: “Benim anlayışıma göre 6 sene, kadın basketbolu dinamikleri bağlamında kısa bir zaman değil, bu yapılanmayı ve başarıları yapabilmek için. Özellikle taraftar tabanı yaratıp, dolu tribünlere oynayan bir organizasyon yaratma bağlamında. İç saha maçlarımızı oynadığımız Servet Tazegül Spor Salonu ulaşım bakımından handikaplı fakat çok modern bir tesis. İlk zamanlarımızda seyircimizi oraya, kendi bütçemizden yarattığımız imkanlarla taşıyorduk. Sonrasında belediyelerimizden aldığımız destek bize çok yardımcı oldu. Şu anda, lig maçlarımızı 2.000 seyirci ortalamasına oynuyoruz. Avrupa maçlarımızda ise bu salonu dolduruyoruz. Bunlar kadın basketbolu için çok ciddi sayılar. Ligdeki final serimizde de dolduracağımıza eminiz salonu. Tabii böylesine büyük bir taraftar tabanını yaratmak için en kısa yol başarılı olmak. Biz de bu yoldan ilerliyoruz. Altı sezonda bir Türkiye Kupası kazandık, bir Cumhurbaşkanlığı Kupası kazandık , üç lig finali, bir EuroCup, bir de EuroLeague dörtlü finali oynadık. Seyircimizdeki artarak çoğalan bu ilgi, organizasyonumuzu daha üst seviyelere çıkarma adına bizleri heveslendiriyor.”
Başarının formülü: Yetenekli oyuncular
Mersin Yenişehir Belediyesi Çukurova Basketbol Spor Kulübü, Temmuz 2017’de Girne Üniversitesi’nin lig haklarının satın alınmasıyla kuruldu. Mersin’de kadın basketbol heyecanını yeniden en üst seviyeye taşıyan kulüp henüz ikinci sezonunda da lig finali oynamayı başardı. Ardından Başkan Serdar Çevirgen’in saydığı başarılar ardı arkası kesilmeden geldi. Fakat başarı yolunda adımlar atmak, yetenekli oyuncuları düzenli olarak kadroda barındırmaktan ileri geliyor. Çukurova Basket, bu bağlamda sezon başında dünya yıldızlarının da olduğu bir kadro kurdu. Fakat bu kadro sezon içinde istenmeyen bazı gelişmeler sonucu değişime uğradı.
İki yıldız takımı bırakıp gitti
Bu değişime rağmen Final Four yapmayı başaran takım için Çevirgen, şunları söyledi: “Sezon başındaki planlamamızın en önemli rollerini üstlenen iki yıldızımız aramızda değil şu anda. Bu iki isimden, dünyanın en büyük yıldızlarından biri olarak görülen Jonquel Jones ile davalık durumdayız. Jonquel herhangi bir sebep göstermeden, Cumhurbaşkanlığı Kupası maçına 24 saat kala sözleşmesini tek taraflı feshettiğini bildirdi kulübümüze. FIBA’ya başvurarak gerekli davaları açtık. Büyük bir ceza alacağını düşünüyoruz. Bir diğer oyuncumuz DeWanna Bonner ise elindeki sakatlığı sebep göstererek ülkesi ABD’de fizik tedavi olmak istediğini söyleyerek, 10 gün izinli olarak ayrıldı. Kulüp doktorlarımızın gerek görmediği bir ameliyatı, bizim iznimiz olmadan gerçekleştirerek sezonu kapadığını bildirdi. Bu tarz durumlar ne yazık ki kadın basketbolu özelinde, diğer branşlara kıyasla daha fazla yaşanıyor. Biz de bu durumlara alıştık artık.”
Çukurova Basketbol’un iddialı yapısı gereği Türkiye’de rekabet ettiği takım Fenerbahçe. Play-off aşamasında olduğumuz ING Kadınlar Basketbol Süper Ligi Nilay Aydoğan Sezonu’nu lider olarak tamamlayan Mersin ekibi, sezon başında da Fenerbahçe’yi yenerek Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı kazanmıştı. Son zamanlarda üstünlük kurdukları Fenerbahçe’yle aralarındaki rekabet hakkında sorduğumuz soruya Çevirgen, “Elbette bize karşı bir tedirginlikleri olacaktır. Fakat Fenerbahçe büyük camia ve böyle maçları oynamaya alışıklar. Biz de iyi bir ekibiz ve final serisinde sonuna kadar mücadele edip, normal sezonu lider bitirdiğimiz gibi, play-off’ları da şampiyon olarak bitirmek istiyoruz.” dedi.
Çevirgen: Iniguez en değerli figürlerden birisi
Sezon içinde koç değişimi yaşayan Çukurova Basketbol, daha önce Fenerbahçe’yle de iki kez F4 oynama başarısı gösteren, Avrupa’nın önde gelen koçlarından Roberto Iniguez’le anlaştı. Iniguez’le alakalı Çevirgen, “Roberto Iniguez kadın basketbolunun en değerli figürlerinden birisi. Kariyerindeki 9. dörtlü finali oldu bizimle birlikte. Biz kendisini 2 sezondur istiyorduk fakat şartlar bu seneyi gösterdi. Çok da memnunuz böylesine önemli bir figürün organizasyonumuzda ve ülkemizde olmasından” diye konuştu.
“Mantığım Familio Schio, duygularım Fenerbahçe diyor”
Hafta sonu gerçekleşecek Final Four’un yarı finalinde ev sahibi USSK Prag’la karşılaşacak Mersin ekibi, maçı kazanması halinde finalde Familo Schio – Fenerbahçe Alagöz Holding eşleşmesinin galibiyle karşılaşacak. Başkan Çevirgen’e hem duygusal hem mantıksal açıdan finaldeki rakip tercihini sorduğumuzda aldığımız yanıt şöyle oldu: “Mantığım tabii ki Familo Schio diyor fakat ben duygusal olarak Fenerbahçe ile oynamanın güzel olacağını düşünüyorum. Kupanın Türkiye’ye gelmesini ülkemiz kadın basketbolu açısından çok değerli buluyorum. O gün, iyi olan kazanacak. Tek maçlı serilerde her şey mümkün. Biz Prag’a son derece formda ve kupayı alacağımıza inanmış olarak gidiyoruz.”
Doğup büyüdüğüm şehrin takımını EuroLeauge dörtlü finalinde izleyecek olmak şahsi açıdan heyecan verici bir deneyim olacak. Çukurova Basketbol hakkındaki yegane dileğimse buralarda kalıcı olabilmeleri ve Fenerbahçe Alagöz Holding gibi EuroLeague dörtlü finallerinin gedikli takımlarından olabilmeleri. Zira Başkan Çevirgen, Prag’daki organizasyon için başvuru yaptıklarını ancak daha önceki iki senede Türkiye’de düzenlenen organizasyonun üçüncü sene üst üste Türkiye’de düzenlenmemesi adına Mersin’e verilmediğini dile getirmişti. Şöyle bir düşününce, Mersin’deki bir dörtlü finali yerinde izlemek büyük ayrıcalık olacaktır.