NBA’de normal sezonun son gününde belki en kritik maç Minnesota Timberwolves ile New Orleans Pelicans arasında oynandı. Kazananın konferansını 8. bitireceği karşılaşmada maçın önüne geçen Rudy Gobert’in takım arkadaşı Kyle Anderson’a attığı yumruktu.

Kutluhan Kocadağ

Bu labirentte

Gecenin kör olduğu yerde

Operadaki Hayalet orada

Senin zihninin içinde

Bu sözler Nightwish’in çok sevdiğim parçası Phantom of the Opera’nın son kısımlarından ufak bir alıntı. Timberwolves’un içinde bulunduğu durumu nasıl açıklayacağımı düşünürken kulaklığımda çalan parça bana yol gösterdi desem yanlış olmaz. Zira takımın son gece yaşadıklarıyla kulağımda duyduğum tınıları birleştirince bir korelasyonun ortaya çıktığını düşündüm.

Timberwolves, inişli çıkışlı geçen, beklentilerin arttığı sezonun sonunda adeta sinir patlaması yaşadı. Aslında maç onlar adına fena başlamadı fakat ilk molanın ardından üst üste beş şut kaçırıp iki de top kaybedince işler sarpa sardı. Fark bir anda çift hanelere geldi. Maçı kazanan sekizinci olup Lakers’ın play-indeki rakibi olacaktı. Yani en kötü ihtimalle Lakers’a yenilse dahi 9-10 eşleşmesinin galibinin karşısına ev sahibi çıkıp play-off şansını o maçta zorlayacaktı. İkinci çeyrek Wolves adına fena başlamadı hatta fark bir ara beşe kadar indi ancak skor tekrar 48-36’ya gelince koç Chris Finch oyuna müdahale etmek için mola aldı. İşte ne olduysa o molada oldu.

NBA’de izleyici rekoru kırıldı!

Hayaletler

Kenara gelindiğinde Rudy Gobert ve Kyle Anderson arasında hararetli bir konuşmanın olduğu gözlendi. Her takımda olabilecek, her sezon belli başlı gerilimi yüksek maçlarda gördüğümüz tartışmalardan biri gibi görünüyordu. Ancak tartışma şahsen benim yakın tarihte eşine benzerine rastlamadığım bir şekilde bitti.

Gobert, Anderson’a yumruk attı. Takım arkadaşları ikiliyi zar zor ayırdı. Minnesota takımı, bu hareketinden sonra Rudy Gobert’i evine gönderdi. Kyle Anderson ise mola sonrası sahaya dönen beşin bir parçasıydı. Daha sonra ESPN’den Adrian Wojnarowski’nin haberine göre Gobert, takım arkadaşı Anderson’ın kendisine sürekli sinkaflı küfürler etmesinden bıkmış ve sonucunda bu hareketi yapmıştı. Maçın o anına kadar savunmada pek de iyi bir sınav vermeyen Gobert’in yumruğu, hem takım arkadaşına hem de anın stresine karşı geliştirdiği savunma mekanizmasının ürünüydü.

Aslında Gobert olay yaşanmadan birkaç gün önce verdiği röportajda Kyle Anderson’ın takım arkadaşlarını zorlayıcı tavırlarla liderlik etmesini övmüştü. Fransız şöyle demişti: “Kyle kazanmak istiyor. Konuşma tarzı biraz ofansif ama bunu kişisel algılamıyorum. Pozitif algılıyorum o benim en iyi Rudy olmamı istiyor. Onun rekabetçiliğini seviyorum. Bu sezonki takımın büyük bir parçası.”

Öyle görünüyor ki Rudy bu kez o kaba dili kişisel algıladı. Takımının savunma lideri olması beklenen ve önceki yaz uğruna tam 5 birinci tur draft hakkıyla beraber Jarred Vanderbilt, Malik Beasley gibi isimler feda edilen Rudy Gobert, play-in maçında Los Angeles Lakers karşısında takımını yalnız bırakacak. Dün akşam kaynaklara düşen habere göre Gobert, bir maç ceza aldı. Yani Wolves Lakers’a yenilir de ikinci play-in maçına çıkarsa Gobert sahada olacak. Wolves’un kazandığı senaryoda ise Fransız direkt play-off için parkeye dönecek.

Stres dolu sezon sinir harbiyle sona erdi

Sinir harbi

Wolves’ta Parkenin hayaletlerinin etkilediği tek isim Rudy Gobert değildi. Gobert, belki yaptığı şeyle çok daha fazla dikkat çekti ve basında yer etti ancak Jaden McDaniels devre sonunda yaptığı hareket oyuncu için fazlasıyla pahalıya patladı.

Soyunma odası koridorlarına yönelirken duvara yumruk attığı gözlenen oyuncunun durumu açıklanınca vehamet gözler önüne serildi. McDaniels anlık sinirle yaptığı hareketin bedelini bileğini kırarak ödedi. Bileği kırılan Jaden, Gobert’le beraber Minnesota’nın savunma lideriydi. Bu sezon karşısında hücum eden oyuncuları hayattan bezdirerek nam salan ve kendini fazlasıyla geliştiren McDaniels, bir süre parkelerden uzak kalacak.

Wolves bu sezon fazlasıyla inişli çıkışlı bir grafik sergiledi. Gobert’e verilen parçalar, NBA’de takas piyasasını sarsar nitelikteydi. Hatta söz konusu takas olduktan sonra Kevin Durant’in takas istemi, Brooklyn Nets’in pazarlıkta karşı takımları fazlasıyla zorlamasından ötürü karşılık bulamamıştı. Durant, sezon ortasına kadar Nets’te kalmış nihayetinde yüklü bir paketle Phoenix Suns’ın yolunu tutmuştu.

İşte Gobert -en azından kağıt üstünde- bu kadar değerliyken Minnesota’nın play-in oynamaya gerek kalmadan direkt play-off yapan bir yapıya dönüşmesi bekleniyordu. Sonuçta oynanan kumar büyüktü. Ancak basketbolda bazen oynadığınız kumarlarla bulduğunuz karşılık bir olmuyor. Sahne büyüdükçe, aktörlerin rolleri ne kadar büyük oynayabildiği seyircinin gözüne daha fazla batıyor. İşte Wolves da belki de play-off yaklaştıkça, sahne büyüdükçe, parkenin hayaletleri tepelerinde gezmeye başladıkça zihinsel açıdan çözülme yaşadı. Bu çözülme, sezonun son maçında yaşananlar ilerisi için nasıl bir yol haritası açar zaman gösterecek.

Tünelin sonu

Bunca felaketi dile getirip eleştiri yaptıktan sonra Wolves adına tünelin sonundaki ışığı görmeden olmaz. Minnesota 2020 birinci sıra seçimleri Anthony Edwards’ın olağanüstü maç sonu performansının da etkisiyle bu kendi adlarına olaylı geceden galibiyet çıkarmayı başardılar. Zorlu Lakers deplasmanına çıkmaya hak kazanan Wolves için Edwards’ın performansı, stresli sezonun selinde kırılmayan bir fidanın büyüyüp ağaca dönüşmesini izlemek gibiydi.

Hele ki son iki dakika içinde yaptığı blok ve ardından bulduğu basket faul belki de maçı bitirir, tünelin sonundaki ışığı gösterir nitelikteydi. Gobert ve McDaniels gibi takım arkadaşlarının zihnine giren hayalet Edwards’la olan mücadelesini yitirmiş, potansiyelli yıldız takımını düştüğü çukurdan çekip çıkarmasını bilmişti.